Seçimin kaybedilmesiyle ilgili isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu işaret eden Akşener'in açıklamaları CHP liderine soruldu.
Cumhuriyet’ten Miyase İlknur’un röportajına göre Kılıçdaroğlu'nun, Akşener'in tartışma yaratan sözleriyle ilgili kendisinden yorum istendiğinde söylediği tek şey “Akşener’in sözlerinin yorumuna dayalı soruları yanıtlarsam Sayın Akşener’e saygısızlık, nezaketsizlik yapmış olurum” oldu.
'BAŞKANLARIMIZ TEKRAR ADAY OLURSA OYLARINI ARTIRÂCAK'
Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimleri de işaret eden Kılıçdaroğlu, 2019’un ittifak üyeleri ve seçmenlerinin ortak başarısı olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bakın, 2019 yerel seçimlerinde büyükşehirden belde belediyesine kadar kazanan neredeyse tüm adaylarımız desteklerini artırmış görünüyor. Yapılan araştırmalar, 2024 seçimlerinde aday olmaları halinde 2019’da aldıkları oydan daha fazla oy alacaklarını gösteriyor. Çünkü çalmadılar, çırpmadılar. Tek bir kuruşun hesabını dahi verdiler, kimseyi ötekileştirmediler. Kentte yaşayan herkese hizmet götürmeye çalıştılar. Sosyal yardımları, bir elin verdiğini diğer elin görmeyeceği şekilde hakkaniyetle dağıttılar.
'CHP'Lİ BELEDİYE SEÇTİĞİ İÇİN PİŞMAN OLAN YOK'
CHP’li bir belediye başkanını seçtiği için pişman olan neredeyse tek bir kent, ilçe, belde yok. Bu başarı adaylarımıza oy veren, bizimle ittifak kuran herkesin, her partinin başarısı. 2024 yerel seçimlerinde bu başarıyı çoğaltarak sürdüreceğiz. Bundan şüphe duymuyorum. Balıkesir, Bursa, Manisa, Denizli, Zonguldak başta olmak üzere yeni illeri, büyükşehirleri kazanacağız.”
'KÜSKÜNLÜKLERİ KRONİK HALE GETİRMEK YANLIŞ'
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedilmesinin ardından yapılan sandık boykotu çağrılarına ilişkin olarak da şöyle konuştu:
“Siyaset bir anlamda geçmişten ders çıkarıp geleceğe odaklanma işidir. Dolayısıyla yaşama küsmek, geleceği inşa etmekten vazgeçmek asla ve asla doğru değildir. Bizler en zor koşullarda bir otoriter yönetimin kuşatması altında seçimlere girdik. İftiraların, yalanların, devletin otoriter Saray yönetimine hizmet ettiği bir süreci yaşadık. Dolayısıyla günlük kızgınlıkları, küskünlükleri kronik hale getirmek, hele hele demokrasiyi savunanların otoriter bir yönetime sandığı teslim etmeleri düşünülemez.”