Kira fiyatları arttıkça ev sahipleri mevcut kiracılarını çıkarıp evlerini daha yüksek fiyattan kiralamak için farklı yöntemlere başvuruyor. Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ın haberine göre, üç bin liralık konuta 10 bin lira kira bedeli isteyen ev sahipleri, yeni kiraya verilecek mülke tahliye taahhütnamesi imzalatan, oğlum-kızım gelecek evi boşalt deme yöntemlerinden sonuç alamayan ev sahipleri, kiracıyı çıkarmak için yeni dönemde tüm faturaların dahil olduğu yeni sistem denemeye başladı.
Bu sistemle mal sahibi yazılı kira sözleşmesi yapmıyor, elektrik, su, doğalgaz gibi tüm hizmetler mal sahibi üzerinde kalmaya devam ediyor.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz’ın verdiği bilgilere göre, mal sahibi kiracısının çıkmasını istediğinde veya TÜFE 12 aylık ortalama üzerinde artış istediğinde kiracısı bunu olumlu karşılamazsa bu giderleri kapatmakla uyarıyor, kiracı ya istenilen bedeli ödemek ya da çıkmak zorunda kalıyor.
Kiraz, bozulan kiracı mülk sahibi ilişkisi ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “Kiracılar mal sahiplerinin son geçici düzenleme ile konutlarda yüzde 25 üzerinde artışlarına direnmekteler ancak mal sahipleri de yüksek bedelle kiracı bulabilme veya içerideki kiracının kira bedelini yükseltme gayreti içerisine girdi.
Kiracı yüksek artışa direniyor ancak ev sahibinin beşinci yılı tamamladıktan sonra kira tespit davası açma hakkı olduğu için sulh hukuk mahkemelerine giderek dava açıyorlar. Bu noktada her davanın 2-2.5 yıl civarında sürüyor olması ise mal sahiplerini yeni dönem için farklı arayışlara itmiş durumda.
“YÜZDE 25 UYGULAMASI YENİ KİRALAMALAR İÇİN KATKI SUNMADI”
Konutlar için getirilen 10.06.22-01.07.23 arasını kapsayan yüzde 25 artış uygulaması mevcut kira sözleşmeleri için bir nefes oldu lakin yeni kiralamalar için hiçbir katkı sunmadı. Asıl sorun yeni kiralamalarda mevcut emsal kira bedellerinin çok yüksek olması, 3 bin TL’lık bir yer için 10 bin TL talep ediliyor. Bu artış fırsatçılık.