İstanbul'da kira fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışlar sürerken; evini 2-3 kat fiyat farkıyla kiralamak isteyen ev sahipleri, mevcut kiracılarına evlerini boşaltmaları için para teklif ediyor. Uzmanlar, ev sahiplerinin yaşanan kira artışlarının ardından kendi evinin düşük miktarda kalması ve kiracısının evi boşaltma teklifini kabul etmemesinin ardından bu yola başvurduğunu belirtiyor. Uzmanlar geçen yıl kira artışı için kanunla getirilen yüzde 25'lik sınırın konut fiyatlarındaki artışı önlemediğini düşünüyor.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, kiracı ve ev sahibinin karşılıklı anlaşması durumunda hukuki açıdan sorun olmadığını belirtirken, Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu ise kira bedelinin devlet tarafından alt ve üst sınırının belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
"Ev sahibinin amacı o parayı birkaç ayda yeni kiracıdan çıkarmak"
Türkiye'de konut açığı olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, şunları söyledi:
"Son zamanlarda ülkemizde oldukça büyüyen bir konut açığı var. Bu da ev kiralarını ve konut fiyatlarını oldukça yükseltti. Bakın Kanada'da yabancıya konut satışı yasaklandı. Hollanda'da kiralara bir üst sınır getirildi. Şu anda kiralar o kadar arttı ki vatandaş 8 bin 500 lira asgari ücret alıyor. 10 bin liradan aşağı kiralık ev bulamıyor. Geçtiğimiz yıl hükümetimiz bir karar aldı ve kira artışlarını yüzde 25'le sınırlandırması bir çözüm olmadı. Bu noktada bazı ev sahipleri kendi evinde 3 bin liraya oturan kiracıyı çıkaramayınca yanındaki 10 bin liraya oturuyor ben bunu çıkarayım diyor. Ayda 7 bin lira ekstra para sağlarım. Böyle bir kazancı da 12 ayda 140 bin lira olur. Orada belli bir miktar parayı kiracıya teklif ediyor. Ev sahibinin amacı o verdiği parayı birkaç ayda yeni kiracıdan çıkartmak. Bazı emlakçılar da bu konuyu irite ediyorlar. Yani ev sahipleri diyor ki sen üç bin liraya oturttuğun kiracıyı çıkart. Ben sana bir hafta sürmez onun 4 katı fiyattan kiracı getiririm. Bu noktada kiralarda bir alt sınır var. Ülkemizdeki yasal mevzuat alt sınır belirlemiş. Belediyelerin emlak vergilerine emsal teşkil eden matrahın yıllık kira tutarının yüzde 5'inden aşağı olamaz. Bir de üst sınır getirilsin. Örneğin yüzde 6 üst sınır getirilirse belediyedeki rayiç bedel bir milyon ise orada 60 bin lira yıllık kira bedeli, 12'ye böldüğünüzde aylık 5 bin lira olur. Böyle bir üst sınır getirilmesi lazım, Hollanda'da yaptılar bunu, birtakım kriterler belirlediler. Semte göre, kaç odalı, kaç metrekare olduğuna göre, konforuna göre kiralara üst sınır getirildi. Bu noktada milletçe hele yaşadığımız deprem ertesinde artan konut ihtiyacını da gözeterek bizim daha insaflı davranmamız gerekiyor. Hepimizin elimizi, cüzdanımıza değil, vicdanımıza koymamız gerekmektedir."
"İki tarafın mutabık kalacağı bir anlaşmada hukuken de hiçbir sakınca yok"
Son zamanlarda bu sorunla sık karşılaştıklarını belirten İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, "Daha önce de tek tük duyuyorduk veya başımıza geliyordu. Ev sahibi para teklif ediyordu. Ama son dönemde eski kiracıların ödediği bedelin çok düşük kalması, aynı evin yeni en az üç katı beş katı olması, ev sahiplerini kiracıyı tahliyeye zorluyor. Kabul etmeyene de işte ben ödeyeyim veya beş ay senden kira almayayım, üste şu kadar ödeme yapayım gibi teklifler de şu anda duyuyoruz. Hatta emlakçıların başına bile geliyor bu. Kiracı da eğer bu konuda ılımlıysa veya o da kabulleniyorsa neticede bu bir anlaşma. Yani iki tarafın mutabık kalacağı bir anlaşmada hukuken de hiçbir sakınca yok. Kimse buna bir şey diyemez" şeklinde konuştu. (DHA)