Bir dönem Recep Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanlığını da yapan KARAR yazarı Akif Beki ise bugünkü yazısında, yandaşların 'zikzak' dediği Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin ne anlama geldiğini ve iktidar medyasının nasıl bir algı operasyonu ve komplo teorileri ile toplumu manipüle ettiğini yazdı. Beki, " CHP liderini, iktidarla savaş çığırtkanlığı ve hamaset yarıştırmakla suçluyorlar. Kendi tezlerini topluma anlatmak varken hem de. İktidarın dümen suyuna giriyor, değirmenine su taşıyormuş. Başka bir politikayı savunmak mümkün değilmiş gibi... Mümkün mü ki? “Faiz, enflasyonun sonucu değil sebebidir” propagandasına direnmek ne kadar mümkündüyse bu da ancak o kadar... İktisat bilimi aksini söylüyor diye, doğru bildiğini anlatmaya çalışan Merkez Bankası başkanlarının akıbetini gördük. Vatana ihanetle de faiz lobisine hizmetle de suçlanmayı tattılar. İktidar, faizleri düşürerek halkın kanını emen faizcilerle savaşırken, enflasyonla mücadele ederken karşı çıkmak ha! Yüksek faizi savunuyor, faizcileri tutuyor gibi görünmeye hangi siyaset göğüs gerebilir? Yöntemin ve dayandığı faiz-enflasyon teorisinin yanlışlığını kanıtlamanın tek yolu, deneterek sonuçlarını göstermektir. Damardan ucuz popülizmle baş etmenin daha etkili bir yolu ne yazık ki yok." dedi.
SORGULAMAK MI HEP YANLIŞ ?
Beki, CHP liderinin S-400'lerin alınması ile ilgili itirazını ve yaptığı son çıkışın ne anlama geldiğini ise şu satılarla anlatıyor: Delirtici paranoyalar yok satarken makulün, sesini duyuracak kadar alıcısı çıkmıyorsa suç kimde! Kasa gibi, popülizm de her zaman kazanıyor. Gerçekliğini test ederek foyasını ortaya çıkarmadan yenilemiyor. S-400’lerin alınma nedenini sorguladı. Baktı olmuyor, işe yarama sırası gelmişken de caydırılık için neden kullanılmadığını sorguluyor. Ve her iki durumda da Kılıçdaroğlu mu haksız oluyor? Alınması da doğru, iş düştüğünde hazır edilmemesi de doğru; sorgulamak mı hep yanlış?