Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran Kemal Sunal, 3 Temmuz 2000 tarihinde 55 yaşındayken Balalayka isimli filmin çekimleri için bindiği Trabzon uçağında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Ölüm yıldönümlerinde unutulmayan Sunal, doğum gününde de anıldı.
"AŞKIM BABAM, MELEK BABAM"
Doğum günü 10 Kasım'da olan Kemal Sunal, 'Atamın öldüğü gün doğum günü kutlayamam' diyerek yaş gününü 11 Kasım olarak değiştirmişti. Vefatının üzerinden 10 yıl geçen usta sanatçının oğlunun sosyal medya hesabından kardeşi ve babasıyla olan fotoğrafını yayınlayarak "Canım babam güzel, babam çocuk babam, yaramaz babam, aşkım babam, melek babam... İyi ki doğdun, iyi ki varsın benim iyi kalpli kahramanım .. Çok özledim çok" dedi. Ali Sunal paylaşımına kısa sürede binlerce yorum ve beğeni geldi.
GÜL SUNAL KEMAL ADININ ANLAMINI ANLATTI
Kemal Sunal'ın 76'ncı doğum gününde eşi Gül Sunal da Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Kemal, 11 Kasım 1944 tarihinde doğmuş. Annesi şöyle anlatırdı: Uzun zamandır İkinci Dünya Savaşı nedeniyle elektrikler kesilmişti. Kemal doğdu ve elektrikler geldi. Adını 'Işık' koymak istedik ama ebe 'Bu bebek boylu, poslu, ağırbaşlı bir delikanlı olacak' deyince 'Kemal olsun' dedik. Hazırladığımız kundağa sığmadı. Hakikaten uzun boylu ve iri bir bebekti, hiç ağlamazdı. Sakin ve huzurlu büyüdü." "Kemal ismi, 'kişisel hırslarından arınmış ve evrende bütünleşmiş kimse. Bu kimse insanın dünyada var olma amacına ulaşmıştır. Bilgi, erdem yönünden erginlik, eksiksizlik, olgunluk, yetkinlik' diye anlamlandırılıyor. Bu isim kendisine o kadar yakışıyordu ki. İlk tanıştığımda doğum gününü kutlamayı pek sevmezdi. Evliliğimizden hemen sonraki doğum gününü çok güzel bir partiyle kutladık. Çok mutlu olmuştu. Çocuklar küçükken evde, ailece kutlamayı tercih etti hep. Biz bize, o küçük pastayı keserken bile mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Yaşamayı ve yaşadığı her şeyi o kadar çok seviyordu ki. Çocuklar büyüyünce babalarına sürpriz doğum günleri yapmak, onu sevindirmek arzusuyla program yapmaya başladılar. Kemal, dışarıda yemek yemeyi pek tercih etmezdi. Biz de evde bir defa da sadece komedyen arkadaşları vb. güzel doğum günü davetleri yaptık. O kadar hoşuna gidiyordu ki evde sevdiklerini ağırlamak. En son doğum gününü bizim (Gül Sunal Anaokulu'nda) çocuklarla kutlamak istedi. Ve öyle yaptık."