CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün 28'inci yılı vesilesiyle sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Özal'ın örnek bir siyasetçi ve devlet insanı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bürokrasi yıllarımda kendisiyle uzun mesailerim oldu. Devlete hakimiyeti, bürokrasiye ve liyakate verdiği önem dikkat çekiciydi. Özal, örnek bir siyasetçi ve devlet insanıydı. 8'nci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ı aramızdan ayrılışının yıl dönümünde, saygı ve rahmetle anıyorum." dedi.
Turgut Özal kimdir, neler yapmıştır?
TKP'nin yayın organı soL Portal, Turgut Özal'ın icraatlarıyla ilgili derleme yaptı. Derlemede, Özal'ın yaptıkları anlatıldı.
soL'da yer alan Özal derlemesinin bir kısmı şöyle:
12 Eylül darbesi, 24 Ocak kararları ve Turgut Özal
12 Eylül öncesi darbenin ekonomik programı olarak da anılan 24 Ocak kararları, Turgut Özal'ın imzasını taşıyordu.
24 Ocak’ta Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki Milliyetçi Cephe hükümeti döneminde kabul edilen ve o dönem DPT müsteşarı olan Turgut Özal tarafından hazırlanan 24 Ocak kararları örgütlü işçi sınıfı nedeniyle hayata geçirilemeyince devreye askerler girdi. 12 Eylül sonrasında, yani solun ve işçi sınıfının direncinin kırılmasının ardından söz konusu işçi düşmanı program harfiyen uygulamaya konuldu.
12 Eylül cuntasının ekonomi bakanı da olan Özal, 1983 yılında başbakanlık koltuğuna oturacaktı.
Birinci Körfez Savaşı
Turgut Özal, 1. Körfez Savaşı sırasında "Irak Savaşına Amerikalıların yanında girersek bir koyar üç alırız" diyerek siyasi literatüre yeni bir söz armağan etti. Özal'ın o dönem, ABD'nin yanında savaşa girildiği takdirde, Musul ve Kerkük'ün Türkiye topraklarına katılabileceğini düşündüğü belirtilmişti.
Yıllar sonra 2003 yılında, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan yazısında, "Bir demokrat olan Turgut Özal, halkının, Körfez Savaşından uzak durma tercihine rağmen, Amerika’yı destekledi" diyerek, Irak'ın işgalinde ABD'ye destek vermeleri için Türk politikacılara Özal'ı örnek göstermişti.
Özal hükümetleri ile başlamak üzere, Anayasa'ya ve yasalara aykırı işlemler en fazla özelleştirme uygulamaları sırasında gerçekleştirildi. O dönemde, Anayasa'da atıf yapılmayan özelleştirmeler için ilk yasal düzenleme 1. Özal Hükümeti tarafından 1984 yılında yapıldı ve 1985 yılında bazı kamu işletmeleri ve varlıkları özelleştirme kapsamına alındı. 1986 yılında ise ilk özelleştirme işlemlerine başlandı.
"Köprüleri bile satacağım"
Özal, "köprüleri bile satacağım" açıklaması yaparken, sanayide teşvik ve vergi politikalarıyla yeni zenginler yaratmıştı.
Yine Özal'ın "Demiryolları Moskof işidir" sözü ise bir yandan eski Cumhurbaşkanının anti-komünist yönünü ortaya koyarken diğer yandan "devlet yatırımları"na yaklaşımını özetliyordu.
"Benim memurum işini bilir"
Özal "Benim memurum işini bilir" sözü de, devlet görevlilerinin yolsuzluk mekanizmasına katılmalarını adeta teşvik ediyordu.
Diğer yandan, yolsuzluk suçlarına affı ilk gündemine alan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal olmuştu. Özal'ın onayladığı 3713 sayılı Şartlı Tahliye Yasası ile yolsuzluk yapanlar için 'Öde kurtul' sistemi öngörülmüştü. Özal'ın açtığı bu yoldan giden sonraki hükümetler de, yolsuzluk suçları ile ilgili benzer sayısız düzenlemeye imza atmışlardı.