Son dönemde artan kira fiyatları, ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlıkların daha da derinleşmesine neden olurken, sahte tahliye taahhütnameleri ile bu anlaşmazlıklar yeni bir boyuta taşındı. Bazı kötü niyetli ev sahipleri, kiracıların imzalarını taklit ederek sahte tahliye belgeleri düzenlemekte ve bu belgeler aracılığıyla kiracıları evlerinden zorla çıkarmaya çalışmaktadır. Özellikle yaz tatili döneminde, kiracıların evde bulunmadıkları zamanları fırsat bilen bu kişiler, yasal itiraz süresinin sadece 7 gün olması nedeniyle bu durumu kötüye kullanmaktadır.
Uzmanlar, bu tür davaların son zamanlarda artış gösterdiğini ve birçok kiracının yasal süreyi kaçırarak mağduriyet yaşadığını vurgulamaktadır. Mali Müşavir Ömer Sadi Yiğitcan, bu konuda yaşadığı mağduriyeti anlatarak, sahte bir tahliye taahhütnamesi ile karşı karşıya kaldığını ve e-devlet üzerinden düzenli kontrol yaparak bu durumu fark ettiğini belirtti.
Avukat Umut Metin, icra ve tahliye süreçlerinde karşılaşılan kötüye kullanma riskine dikkat çekerek, kiracıların imza sahteciliği durumunda hızlı bir şekilde itirazda bulunmaları gerektiğini ifade etti. Avukat Ragıp Şengül ise sahtecilik suçunun resmi belgelerde de yapıldığını ve bu tür olayların özellikle yaz aylarında daha sık yaşandığını dile getirdi.
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 2023 yılında kiralananın tahliyesi konusunda açılan dava sayısı 90 bini aşmış durumda ve bu da sorunun ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.