AB görüşmelerine ilişkin "Bunu Kayseripazarlığı olarak görenler 'Avrupalıları kandırdık, avantaj elde ettik' diye düşünebilir ama hiçbir Kayserili bu anlaşmanın altına imza atmaz" diyen CHP Genel BaşkanıKılıçdaroğlu, ekledi: "Biz verelim 6 milyar Euro'yu; bütün Suriyelileri, Afganları, Pakistanlıları alsınlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'deki makam odasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, mülteciler konusunun masaya yatırıldığı AB-Türkiye Zirvesi, dokunulmazlıklar ve Anayasa değişikliği konusunda özetle şu açıklamaları yaptı:
İLKESEL DURUŞ ŞART
(HDP'li bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda CHP'nin tavrı) Biz ilke olarak dokunulmazlıkların, kürsü dokunulmazlığı hariç, tamamen kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bir karar alınacaksa, bu kararın parlamentonun itibarını koruma açısından ilkesel olması lazım. Yoksa, "Ali'ye kızdım kaldıralım ama Veli bizim arkadaşımız onun kalsın" demek, sadece parlamentonun itibarına gölge düşürür.
BİZ BUNDA YOKUZ
(Anayasa Uzlaşma Komisyonu masası) Parlamenter sistemi güçlendirecek isek oturalım, Anayasa ve darbe yasalarını değiştirelim. "Biz bunu düşünmüyoruz, sadece başkanlık için bir Anayasa komisyonu kurmak istiyoruz" diyorlarsa, biz bunda yokuz. (Dağılan komisyon) Bize sordular, düşüncelerimizi yazılı aktardık. Arkasından davet ettiler. Bu ne demektir? "Sizin düşünceleriniz çerçevesinde bir çalışma yapılacak" demektir. Gittik, böyle bir çalışmanın olmadığını gördük.
AİHM'YE AYKIRI
(Türkiye-AB Zirvesi ve mültecilerle ilgili prensip anlaşması) Bu kararla, Avrupalılar,Türkiye'yi Avrupa ve Ortadoğu arasında bir tampon ülke olarak görüyorlar. Üzülerek ifade edeyim, 3 milyar Euro karşılığında Türkiye de bunu kabul ediyor. Avrupa, "Ben Türkiye'den göç eden bütün göçmenleri size geri göndereceğim" diyor. Bu, AB'nin Temel Haklar Bildirgesi'ne de aykırı.
KAYSERİLİ İMZALAMAZ
(Başbakan Ahmet Davutoğlu) Bunu bir Kayseri pazarlığı olarak nitelendirip kurnazca "Avrupalıları kandırdık, iyi avantaj elde ettik" diye düşünebilir ama emin olun hiçbir Kayserili bu anlaşmanın altına imza atmaz. Hangi Kayserili bunu kabul eder? Benim bildiğim, bütün Kayserililer saygın insanlardır, ticareti iyi bilirler ama böyle bir anlaşmanın altına imza atmazlar. Çünkü hiçbir Kayserili, Kayseri'nin tampon bir il olmasını istemez. Siz Türkiye'yi tampon bölge yapıyorsunuz.
İNSANA SAYGISIZLIK
Biz verelim onlara 6 milyar Euro'yu; bütün Suriyelileri, Afganları, Pakistanlıları alsınlar. Biz verelim tamamını. Diyorlar ki: "Size geri göndereceğiz." Evet sonra: "Kaç kişi geri gönderdik? 10 kişi. Sizden 10 Suriyeli geri alacağız." Hangi Suriyelileri alacaklar? Üniversiteyi bitirmiş, meslek sahibi olanları alacaklar. Diğerlerini siz ne yaparsanız yapın. Bu tutum insan haklarına aykırı. Göçmenler arasında ayrım yapan böyle bir anlaşmaya imza atmak, insana en büyük saygısızlıktır.
YOLGEÇEN HANI
Bütün göçmenler Türkiye üzerinden geçiyor. Türkiye'yi yolgeçen hanına çevirdiler. Şimdi başa bela oldu, "Ben buradan Türkiye'yi nasıl kurtarırım?" arayışı başladı. Avrupalının da başına bela oldu. Avrupa, "Size verelim 3 milyar Euro, siz bunları orada tutun" diyor. Niye tutacağız biz? Hangi gerekçeyle tutacağız?
AHLAKİ TUTUM DEĞİL
Bana göre Avrupa ahlaki bir tutum içinde değil. Davutoğlu hükümeti de onların kuyruğuna takılmış; "Ben buradan nasıl kurtulabilirim, bir miktar parayla nasıl çözerim?" diye. Bu iş parayla çözülecek bir iş değildir. Bir ülkenin onuru, kişiliği vardır. Bir ülkenin izlediği sağlıklı, tutarlı, saygın bir dış politika vardır. Bunların üçü de yok. Göçmenler de insan. Onların da hakları var. Uluslararası hukuk açısından güvenceye alınmış hakları var.(Kaynak: Habertürk)