Gazeteci Taha Akyol, Türkiye’nin sorununun sistem meselesini aşan, daha derin boyutları olan bir 'yönetemeyen demokrasi' sorunu olduğunu belirterek, yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Akyol, "Yönetemeyen demokrasi" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’nin son elli yılına baktığımızda reform-kriz sarmalı gözüküyor. Kalkınmamız 'vasat' kalıyor.
‘Gelişmekte olan ülke’ olarak hem acil ekonomik ihtiyaçlar iktidarları kısa süreli politikalara zorluyor… Kuvvetler ayrılığı ve bağımsız olması gereken kurumlar zayıf olduğu için de iktidarların popülizmini “denetlemek ve dengelemek” mümkün olmuyor.
1990’lı yılları da son on yılı da bize kaybettiren güç hırsıdır, denetimsizliktir, bunların kolaylaştırdığı popülist ekonomi politikalarıdır.
Yöneten demokrasiye geçmenin kurumlar düzeyinde bir şartı var: Kuvvetler ayrılığını, yargı bağımsızlığını, Meclis denetimini, Merkez Bankası’nı, Düzenleme ve Denetleme kurumlarını olması gereken kalite, bağımsızlık ve etkinliğe ulaştırmak…
İktidarın böyle bir niyeti gözükmüyor, elindeki gücü ‘şahsen’ kullanmak istiyor. Mehmet Şimşek para getirsin, yeter, sanılıyor. Yetmeyeceğini göreceğiz.
Türkiye’nin yapısal reformlara ihtiyacı var. ‘Şahıs yönetimi’nden kurallar ve kurumlar yönetimine geçmek yani."