Kandıra ilçesindeki Kerpe koyunda gerçekleştirilen su altı kazıları, Karadeniz'in derin sularında gizlenmiş tarih ve kültür hazinelerini gün yüzüne çıkarıyor. Antik liman kalıntıları ve eski dönemlere ait çömlekler, bölgenin zengin geçmişine ışık tutuyor.
Kandıra ilçesindeki Kerpe koyunda gerçekleştirilen su altı kazıları, bölgenin zengin tarihini ortaya çıkaran önemli bir arkeolojik çalışma olarak öne çıkıyor. Bu kazılar, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında yapılan ilk bilimsel su altı kazıları arasında yer alıyor ve Helenistik dönemden Osmanlı dönemine kadar uzanan geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Kerpe, tarihi boyunca ticari bir merkez olmasıyla bilinirken, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerinde gemilerin uğrak noktası haline gelmiştir. Bu sebeple, su altında bulunan Antik Kalpe Limanı'na ait mendirek kalıntıları ve çeşitli amforalar gibi eserler, bölgenin ticari hayatının yanı sıra denizcilik tarihine de ışık tutmaktadır.
Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleri doğrultusunda Kocaeli Müze Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmalar sırasında, su altında ulaşılan tarihi eserler, milattan önce 4. yüzyıldan milattan sonra 12. yüzyıla kadar uzanan bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu eserler arasında antik limana ait mendirek parçaları ve amforalar ön plana çıkmaktadır. Elde edilen kültür varlıkları, Kocaeli Arkeoloji Müzesi'nde "Karadeniz'in Sessiz Limanı: Kalpe" adlı bir sergiyle tarih meraklılarının ziyaretine sunulmuştur.
Bununla birlikte, Kerpe'deki su altı kazıları sadece tarihi eserleri ortaya çıkarmakla kalmayıp, bölgenin turizm potansiyelini de artırmayı hedeflemektedir. Bu doğrultuda, Kocaeli Müze Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Kerpe Sualtı Arkeoparkı Projesi", Doğu Marmara Kalkınma Ajansı'nın da desteğiyle hayata geçirilmeyi beklemektedir. Bu proje tamamlandığında, Türkiye'nin ilk su altı arkeoparkı olacak ve bölgeye dalış turizminde yeni bir ivme kazandıracak.
Tüm bu çalışmalar, bölgenin tarih ve kültür mirasını korumayı ve tanıtmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, Kerpe'deki su altı kazıları ve sergilenen eserler, genç nesillerin tarihe ve kültürel mirasa olan ilgisini artırmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, bölgedeki su altı kültürel mirasının keşfi ve tanıtımı, gelecek kuşaklara aktarılacak önemli bir miras olarak değerlendirilmektedir.