CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Britanya merkezli Reuters haber ajansına konuştu. Ankara’da 12 Mart’ta yapılan muhalefet zirvesine ilişkin CHP lideri, görüşmede adaylık konusunun konuşulmadığını, hedefin güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu belirtti.
Diken’in aktardığına göre Kılıçdaroğlu “Cumhurbaşkanı adayının devlet deneyiminin olmasını, devleti tanımasını arzu ediyoruz; tarafsız olması gerektiğini söylüyoruz. Asıl yetkinin yürütme organında yani başbakanda olmasını, cumhurbaşkanının yetkilerinin büyük ölçüde kısıtlanması gerektiğinden yanayız. Cumhurbaşkanı kim olacak veya kim olmayacak onu daha sonra kendi aramızda oturup konuşacağız” ifadelerini kullandı.
‘TEKLİF GELİRSE KABUL EDERİM’
Beş genel başkanın aynı zamanda ana muhalefet lideri olan kendisine cumhurbaşkanlığını önermesi halinde bunu kabul edip etmeyeceği sorusuna Kılıçdaroğlu, “Elbette (kabul ederim). Cumhurbaşkanlığı onurlu bir görev. Beş genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, “Ayrıca beş genel başkanın bana güven duyması anlamına geliyor, bu da benim için son derece önemli. Üç, benim sorumluluğumun arttığını bilmem lazım. Görev yaptığım sürede o beş genel başkana karşı sorumluyum ve onlara asla hayal kırıklığı yaşatmamalıyım” dedi.
‘PARTİLER ARASI FAY HATTI YOK’
Altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili hiçbir görüş ayrılığı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, partiler arasında fay hattı olabilecek herhangi bir durum bulunup bulunmadığı sorusuna şu karşılığı verdi: “Güçlendirilmiş parlamenter sistemle devletin yeniden inşasını düşünüyoruz, yani bir anlamda hukukun yeniden inşası. Yasama, yürütme ve yargı arasında bozulan sistemin düzeltilmesi gerekiyor… TCMB’nin bağımsızlığı, BDDK, Kamu İhale Kurumu gibi devlette liyakat sistemini önceleyen belirli kurallar getireceğiz, bu ikinci aşama. Üçüncü aşama ekonomi. Ekonomi ve sosyal politikalarla ilgili çalışmalar… Bu konularda altı parti kendi iç çalışmalarını yapacak. Partilerin arasında herhangi bir fay hattı görmüyorum, bir uyum var.”
CHP lideri, pakette kesin hesap komisyonunda başkanlığı ana muhalefet partisine vereceklerini, parlamentoda iktidarın muhalefete hesap vereceğini söyledi, “Bu hem liyakatin daha sağlıklı oluşmasına yol açacak, devlette yozlaşmayı önleyecek ve büyük ölçüde yolsuzlukları engelleyecek” ifadelerini kullandı.
‘İMAMOĞLU VE YAVAŞ GÖREVLERİNE DEVAM EDECEK’
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın görevlerine devam edeceğini kaydetti.
‘HDP SAYGIN BİR SİYASAL PARTİDİR’
HDP’nin ittifaka yakınlığı, uzaklığı ya da desteği tartışmaları halen devam ederken Kılıçdaroğlu, “Şunun altını çizeyim, bugün Türkiye’de tüm siyasi partilerle görüşen tek parti biziz. Bütün siyasal partilerle ilişkilerimizi sürdürürüz. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır ve HDP saygın bir siyasal partidir; dolayısıyla da onlarla da ilişkilerimiz var” dedi.
‘KÜRT SEÇMENİ DE KAZANACAĞIZ’
Yeri geldiğinde HDP ile görüştüklerini, bundan bağımsız olarak da Kürt seçmeni kazanacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Onlarla (Kürt seçmenlerle) ilişkilerimiz son derece iyi… Herhangi bir sorunumuz yok. HDP’yle de Kürt seçmenle de olan ilişkilerimizi demokratik standartlar içerisinde sürdürüyoruz… Diyarbakır’a gidecektim, hava muhalefeti nedeniyle gidemedim, önümüzdeki süreçte gideceğim… Beklentileri, talepleri, ihtiyaçları olabilir. Bunlar demokratik ortam içinde oturulur konuşulur ve insan hakları çerçevesinde de gereği yapılır” ifadelerini kullandı.
‘KAVALA VE DEMİRTAŞ BOŞUNA TUTULUYOR’
Kılıçdaroğlu, Avrupa’daki çeşitli karar organları tarafından alınan bazı kararların Türkiye tarafından uygulanmamasının kabul edilemeyeceğini belirterek şunları kaydetti:
“Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da hapishanede boşuna tutuluyor. Yasalara, hukuka aykırı olarak tutuluyorlar. Bir insan düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı ve hapse atılmamalı. Eğer siz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını Türkiye’de uygulanabileceğine dair anayasamızı değiştirmişseniz, hukuk sistemini buna uygun hale getirmişseniz, ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararı ben uygulamam’ diyemezsiniz.”
Türkiye’nin bu tutumunun dünyaya “Türkiye’de demokrasi yok, otoriter yöntem var” mesajı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Biz buna karşıyız. AİHM’nin kararlarını uygulamak zorundayız. Şu gerçeğimiz var: Sadece AİHM kararları Türkiye’de uygulanmıyor, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar da uygulanmıyor maalesef. Anayasa Mahkemesi en üst mahkeme Türkiye’de; verdiği kararlar var lakin en alttaki mahkeme Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyor. Uymayan hakim de terfi ettiriliyor.”
Kılıçdaroğlu, KHK ile üniversitelerden atılan Barış Akademisyenleri’ni bir hafta içinde görevlerine iade edeceklerini de belirtti.
‘BATI’NIN PARÇASI OLMAK İSTERİZ’
CHP lideri, son dönemde dış politikada yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi: “Biz NATO’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO’yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21’inci yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi.”
Türkiye’nin üyesi olduğu NATO kapsamında savunma sistemini ve ilişkilerini bu bağlamda götürmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Rusya’yla ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz… Ama biz Batı ittifakının bir parçası olmak isteriz” diye konuştu.
‘DOĞRUSU NATO’YLA ENTEGRE SİSTEM’
NATO sisteminin dışında Rusya’dan alınan S-400 uzun menzilli savunma sistemini Türkiye’nin kime karşı kullanacağını ilk günden beri sorduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Suriye mi, İran mı, Yunanistan mı? Kim için kullanacağız? Bu sorunun şu ana kadar cevabı alınmış değil” dedi. Kılıçdaroğlu, alınan S-400’lerin depolarda beklediğini belirterek, doğru olanın NATO’yla entegre bir sistem olduğunu söyledi.
‘BİR NUMARALI KARARNAME’Yİ AÇIKLADI
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandıkları takdirde, bir numaralı kararnameyle verilerin alınabileceği bir planlama örgütünü kuracaklarını ve kendi alanında yetkin 25-30 kişinin bu kuruma atanacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, ayrıca buralara atama yaparken parti ayrımı gözetmeden liyakat usulüne göre tercihte bulunacaklarını ve toplumu hayal kırıklığına uğratmayacaklarını bildirdi.
‘KÜLTÜR YERLE BİR EDİLDİ’
Son dönemde uygulamaları çeşitli kesimler tarafından eleştirilen ve üst üste faiz indirimine giden Merkez Bankası Başkanı ve PPK üyelerini değiştireceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası kültürüne sahip olmayan, para politikası nedir doğru dürüst bilmeyen bir insanın Merkez Bankası başkanlığına getirilmesi kadar yanlış bir şey yok” dedi.
CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü: “TCMB başkanının önce parlamentonun çıkardığı yasanın kendine verdiği yetkileri bilmesi lazım. Kendisine verdiği yetkilerin değil de dışardan gelen talimatın gereğini yapıyorsa o kişi Merkez Bankası başkanlığı yapamaz. TCMB’nin bağımsızlığı çok önemlidir. Sıcak siyaset TCMB’ye müdahale etmemeli; eğer ederse bugünkü tabloyla karşılaşırız. Aksi halde biz dünyada finans çevrelerine güven veremeyiz.”
TCMB Başkanı’nın kararlar için talimatı ‘saray’dan aldığını lakin bunları değiştireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “İşi ehline teslim edeceksin, o işi en iyi bilen kişiyi Merkez Bankası başkanlığına getireceğiz. Para Politikası Kurulu’nu da aynı şekilde yapacağız… TCMB’nin kendine özgü bir kültürü vardır lakin o kültür yerle bir edildi” dedi.
Kılıçdaroğlu sorunun sadece MB’de olmadığını, BDDK, SPK, Kamu İhale Kurumu ve EPDK gibi üst kurullarda da liyakat sorunları bulunduğunu ve gerekli değişiklikleri yapacaklarının altını çizdi.
‘KONUŞMASI GEREKEN EPDK AMA KONUŞMUYOR’
Son dönemde elektrik fiyatlarındaki zamlarla sorunun sadece elektrik olmadığını, ülkenin yönetilememesinin bir örneği olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Zamları kontrolsüz şekilde yapıyorlar… EPDK dediğimiz kurum işlevsiz hale gelmiş durumda. Fiyatlara zam yapıldı, şimdi zamlar nasıl indirilecek diye hesap yapıyorlar. Konuşması gereken kurum EPDK lakin konuşmuyor; Saray konuşuyor. Saray da ne diyeceğini bilmiyor… Onlar için halk önemli değil… Bu sorumsuzluk bugünkü piyasayı, kaosu yarattı lakin düzelteceğiz” ifadelerini kullandı.