CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tele1 ekranlarında yayınlanan “18 dakika” programında Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar’ın sorularını cevapladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tele 1’de yayınlanan 18 Dakika programında canlı yayınında Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Dr. Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar’ın sorularını yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de siyasetin gerginleştiği bir dönemin yaşandığı ve bazı kesimler tarafından neredeyse iç savaş çığırtkanlığı yapıldığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin yaşadığı ciddi sorunlar olduğunu söyledi.
Bu sorunları aşmak için sağ duyulu hareket etmek gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sorun aslında hepimizin ortak sorunu. Eğer bu ortak sorun çözülecekse şu veya bu şekilde danışmak, konuşmak, görüşmek lazım. Sorunları böyle bir ortamda daha rahat çözebiliriz. Kovid-19 sadece bizde değil, bütün dünyada var ama bütün ülkelerin parlamentoları açık, bizde kapalı, neden? Eğer bir iktidar ülkeyi yönetmekten acizse başka gündem maddeleri yaratmak zorunda kalabilir, iktidarın yaptığı gibi. Gündem ağır çözemiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Gerçek hayatın iktidarın gördüğü gibi ‘güllük gülistanlık’ olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, İstanbul’da bir kadının “yemek artıklarını topluyoruz.” diye sokaklarda dolaştığını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu: Dünya kadar yazarları var ama hiçbirinin itibarı yok!
Bu kriz döneminde CHP’li belediyelerin, valilerin ve kaymakamların istediği her şeyi yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Ben size rakamları vereyim. Adana’yı vereyim. Bizim Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı şimdi hapse atıldı. Erdoğan’ın talebi, isteği üzerine hapse atıldı. Bu ülkede onun tutuklanması için iddianame yazan savcı savcı değildir, onu hapse atan hakim de hakim değildir. Bu ikisine yargı mensubu diyemeyiz. Bunlar sadece bir makamdan talimat alıp, o makamın beklentilerine uygun karar verip, bir genci haksız yere hapse atanlardır. Burada olay normal bir tartışma bile olsa hapis yok ki burada. Hangi hukuka göre… Adana’da 195 personelimiz valiliğin ve kaymakamlığın emrinde çalışıyor. Türkiye genelinde CHP’li belediyelere ait 2 bin 554 personel, valilerin ve kaymakamların emrinde çalışıyor. Türkiye genelinde 720 aracı tahsis etmiş bizim belediyelerimiz. Şimdi düşünebiliyor musunuz, akıl sağlığını kaybeden birisi bu CHP’li belediyeleri kalkıp terör örgütleriyle bir tutuyor. Akıl, mantık yok burada. Ne söyleyeceksiniz Allah aşkına? Basit bir tartışma yüzünden olay devasa büyüdü. Niye? CHP’li belediyeleri kötülemek için. Yüzünüze gözünüze dursun. CHP’li belediyeler gerçekten bütün engellemelere rağmen tarih yazıyorlar.”
Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin ayrım yapmadan herkese, tüm kesimlere hizmet götürdüğünü aktardı.
Kılıçdaroğlu: DEVA ya da Gelecek Partisi’ne kumpas kurulursa bozmak demokrasi görevidir
CHP Adana Yüreğir Gençlik Kolları Başkanının haksız yere tutuklandığını yineleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerginlik yaratmak istiyorlar. ‘Gençlik kolları başkanı tutuklandı o zaman CHP’nin bütün gençleri sokağa çıkacak, bunun hesabını soracak.’ Hayır. Ben bu milletin vicdanına, ahlakına, ferasetine güveniyorum. Haksızlık mı yapıldı? Haksızlığı bütün millet görüyorsa biz onlarla özel bir tartışma alanı yaratmadan inandığımız yolda halka hizmet etmeye devam edeceğiz. Gerginlik yaratıyorlar, kavga yaratmak istiyorlar, bizi sokağa davet ediyorlar. Televizyonlarda ‘Yok efendim silahlar hazır, 50 kişi listede, şunları asacağız, şunları keseceğiz…’ Bizim dokumuzda Kuvayimilliye ruhu vardır. Biz öyle 3 kişinin, 5 kişinin bağırmasına, çağırmasına pabuç bırakacak bir parti değiliz. Bizim bir sorumluluğumuz var, ahlak anlayışımız var. Bizim gerginlikleri değil, toplumu kucaklayan bir anlayışımız var.”
Kılıçdaroğlu: YKS kararını Bilim Kurulu almadı; Turizm ve Maliye Bakanlığı aldı, Saray aldı!
“Cumhurbaşkanının, bir ildeki CHP’nin Gençlik Kolları Başkanını muhatap almasını nasıl değerlendirdiğinin” sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
‘Erdoğan’ın devlet yönetme kapasitesi bitmiştir’
“Biz kaymakamlığın önündeki görüntüleri de istedik, vermiyorlar. Erdoğan’ın devlet yönetme kapasitesi bitmiştir. Devleti yönetemiyor Erdoğan. En ufak şeyde ‘Acaba ben CHP’yi nasıl suçların, nasıl köşeye sıkıştırırım’ arayışı içinde. Konuşurken, düşünürken öyle. Allah bilir yatarken de öyle. Eğer bir şey öğrenmek istiyorsan CHP’den, CHP’nin her şeyi açık. Hesapsa hesap vermekten hiçbir zaman çekinmeyiz.”
‘Teröre karşı ortak tavır sergilenmeli’
CHP’nin terörle ilişkilendirilmesine yönelik bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, parti olarak hemen hemen her yerde ve her ortamda teröre karşı durduklarını ve terörün bir insanlık suçu olduğunu söylediklerini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu: Salgında 256 bin iş yeri kapandı, kiraları nasıl ödenecek? Bunu sağlayacak devlettir!
Kemal Kılıçdaroğlu, teröre karşı ortak bir tavır sergilenmesi gerektiğini söylediklerini ve söylemeye devam edeceklerini ifade etti.
Terör sorununu çözmesi gereken kurumun, siyaset kurumu olduğunu da vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, CHP’yi bir anlamda suçlamak için bir özel arayış içinde. Artık Erdoğan’ın söylediklerine bu milletin büyük bir kısmı inanmıyor. Milletin artık karnı tok… Biz Erdoğan’ın kurduğu tuzaklara düşmüyoruz ama o tuzak kurmaya aklı sıra devam ediyor ama biz bildiğimiz yolda, halkı kucaklamaya devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, soru üzerine 22 Nisan’da bir gazetede yayımlanan makalesine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, neoliberal politikaların çöktüğünü, sosyal devletin ön plana çıkarak bundan sonra daha etkin olacağına vurgu yaptı.