İSTANBUL'DA DOĞUM SKANDALI: "BEBEĞIMLE YAŞADIĞIM KABUS"
İstanbul'da yaşayan Neslihan Ünlü P. ve eşi Serdar P., 2020 yılında bebeklerini dünyaya getirmek için Özel Reyap İstanbul Hastanesi'ne başvurdu. 22 Haziran 2020 tarihinde sezaryenle sağlıklı bir erkek bebek doğuran Neslihan Ünlü P., bebeğine P. E. P. adını verdi. Ancak, bebeğin solunumunun hızlı olması nedeniyle yoğun bakıma alındığı belirtilirken, aileye iki gün sonra taburcu olacağı söylendi.
Belirtilen gün geldiğinde aileye, bebeğin solunumunun düzelmediği ve bir süre daha yoğun bakımda kalması gerektiği bildirildi. Sonunda, bir haftanın ardından yapılan kan tahlillerinde bebeğin enfeksiyon düzeyinin yüksek olduğu tespit edildi. Bebeğin durumu kötüleştiği için tekrar yoğun bakıma alındı ve burada bir hafta daha kaldı. Yapılan ultrason kontrollerinde ise bebeğin karaciğerinde pıhtı olduğu bilgisi verildi ve bunun için çocuk gastroenterolojisine yönlendirilmesi gerektiği söylendi.
BAŞKA HASTANEDEN ŞOKE EDICI YANIT
Aile, iki farklı özel hastaneye başvurduğunda aldıkları yanıt karşısında şoke oldular. Hastane yetkilileri, işlemlerin gecikmiş olduğunu, bebeğin tüm damalarında tıkanmalar yaşandığını ve bu durumun genetiksel olmadığını bildirdi. Yeniden Reyap Hastanesi'ne dönen aileye, hastane yönetimi özür diledi. Ancak hastane yetkilileri, "Bu tür komplikasyonları kabul ettiğinize dair imza attınız, şikayetçi olabilirsiniz" diyerek ailenin şikayet etme hakkına dikkat çekti. Aile, bebeklerini alarak sosyal medya ve diğer mecralarda şikayet yazıları yazmaya başladı.
"FIRAT İSIMLI DOKTOR İLAÇ VERMEDI"
Şu anda 4 yaşında olan oğlunun kronik portal hipertansiyon hastalığı olduğunu belirten anne Neslihan Ünlü P., yenidoğan döneminde yaşananların canavarlık olduğunu ifade etti. Doğum esnasında herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Ünlü, "Oğlumu verdikten sonra doktora, solunumunun neden düzelmediğini sorduğumda, bana 'bir iki gün hastanede kalacak' dediler. Ancak her defasında süre uzadı ve sonunda enfeksiyon kaptığını söylediler. Hastane enfeksiyonu olduğuna inanmadım," dedi.
Anne, yoğun bakımda bebeği için süt götürdüğünde yaşadıklarını da anlattı. "Süt götürdüğümde yarısını alıyorlardı ve neden bu kadar süt getiriyorsun diye soruyorlardı. Kapılar yüzümüze kapanıyordu. Bebeğime ait tahlillerde pıhtı olduğu söylendi, ancak genetik ya da göbeğine takılan kataterden kaynaklı olabileceği belirtildi," diye konuştu.
"BEBEKLERIN ÇIĞLIKLARINI UNUTAMIYORUM"
Neslihan Ünlü P., yoğun bakımda duyduğu bebek çığlıklarını asla unutamadığını belirtti. "Kapı açıldığında çocukların çığlıklarını duyuyordum. Hemşireler ellerinde çay ve kahvelerle gülerek çıkıyorlardı. O çocukların çığlıklarını asla unutmuyorum," diyerek yaşadığı psikolojik travmayı dile getirdi.
"BEBEĞIM 1 KILO ZAYIFLAMIŞ OLARAK VERILDI"
Anne, hastaneyi mahkemeye vermek istediğinde gerekli belgeleri talep ettiğini, ancak "Epikrizde çocuğumun sarılık geçirdiği ve entübe olduğunu yazmadıklarını" vurguladı. "Oğlumu 3 kilo 300 gram verdim, 1 kilo zayıflamış olarak teslim ettiler. Şikayetçi olabileceğim yerler var, ama onların bana verdiği evraklarda eşimin imzası var dediler. O günün psikolojisiyle bir şey yapamadık," dedi.
"BÜTÜN PARÇALAR YERINE OTURDU"
Neslihan Ünlü P., haberlerde gördüğü Fırat isimli doktorun saç ekilmiş halini tanıdığını ve yaşadıklarını hatırladığını belirtti. "O an ‘benim çocuğumu da bu mahvetti’ dedim. Bütün bu sürecin ardından yaşadıklarım aklımda sürekli dönüyor. Pazartesi günü avukat aracılığıyla suç duyurusunda bulunmayı planlıyorum," diyerek sürecin peşini bırakmayacağını ifade etti.