2016 yılında İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden ayrılmak zorunda kalan Doç. Savaş Karabulut, 5 yıllık hukuk mücadelesini kazanmasının ardından "Benden kim özür dileyecek? Bunu yapanlar geceleri rahat uyumasın” dedi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) nedeniyle 2016’da İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden ayrılmak zorunda kalan ve 5 yıllık hukuk mücadelesini kazanan Doç. Savaş Karabulut, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’nın konuğu oldu. Karabulut, “Bu kararlarda kimlerin imzası varsa geceleri rahat uymasınlar çünkü emin olun demokrasi gereği hukuk gereği mutlaka hesap sorulacaktır” dedi.
"Demokrasi şovu yapıyorlar"
Karabulut’un açıklamaları şöyle: "15 Temmuz sonrası OHAL komisyonunda bazı kişiler KHK ile iade edildiler. Onlar aynı kurumlarına geri dönebildiler. Fakat OHAL komisyonu kararıyla göreve iade edilenler, özellikle akademisyenler için çıkartılan KHK ile kanunlaştırıldı. 683 Sayılı KHK’nin 193. Maddesinde, 'Eğer OHAL komisyonu kararıyla üniversiteye iade ediliyorsanız İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki illere, 2006’dan sonra açılan üniversitelere ve kendi kurumunuz dışındaki kurumlara iadeniz yapılacaktır' deniyor. Burada kendilerince demokrasi şovu yapıyorlar. Bize bir form yolluyorlar. Form içerisinde tanımlanan kurallar ve 3 il dışındaki 3 farklı üniversite tercih etmemizi istiyorlar. Eğer onlar da uygun bulursa o üniversiteye gönderiliyorsunuz. En ilginç tarafı ise formda neden ihraç edildiğimin sebebini soruyorlar. Ben de nedeni, bilmediğimi, 'beni ihraç eden kişi ya da kurumlara sorun’ yazdım. Bunu bile bize soruyorlar. Hiçbir arkadaşımız zaten neden ihraç edildiğini bilmiyor."
"İade-i itibarı kim yapacak"
“Bizi KHK ile ihraç ettiler sonra da bunu kanunlaştırdılar. Ben ve benim gibi iade edilen kişilerin resmi gazetede milli güvenliği tehdit ve terör örgütleriyle iltisaklı ve irtibatlı isimleriniz geçiyor. Bana iade-i itibarı kim yapacak? Benden kim özür dileyecek? Fiili olarak işlenmiş bir suçu yoksa, darbe teşebbüsünde bulunmamışsa geri iade edilmesi gerekiyor. Tüm cemaatlere ve tarikatlara karşı laikliği savunuyoruz. Bu işin düzgün yapılıp hesabının sorulması gerekiyor. Bu kararlarda kimlerin imzası varsa geceleri rahat uymasınlar çünkü emin olun demokrasi gereği hukuk gereği mutlaka hesap sorulacaktır.”