Kılıçdaroğlu, yerel seçim çalışmaları kapsamında önceki gün ziyaret ettiği Ordu ve Giresun dönüşü Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Lıcalı'nın sorularını yanıtladı.
31 Mart akşamı ‘CHP başarılı oldu’ ya da ‘CHP başarısız oldu’ demeniz için nasıl bir sonuç ortaya çıkmalı?
31 Mart akşamı şöyle bir tablonun ortaya çıkmasını bekliyorum: Demokratik standartlarda müthiş bir geriye gidiş var. Eşit olmayan koşullarda bir yerel seçim gerçekleştiriyoruz. Toplumun üzerinde büyük baskı var. Medyanın yüzde 90 – yüzde 95’ini kontrol eden bir siyasal iktidar var. Buna rağmen alacağımız her belediye ve yeniden alacağımız her belediye bizim için kazanım olacaktır. Belediye başkanlarının sayısı – demokrasiyi savunan Millet ittifakının – alacağı her belediye, güçlü olarak çıkacağı her belediye seçimi, topluma şu mesajı verecektir: Biz bütün baskılara rağmen demokrasiden yana tercihimizi kullanıyoruz. Bu çember ne kadar büyük olursa, dünyaya vereceğimiz mesaj da o kadar güçlü olacak.
‘YAVAŞ’A DOKUNAMAZ’Ankara’da Mansur Yavaş seçilirse belediye başkanlığı yapamayacağına yönelik iktidar kanadında söylemler dile getiriliyor. Kulislerde görevden alma ve kayyım atama senaryoları konuşuluyor. Böyle bir durum yaşanırsa CHP ne yapacak?
Böyle bir şey olacağını sanmıyorum. Erdoğan tehditle, şantajla oy devşirmeye çalışıyor. Çünkü getirdiği adam Ankaralı değil. Ankara’yı, Ankara’nın sorunlarını bilmiyor. Bakanlık yaptığı dönemde de yerel yönetimlerin sorunlarıyla çok ilgili birisi değil. Kayseri’deki Belediye Başkanlığı süreci oldukça başarısız bir süreç. Erdoğan, toplumun Mansur Yavaş’a yönelen ilgisini kesmek istiyor. Baskı kurmak istiyor. “Onu seçerseniz ben görevden alırım” diyerek şantaj yoluna başvuruyor. Hiçbir şey yapamaz. Halk gidecek Mansur Yavaş’tan yana tercihi kullanacak ve Mansur Yavaş da herkesi kucaklayacak. Onları yaptığı gibi toplumu ayrıştırıp bölmeyecek. Başarılı bir belediye başkanlığı yapacağına yürekten inanıyorum.
‘GÖLETE BARAJ DİYOR’Hatay’da baraj konusunda bir polemik yaşadınız.
Burada tamamen haklıyız. Nitekim dört milletvekilimiz bir basın toplantısı yaptılar. Devlet Su İşleri’nin ve Valiliğin internet sitesinden aldıkları bilgileri kamuoyuyla paylaştılar. Bittiğini söylediği barajların daha bitmediği yönünde Valiliğin internet sitesinde bitim tarihi var. Aynı zamanda inşaatların hangi oranda gerçekleştiğine ilişkin bilgiler de var. Erdoğan topluma yanlış bilgi veriyor. Zaten Amik Ovası’nı baraja döndürmüş vaziyette. Barajları yapmadı, Amik Ovası sular altında kaldı. Amik Ovası haftalar geçmesine karşın hâlâ suyun altındaysa bu barajların yapılmadığının göstergesidir. Barajlar yapılsaydı sular altında kalmazdı. Bir de göletleri de baraj olarak sayıyor. Daha önce gemileri gemicik olarak saymıştı, burada tam tersini yapıyor. Burada garip olan şu: Milletvekilli arkadaşlarımız bu konuda basın toplantısı yaptılar. Haber ajanslarını çağırdılar. Anadolu Ajansı’nı da çağırdılar. Bütün ısrarlara rağmen Anadolu Ajansı gelmiyor.
‘KÜRTLERİ DÜŞMANLAŞTIRDI’İktidar kanadı CHP’yi HDP ile işbirliği yapmakla eleştirirken, Binali Yıldırım HDP’lilerin oylarına talip olduğunu söyledi. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Biz daha en başından beri “Bütün vatandaşlarla sandıkta ittifak yapacağız” söylemiyle yola çıktık. Dolayısıyla biz vatandaşları partiler arasında bir ayrıma tabi tutmuyoruz. AK Parti’li vatandaşın da, HDP’li vatandaşın da, MHP’li vatandaşın da bizim belediye başkan adaylarımıza oy vermesini istiyoruz. Erdoğan Kürtleri düşmanlaştırdı. Kürtleri bu ülkenin düşmanı olarak görüyor. Düşmanlaştırma siyaseti üzerinden oy devşirmeye çalışıyor. Bu çok tehlikeli. Toplumu ayrıştırma ve kin tohumları ekme gibi bir sürecin doğmasına yol açabilir. Buna asla doğru bulmuyoruz. Herkesin kimliğine, herkesin inancına, herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Yüksek Seçim Kurulu’nun belirlediği seçmen listelerinde adı olan ve oy kullanma hakkı olan her vatandaşın oyuna talibiz. Her vatandaştan bizim belediye başkan adaylarımıza oy vermesini istiyoruz. Bizim belediye başkanlarımızın çalışmaları son derece başarılı. İstanbul’lu nefes almak için bizim belediyelerimizin olduğu yere geliyor. Hatta AK Parti bile bizim belediyelerimizin bulunduğu alanları kullanıyor: Sarıyer ve Kadıköy’ü kullanıyor. AK Partili belediyelerde böyle güzel bir alan yok, yeşillik kalmadı. Bir beton ormanı var oralarda.