Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, "Türkiye’nin ‘orta gelişmişlikte ülke’ olmasından kaynaklanan yapısal sorunlar bir tarafa, yaşamakta olduğumuz ağır güncel sorunların temelinde, iktidarın önünü görememesi yatıyor. Dış politikadaki yalnızlığın da ekonomideki ağır krizin de büyük ölçüde sebebi bu." düşüncesini dile getirdi.
Akyol yazısında, "Erdoğan on bir yıl önce, 29 Nisan 2011 günü TÜMSİAD konuşmasında “enflasyon, faizin sonucudur, vatandaşımızı faize ezdirmeyeceğiz” diyerek ‘heterodoks’ bir yola girerken doğru yaptığını düşünüyordu. Fakat 2022 bütçesine 224 milyar lira faiz ödeneği koymak zorunda kalacağını elbette öngörmüyordu. Bu kadarını kimse öngöremez lakin 2014’ten itibaren ‘ortodoks’ iktisatçılar, mesela Kemal Derviş mesela Daron Acemoğlu, mesela TÜSİAD uzmanları verimliliği arttırmadan tüketim ve rantı körüklemenin ağır enflasyon ve döviz sıkıntısı yaratacağını öngörmüşler ve uyarmışlardı. Geçen Aralık ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan 'enflasyon ve fiyat artışları hızla düşecek derken temennimizi değil, teknik bir hakikati, mutlaka olması gereken bir durumu ifade ediyoruz' diyordu. (31 Aralık 2021) Bu anlayışla, 1 trilyon 750 milyar liralık bütçe yapıldı lakin enflasyon şahlandığı için beş ayda tüketildi, şimdi 'ek bütçe' ile 1 trilyon 80 milyar lira daha istiyor. 2022 bütçesi çıkacak 2 trilyon 830 milyar liraya! Bu nasıl bir öngörü? Hem de 'bütçe' gibi en temel dokümanda! Aralık ayında 2022 bütçesi görüşülürken, bakın, Samsun milletvekili iktisatçı Erhan Usta ne demişti: 'Getirdiğiniz bütçenin üçte biri çok kısa süre içerisinde eridi… Yanlış borçlanma politikanız yüzünden 39 günde Hazine’nin borcu 606 milyar lira arttı…” (9 Aralık 2021)" ifadesini kullandı.