Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündeme dair açıklamalar yaptı. Darbe iddiaları hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu “Ne zamanki, CHP iktidara yakındır darbe söylemleri hep olur. Millet İttifakı ile beraber demokratik parlamenter sistemi getireceğiz.” dedi
Gazeteci Orhan Uğurluoğlu’nun sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
Erdoğan öteden beri, Ankara’yı içine sindiremedi. Malı götürmek gibi, bütçeyi talan etmek gibi pek çok acı gerçekle karşı kaşrıya geldik. Erdoğan, Ankara’da olmayı sevmeyen, bütün gözü İstanbul’da olan biri. İstanbul’u nasıl talan ettiler, kendileri söyledi. “Biz İstanbul’a ihanet ettik’ dedi. Talan eden o, yandaşa talan ettiren o. İstanbul’a ihanet eden o. Sahilden Bakırköy’e giderken, deniz kenarından sanki surlarla çevrilmiş gibi büyük binalar yapıldı. Neredeyse deniz görünmüyor. O binalara içim sızlıyor. Biz Ankara’yı onurlu cumhuriyetin başkenti olarka yeniden güzelleştireceğiz.
Önce parlamentoyu, kirlilikten, kayırmadan kurtaracağız. İsrafı önleyeceğiz, bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız. Herkes fatura ödedi, herkes kendi ülkesini sevdiği için katlandı. Fatura ödemeyen bir kesim var, devletten dolarla garanti alanlar. Bunlkar hiçbir fatura ödemedi, dolar yükseldikçe alacağı da arttı.
Devlette saydamlık… Vatandaşa, paranın hesabını vereceksin. Devlette her kuruşun hesabını vereceğiz.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Onu değiştirmek için ön hazırlık gerekiyor. Güçlü bir demokratik parlementer sistem oluşturulacak. Bir dayatma kültürüyle dğeil, oturup tartışarak yapacağız. Demokratik parlamenter sistemi getirdiğimizde en çok da AKP’liler gelip oy verecek. En çok onların şikayetleri var.
AKŞENER’İN ‘MEMLEKET MASASI’ ÇAĞRISI
Akşener’in çağrısını çok değerli buluıyorum. Aslında bu çağrıyı keşke önce Erdoğan yapsaydı. Buna hepimiz giderdik. Erdoğan, bu çağrıya büyük bir ihtimalle uymayacak zaten. Çağrıyı yapması gereken, ülkeyi buhrandan kurtarmak adına Meral Hanım yaptı. Ben bütün siyasi partilere çağrı yapmak isterim, parlamentoda olsun veya olmasın bütün siyasi partilerin başkanı olarak hepimiz Meral Hanım’ın çağrısına evet diyelim. Telekonferans ile bir araya gelebiliriz. Bazı çalışmalar yapabiliriz, bu süreçten nasıl çıkabiliriz, gücümüzü nasıl yeniden kazanabiliriz bunları konuşabiliriz.
KAYINPEDER İLE DAMAT DEVLETİ KENDİ YÖNETİYOR
Türkiye Cumhuriyeti çetesi rant çetelerine teslim edilemez. 3 banka yurt dışına dolar götürmeye başladı diye yasak getirdiler. Buna sebep olan kim, önleyecek olan kim? TC devletinin Londra’daki bir faiz tefeciisne teslim ettiniz diye yıllardır söylüyorum. İktidar bunalımda. Kayınpeder ile damat devleti kendi yönetiyor. Onlar dışında kimse bir şey bilmiyor. İkisi beraber memleketi nereye götürecek belli değil, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağıya gidiyoruz.
S-400’LER
Parti sözcümüz, S-400’ler ne zaman aktive edilecek soruyor. Kovid-19 sebebiyle deniyor. Bununla ne ilgisi var? Türkiye’nin çıkarları neyse onu savunacağım. O kadar çok zorlandılar ki, paraya ihityaçları var. Para için gidip yalvaracaklar, diyecekler ki bize yardım edin. S-400’ler devre dışı tutacak mısın? Tutarsan vereceğim diyecek. S-400’leri aktive etmeyecek. TC devleti en modern hurdalığa ev sahipliği yapacak.
DARBE PLANI İDDİALARI
Demokrasiyi getireceğiz bu ülekeye. Bizim ordumuz yok, halkımız var. Halka gideceğiz. Darbelerde nasıl bedeller ödendiğini biliyoru. Tamamen yapay bir gündem, sıkışmışlığın getirdiği bir şey, ülkeyi yönetemiyorlar, vatandaş perişen vaziyette. Milyonlarca işsiz var, yüzbinlerce insan evine kapandı. Sokağa çıkma yasağı geldi. Bunların hepsine evet diyorum, bu önlemler alınmak zorunda. Bu tabloya baktığımızda sıkışan bir yönetim var. Saray yönetimi var… Saray sosyetesinin keyfi yerinde. Ben fakir fukaranın sofrasıyla ilgiliyim. Dolayısıyla, onlar ne derse desin, onların tamemen dışında onlar darbeyi önleyecekse, Hulusi Akar’ı alsın yerine başka birini getirsin. Darbeyi kim yapar, ordu yapar. Ne zamanki, CHP iktidara yakındır darbe söylemleri hep olur. Millet İttifakı ile beraber demokratik parlamenter sistemi getireceğiz.
ERKEN SEÇİM
Erdoğan’ın siyasetten anladığı konusunda ciddi endişelerim var. Önündeki büyük engelleri yok etmek olarak anlıyor siyaseti. Dolayısıyla bizim anladığımızla Erdoğan’ın anladğı farklı. Saray’a çekildikten sonra, halkın iradesine güvenmiyor. Yargıdaki elemanları ile halkın iradesini de yok edebiliyor.
Erken seçim yapar mı, kendisi karar verecek zaten. Biz yarın sabah erken seçim olacakmış gibi çalışıyoruz zaten.
Bahçeli diyebilir ki, yeter yok artık ben destek vermiyorum. Ülke felakete gidiyor, ekonomi felakete gidiyor, vatandaşın hakemliğine başvuralım, gerekirse erken seçim olsun diyebilir.
Üç hilalin vakti geldi demek, sandığı göstermektir. ama süratla bu düzeltildi. Berat Albayrak’a verilen destek, önemli. Albayrak’ın bu ülkenin ekonomisine neler yaptığını hepimiz biliyoruz, bütün bu günahların sorumlusu onlara destek verenlerdir. Bu memlekette ne yapıldığıysa bu süre içinde, Cumhur İttifakı’nın diğer aktörü de yapmıştır.
CHP’Lİ BELEDİYELERİN YARDIMLARININ ENGELLENMESİ
Beş tane maske dağıtamayan iktidara iktidar mı denir. Beş tane maske ya… Maske bu ya, fabrikadan alıp vatandaşa vereceksin, vatandaş evde oturuyor. Bu kadar beceriksiz bir yönetimle karşı karşıyayız. Rantı devşirme konusunda uzmanlar, vatandaşa hizmet konusunda değiller. Rant konusunda kime ellerine su dökemez. Bizim belediyelerimizde de hizmette su dökemezler.
Hangi engel çıkarsa çıksın belediyelerimiz yardıma devam edecektir. Fakir aileleri çıkardı, onlara nasıl yardım yaptığını anlattı. İnsanda biraz utanma olur, yoksulluk onun kaderi değil. 18 yılda yatağa çocuklar aç giriyorsa, bu senin sorunundur. Aspesli boruların değişmesi lazım, işin can damarına gidiyor. Ankaralı temiz su içsin diye, izin vermiyorlar.
Fakirlerde bile ayrım yapıyorlar. Hiçbir ayırım yapmadan, bizim belediyelerimiz yoksulsa götürecek yardım paketlerini verecek. Siyasetin öznesi insandır, yandaş değildir. İnsanları ayırırsanız, insanları kutuplaştırırsanız olmaz. Su borusu değişecek, hayır diyor Ankaralı su temiz su içmesin.
FATURA ZAMMI
Türkiye güçlü bir ülke, kaynakları olan bir ülke. Bütün mesele, gücünü sorunu çözmeye kanalize etmiyor. Gücünü belli çevrelere rant dağıtmaya kullanıyor. Çiftçilerin bir sürü derdi var, ne verildi onlara? Bari bir yıl süreyle faizlerini erteleyin dedik. Alacağı da var kanuna göre, onu da alamıyor. Saray hükümetinin içeride ve dışarıda bir güven sorunu var. Ne içeride, ne dışarıda kimse güvenmiyor. Kayınpeder, damadın yönetimine kimse güvenmiyor. Vatandaş artık görmeye başladı, Erdoğan’ın da AKP’nin de oyları düşmeye başladı. Güven veren bir iktidara ihtiyacımız var, vatandaşı kucaklayan bir iktidara ihtiyacımız var.