Siyasette AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olup olamayacağına ilişkin tartışmalar sürerken, CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yeni açıklama geldi. Kılıçdaroğlu, “Anayasa’nın hükmü açık eğer seçim zamanında yapılırsa Erdoğan üçüncü kez aday olamaz” ifadesini kullandı.
‘ADAYLIKLA İLGİLİ ANAYASA HÜKMÜ AÇIK’
HalkTV’den Fikret Bila’ya konuşan Kılıçdaroğlu, önceki açıklaması hatırlatılarak sorulan “Anayasa’ya aykırı olsa da Erdoğan’ın 3. kez adaylığına itiraz etmeyecek misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Elbette Anayasanın hükmü açık. Eğer seçim normal zamanında yapılırsa Erdoğan üçüncü kez aday olamaz. Benim kastım Meclis’in erken seçim kararı alması halinde Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığına bir engel olmadığıdır. Yoksa zamanında seçim yapılırsa aday olmasına Anayasa engeldir. Bunu bildiği için Devlet Bahçeli de Erdoğan’ın adaylığı için yasal düzenleme yapılması gerekiyorsa elimizden gelen gayreti gösteririz, dedi. O da zamanında bir seçimde üçüncü kez aday olamayacağını biliyor, onun için böyle konuşuyor.”
‘ERDOĞAN KARŞIMA ÇIKSIN VE ONU SANDIKTA GÖNDEREYİM’
Erken seçim vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, “Ama biz erken seçim istiyoruz. Hem de hemen. Erken seçim olsun ve Erdoğan karşıma çıksın, Onu sandıkta göndereyim. Siyasi olarak çağrım budur. Halkın zamanında seçimi bekleyecek hali kalmadı. Hemen erken seçim kararı alınmalı ve Erdoğan sandıkta gönderilmelidir. Benim talebim ve kastım budur” ifadelerini kullandı.
‘BU ARTIK ZAM DEĞİL SARAY VURGUNU’
Zamların derhal geri alınması çağrısı da yapan Kılıçdaroğlu, “Yapılan artışlar artık zam olmaktan çıktı. Bu zam değil Saray soygunudur” dedi ve şöyle devam etti:
“Kötü yönetim, israf, adaletsizlik Türkiye’yi maalesef bu noktaya getirdi. Türkiye’de Saray soygunu yapılıyor. Erdoğan gerçekten israfı önleyecekse, adaleti getirmek istiyorsa orta sınıfı koruyacaksa zamları geri almalıdır. Eğer bunu yapamıyorsa en azından makul bir düzeye çekmelidir. Çünkü vatandaşı bu zam yükünü taşıması mümkün değildir. Saray etrafındaki 5’li çeteyi imkan sağlanmasının faturasını halk ödüyor.”
‘HER ŞEY BEŞLİ ÇETENİN MENFAATİNE’
Üç beş müteahhitin işleri Saray’dan ihale yapılmadan aldığını söyleyen CHP lideri, şöyle konuştu:
“Türkiye’yi yönetemiyorlar. Yönetecek kapasiteleri, birikimleri, bilgileri yok. Belki vatandaş o zaman bugüne kadar nasıl yönettiler, diye sorabilir. Çünkü bunlar işbaşına geldiklerinde devletin liyakatli kadroları vardı. Merkez Bankası bağımsızdı. DPT vardı. BDDK vardı. Bu kurumlarda işinin uzmanı, siyasi otoriteye hata yatırmayan kadrolar vardı. Bu iktidar bu kadroları ve kurumları bitirdi. Kadroları tasfiye etti. Yerlerine devleti ilmeyen, tanımayan liyakatsiz kişileri getirdi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle liyakatli yapı tümüyle yok edildi. Çalışkan, bilgili, birikimli, nitelikli, devleti bilen ve koruyan insanlar tasfiye edildi. Devlet yatırımlarına DPT değil üç-beş müteahhit karar veriyor. Saray’dan da işleri gerçek bir ihale yapılmadan alıyorlar… Saray bunlara dağıtıyor. Yönetimin devletten anladığı yandaş müteahhitlere ihale dağıtmak. Her şey 5’li çetenin menfaati için yapılıyor, faturası da halka kesiliyor.”
‘MOTOKURYERLERİN ARKASINDAYIM’
Kılıçdaroğlu, son günlerde artan işçi grevleriyle ilgili ise, “Motokuryelerin sorunlarını ilk kez ben dile getirdim. Motokuryelerin eylemleri haklıdır. Motokuryelerin eylemlerini destekliyorum ve arkalarındayım. Çok ağır koşullarda çalıştırıyorlar ve çok ağır biçimde sömürülüyorlar. Çalıştıkları şirketlerin değer milyonlarca dolarla ifade ediliyor lakin motokuryeler sefalet ücreti alıyorlar. Oysa o şirketlere o değeri kazandıran motokuryelerin emekleri. Yüksek bir hayat riskiyle çalışıyorlar. Büyük baskı altında, siparişi hemen teslim etmeye zorlanıyor ve hayatlarını hiçe sayarak oradan oraya koşturuyorlar. Bazıları kazalarda hayatlarını kaybetti. Bu haberler insanın içini sızlatıyor. Motokuryelerin hak ettikleri ücretleri ulaşmaları ve sosyal güvenceye kavuşturulmaları lazım. Diğer işçilerin eylemleri de haklı eylemlerdir. Onların da hak taleplerini ve eylemlerini destekliyorum. Onların da arkasındayım. Saray yönetimi artık hayatı yaşanmaz hale getirdi. Vatandaş elinde faturalarıyla sokakta tepki veriyor. Orta sınıf yok edildi. Tepkiler haklıdır. CHP olarak sonuna kadar destekliyoruz, hak arayışlarının arkasındayız. Bu sorunların temelden çözümü iktidar değişikliği ile mümkündür. İktidara geldiğimizde emekçilerin haklarını vereceğiz, verilmesini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
‘ISPARTA SAHİPSİZ DEĞİL’
Kılıçdaroğlu Isparta’nın kar altında üç gün elektriksiz kalmasıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı:
“Isparta, Ispartalılar yalnız bırakıldı. Benim üzüldüğüm bu. Antalya belediyemiz yardım için hemen harekete geçti lakin kabul etmediler. Bir felakette bile siyaset yapıyorlar. Ispartalılar perişan edildi. Bu ifade ettiğim yönetmeme halinin bir sonucudur. Yönetemiyorlar. Ama Ispartalılar yalnız değildir. Biz yanlarındayız. Ahmet Akın başkanlığında CHP heyeti ve çok sayıda milletvekili Isparta’ya gitti. Soruları çözmek için gayret gösterdiler. Ispartalılar da merak etmesin. İktidarımızda hiç kimseyi ayırım yapmadan tüm vatandaşlarımıza hizmet götürülecek, sorunları çözülecek.”