Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan, laf kalabalığıyla siyaset yapmak ile meşgul. İlk 100 gün, koca bir hiç ile geçti” dedi.
Artan yaşam pahalılığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “20 senelik Saray iktidarı, Türkiye gibi üreten bir ülkeyi, bulduğu borca sevinen, yaşamını da borçla idame eden bir memlekete çevirdi. İşte ‘ilk 100 gün'ün özeti budur” diye yazdı.
CHP lideri, Sözcü’de kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti:
Saray iktidarı seçim öncesi birçok vaatte bulunmuş oldu, ‘ilk 100 gün'de ne yapacaklarını söyledi, milletten oy istedi. Ancak bir kez daha, verdiği sözleri tutmadı. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan, laf kalabalığıyla siyaset yapmak ile meşgul. Meclis zaten tatilde… İlk 100 gün, koca bir hiç ile geçti.
Erdoğan seçimden önce, bizim vaadimizi aynen yeniden etmiş ve “Mülakatı kaldıracağız” demişti. Seçim bitti, Milli Eğitim Bakanı öğretmen atamalarında mülakat yapılacağını açıkladı. Yani bir başka deyişle, torpil ve adam kayırmaya devam edeceklerini söyledi.
– Memurlara 3600 ek gösterge sözü, senelerdir olduğu gibi, gene unutuldu.
– Öğrencilere ücretsiz web, verilmedi.
– Yeni evleneceklere evlilik kredisi, verilmedi.
– Ev hanımlarına emeklilik hakkı, verilmedi.
– Bağ-Kur'da emeklilik 7.200 güne indirilecekti, indirilmedi.
– Gençlere cep telefonu ve bilgisayarda vergi muafiyeti sözü, tutulmadı.
Bu sözlerin tutulması bir yana, yaşam şartları daha da ağırlaştı. Toplumun büyük çoğunluğu asgari ücrete, asgari ücretliler de yoksulluk sınırının altında bir gelire mahkum edildi. Döviz kuru yükseldi, akaryakıt tutarları tarihi rekorlar kırdı. Enflasyon sayıları, TÜİK verilerinde bile uçuyor.
Tüm bunlar olurken Saray iktidarı istediği bütçeyi çıkardı, istediği kanunu çıkardı, istediği kararnameyi çıkardı, istediği genelgeyi çıkardı.
Tüm bunlar olurken hem geçmişte inşa edilmiş değerlerimiz, fabrikalarımız satıldı hem de geleceğimiz ipotek altına alındı.
20 senelik Saray iktidarı, Türkiye gibi üreten bir ülkeyi, bulduğu borca sevinen, yaşamını da borçla idame eden bir memlekete çevirdi. İşte ‘ilk 100 gün'ün özeti budur…
Açıkçası aksini de beklememek lazım, etik ve siyasi meşruiyeti olmayan bir iktidarın elinden ama bu gelir."