Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin eski Genel Başkanı, Sözcü TV canlı yayınında siyasette dedikodu ve iftiraların olumsuz etkilerine dair önemli açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay hakkında çıkan iftiralarla ilgili, bu tür olayların siyasette kalitenin düşmesine neden olduğunu vurgulayarak, bu tür söylentilere karşı yasal yollara başvurulması gerektiğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, özellikle Süleyman Soylu gibi figürlerin bu tür iftiraları dile getirmesi durumunda, eğer bunları ispatlamıyorsa şeref yoksunu olduklarını ifade etti. "Bu tür olaylar söylendiği andan itibaren derhal dava açılması lazım," dedi. Özel hakkında yapılan suçlamaların sosyal medya üzerinden yayıldığını ve bu durumun yargıya taşınması gerektiğini vurguladı. "Yargıya taşımazsanız, bugün başınıza gelen yarın başka bir arkadaşınızın başına gelebilir," dedi.
Kılıçdaroğlu, kendisine Genel Başkan olduğu dönemde parti içindeki tartışmaları ne ölçüde önemsediği sorulduğunda, zaman zaman kendi düşüncelerini ifade ettiğini ve partinin felsefesine bağlı kalmanın önemini vurguladı. "Sarayla normalleşme olmaz. Normalleşme halkla olur," diyerek, AK Parti’ye oy verenlere yanlışları anlatma gerekliliğine dikkat çekti.
Ayrıca, Erdoğan’ın geçmişteki tutumlarını eleştirerek, "Erdoğan kendi halkına hakaret eden birisi," dedi ve halkın hakaretlere maruz kalmasını kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti. "Bir siyasetçi kürsüde ne söylüyorsa başka yerde de aynı şeyi söylemeli," diyerek siyasi tutarlılığın önemini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi önünde Erdoğan’ın forsunun asılmasını doğru bulmadığını, Türk bayraklarının yeterli olduğunu belirtti. Ayrıca, Erdoğan’ın siyasetçi olarak güvenilmez olduğunu ifade etti. "Erdoğan, İsrail’e gelebilir dedi, bir hafta sonra saldıracaklar dedi. Böyle bir devlet yönetimi olur mu?" diyerek, Erdoğan’ın tutarsızlıklarını eleştirdi.
Son olarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davasına dair konuşarak, "Bir siyasetçiye siyasi yasak getirilmesi kadar anormal bir durum yoktur," diyerek, bu tür uygulamaların siyasetin sağlığına zarar verdiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, yargının Erdoğan’ın emrinde olduğunu vurgulayarak, "Bu memlekette biz bunlara tanık olduk," dedi.