Kılıçdaroğlu'ndan Bilal Erdoğan'a: KİMSİN SEN!

CHP lideri partisinin grup toplantısını gerçekleştiriyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında öne çıkan açıklamaları şöyle:

"Türkiye’nin bir değişime, bir dönüşüme, akılcı politikalara, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir Türkiye’ye ihtiyacı var. Bunun yolu beraber olacağız, engeller çıkabilir lakin inançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ta ki aydınlık, huzurlu, beraber yaşamaktan onur duyduğumuz bir Türkiye’yi yeniden inşa edinceye kadar" diyerek sözlerine başlayan Kılıçdaoğlu, Özdemir Bayraktar ve Sami Kohen'e baş sağlığı diledi.

"Sıcak siyaset Merkez Bankasına müdahale ediyor"

"Türkiye'nin iyi yönetilmediğini herkes biliyor. Ama bu devlet bizim devletimiz. Devletin kurumlarına sahip çıkmak en çok bize yakışır. Fiyat istikrarından sorumlu kim yasaya göre Merkez Bankası. E fiyatlar durmuyor. Sorumlu kim Merkez Bankası. Niye böyle? Sıcak siyaset Merkez Bankasına müdahale ediyor. Banka fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını doğrudan kendisi belirler diyor' Doğrudan kendisi belirleyemiyor, saray müdahale ediyor ve Merkez Bankası'nın sağlıklı karar almasını engelleyemiyor. Gittik Merkez Bankası'na bankanıza sahip çıkın dedik. 

Merkez Bankası'nın temel görevleri madde 4. Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Yarın sabah zeytin, zeytinyağı kaça olacak? Yem, bir kilo et ne kadar olacak belli değil. Herkes zam bekliyor.

Merkez Bankası kararlarını doğrudan kendisi belirleyemiyor, saray müdahale ediyor. Gittik Merkez Bankası'na 'Bankanıza sahip çıkın' dedik. Çok iyi yetişmiş kadroları bankanın dışına itip dışardan eleman getirmek doğru bir yaklaşım değildir.

Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar doların alınıp kararı Hazine ve Maliye Bakanı'na bırakıldığını unutmadık. Kimlere peşkeş çekildiğini bilmiyoruz. Kasada para var ama başkalarının parası. Merkez Bankası'nın 1 senti bile kendi parası değil.

Merkez bankasının saat gibi çalıştığını göreceksiniz. Göreceksiniz sıcak siyasetin müdahale etmediğini. Ekonominin en kısa sürede nasıl düzeldiğini göreceksiniz.

Geçmişte AK Parti ve MHP'ye oy vermiş kardeşlerime seslenmek isterim. Sizin tefeci sektöründen haberiniz var mı? Başta Londra'daki tefeciler ve yurt içindekiler onlara dünyanın faizini ödüyorlar. Bu sektör fabrikada üretim yapmaz. Hiçbir riski üstlenmez.

Bu tuzağın içindedir Erdoğan hükümeti. Tefecilere hizmet eden bir siyasi iktidar Türkiye ekonomisini düzeltemez.

2003-2021 Eylül ayı itibariyle bütçeden tefecilere 511 milyar 39 bin dolar. 511 milyar doları tefeci sektörüne aktaranlar bunlar.

AK Parti ve MHP'ye oy veren kardeşlerim diyecekler ki 'Nereden çıkardın 511 milyar doları?' Hazine'nin internet sitesine girin orada göreceksiniz. Her ay ödenen faiz 2 milyar 271 milyon dolar faiz ödeniyor her ay. Kim ödüyor bu faizleri? Saray mı ödüyor: zinhar. O'nun beslemeleri mi ödüyor? Dolarla iş yapanlar mı ödüyor? Zinhar onlar da ödemiyor?

Hafta sonu bir video paylaştım. Devlet memurlarına görevinizi iyi yapın dedim. Ben söyledim, bremen mızıkacıları harekete geçti. Neymiş ben tehdit ediyormuşum, darbeci zihniyetmiş... Bari usturuplu bir şey söyleyin. Ben, 'Hırsızlığa bulaşmayın, kim talimat veriyorsa ona uymayın' diyorum. 'Hayır bunu niye söylüyorsun?' diyorlar. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış, bulunmazsanız namertsiniz.

Sarayın avukatları Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuyormuş. Erdoğan'a hakaret içeren ifadeler varmış. 'Hırsızlık yapmayın' diyorum. Demek ki 'Hırsızlık yapın' desem hakaret içermeyecek.

Bir de sarayın baş memuru var Fuat bey. 'Çalışanlarımızın her kesimini tehdit edenler hakkında' diyor.
Kimsin sen? Devlet memurları ne zamandan beri senin çalışanların oluyor? Bu lafı kullandığın andan itibaren toplumu bölüyorsun. Devletin memuru devletin işini yapar. Kullandığım her cümlenin mutlaka kanunda bir yeri vardır.
Anadolu'da vakıflar kuruyorlar. Yurt dışında, yurt içinde. Rakamlarını bilmediğimiz paralar aktarılıyor buralara. Siz devlet memurlarının geleceklerini, umutlarını çalıyorsunuz. 'Gel vakfa, torpil yapalım sen direkt yerleş' diyorlar. Garibanların, yoksulların, hak arayanların temsilcisi bu kardeşiniz olacak.

Gideceksin Erdoğan'ın ailesinin vakfından torpil yapacaksın, devlete yerleşeceksin. Bu yanlış deyince kıyamet kopacak. Bazı bürokratlar 'Emir aldık' diyebilir. Olmaz, kanun dışındaki emire uymayacaksın.

Yasal ölçülerde çalışan hiç kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Ama mafyatik ilişkilere girenleri evet onları tehdit ediyorum. Kimsenin hakkını yedirmeyeceğim.

Bilal Erdoğan eleştirisi

Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmak sana bu kanunsuzlukları yapma hakkı veriyor mu? Kimsin sen, bu yetki kimden alıyorsun?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.