Ali Kaya Soysal
Bir önceki akşam Fenerbahçe'nin Başakşehir'i yenmesiyle Beşiktaş'a Alanya deplasmanında alacağı bir galibiyetle liderliğe yükselme şansı doğmuştu. Siyah-beyazlılar bu fırsatı iyi değerlendirdiler ve ilk hafta aynı rakip karşısında aldıkları 4-1 lik skoru tekrarlayarak 18. hafta sonunda zirveye yerleştiler.
Beşiktaş oyunun başından sonuna kadar rakibine büyük üstünlük kurdu, sahada basmadık yer bırakmadı, çok paslı oyununu zamanlaması çok doğru dikey paslarla süsledi ve özellikle Quaresma'nın kanat ortaları, travelaları, ramonalarıyla yıldızlaştığı maçta farka gitti.
Buna karşın Alanya takımı bana göre çok haksız Hüseyin Kalpar değişikliğinden sonra altyapı hocasıyla çıktığı maçta rakibine saygı duymak zorunda kaldı. İyi niyetle mücadele etmeye çalıştı, önümüzdeki haftalar için büyük savunma sorunlarıyla 90 dakikayı bitirdi. Göze batan futbolcuları tecrübeli Wagner Love ile kaptan Emre ve Efecan idi. Birazda Guerrier'den söz edebiliriz..
13. dakikada Quaresma'nın harika ortasına çok şık bir kafa vuruşuyla takımını 1-0 öne geçiren Cenk Tosun adeta teknik kadro ve yönetime "santrafor aramanıza gerek yok" diyordu. Ben de aynı fikirdeyim. Aboubakar'ın Afrika'dan dönüşüne az kaldı, kaldı ki takım içinde o pozisyonda oynayabilecek Talisca ve Babel gibi alternatifler de varken ara transferde başka bir golcü aramak maceradan başka bir şey değil. Bence transferi kapatıp Avrupa ve lige konsantre olmak gerekir..
32'de sakatlanan Cenk'in yerine oyuna giren Tolgay'ın 3 dakika sonra attığı nefis ara pasının Babel tarafından şık bir şekilde gole çevrilmesi skoru 2-0'a taşırken Alanya nın "guardını" da kırıyordu. İkinci yarının hemen başında gelen net penaltıyı sahanın yıldızı Quaresma golle sonuçlandırırken gol sevincini hocasıyla paylaşması geçen haftaki çirkin hareketinin özürü anlamındaydı. Hoş bir görüntüydü takımdaşlık adına..
Beşiktaş açısından herşey olumlu gider, seyircisi liderliği kutlarken hakem Alper Ulusoy sahneye çıktı ve 52'de Tosiç'in pas hatasından kaynaklanan Alanya atağında önce Guerrier'in Gökhan'a yaptığı faulü görmedi, arkasından ceza alanında bu futbolcunun ayaklarına yatıp topu eliyle çelen Fabricio'nun aleyhine penaltı çaldı.
Wagner durumu 3-1e getirirken oyun hakemin bu hatalı kararından ötürü kısa bir süre gerildi, bu dakikalarda Guerrier in ikinci sarıdan atılması gerekirdi.
Yani hakemi tebrik etmek gerek, böylesine kolay giden bir maçı kendisi için nasıl zorlaştırdı, bravo doğrusu!
73'de yine Quaresma'nın korner ortasına Marcelo'nun vurduğu kafa ağlara giderken sahadaki gerginlik sönüyor ve Kartal Toroslarda zirveye konuyordu..
90 dakika içinde Cenk ve Gökhan Gönül'ün sakatlıktan ötürü zoraki değişikliklerinden sonra takım içinde tam 4 oyuncunun, Talisca, Babel, Tosic ve Adriano'nun görev yerleri değişti. Bu durum zaten kadro derinliği olan Beşiktaş'ın saha içindeki başka bir avantajının ispatıdır, şampiyonluk yolunda da bana göre diğer rakiplerine göre şansını öne taşımasının ana nedenidir. Ayrıca bu kadroya daha Caner'in katılacağıda unutulmamalı, tabii başka sakatlıklar olabileceği de....
Fabricio'ya da bir parantez açmak istiyorum; hatasız bir 90 dakika oynadı, rakip atakları keserken ceza alanına hakim olması, topu oyuna isabetli sokması, soğukkanlılığı takıma büyük katkı yapıyor. Tüm bunların dışında Marcelo ve birkaç hatalı pas dışında her zamanki gibi Atiba diğer ön plana çıkan futbolculardı.
Gecenin başka bir güzelliği ise Beşiktaş ve Alanya seyircilerinin ortaklaşa attıkları "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" ve "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganlarıydı. Geçen hafta Ankara'da Osmanlıspor seyircisinin "densizliğinden" sonra hadlerini bildirmek adına yüreklerimize biraz su serpti...