Kırmızı Oda ve Masumlar Apartmanı dizileri, yayınlanmaya başladığı günden beri en çok konuşulan yapımlardan oldu. Bu dizilerin ortak noktası ise her ikisinin de Psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarından uyarlanması. Diziler, izleyiciden beğeni ve övgü alsa da birçok psikolog ve psikiyatrist tarafından eleştirildi. Tükenmez Haber'den Nilay Göl'e konuşan Uzman Klinik Psikolog Kaan Güntürk, "Bu dizilerin, ülkemizde pek de tanınır durumda olmayan ruh sağlığı alanını toplumun geniş bir kısmına tanıtıp yardım alma konusunda etkileyebileceğini düşünüyorum. Fakat bu pozitif katkının yanında bazı etik problemleri de beraberinde getirdiği yadsınamaz" dedi.
'MAHREMİYET TERAPİNİN TEMEL UNSURLARIN BİRİ'
"Mahremiyet, terapinin ilk ve en temel unsurlarından biridir" diyen Güntürk, sözlerine şöyle devam etti: "Danışanların hayat hikayelerinin ticari kaygılarla öyküleştirilip sunulması fikri açıkçası bana pek uygun gelmiyor. Terapiye dair önemli unsurlardan biri de terapistin danışanına karşı nötr kalabilmesi, duygularını hissettirmemesidir. Terapistin kendisine acıdığını veya üzüldüğünü hisseden bir danışan için bu durum yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Buna karşın biz zaman zaman Kırmızı Oda dizisinde terapistin danışanına sarılması gibi durumlara şahit oluyoruz."
'İZLENME AMACI GÜDEN POPÜLİST İŞLER'
Senaryonun gerçek hayattan ve kişilerden oluşmasının başka bir etik sorun olduğunu belirten Güntürk, şunları kaydetti: "Muhtemelen bu kişilerden onay ve izinler alındı ancak bu kişiler şimdiye kadar terapinin hep tek tarafından haberdar oldular. Bunca zaman güvence arayışıyla başladıkları ve devam ettirdikleri terapi sürecine kendilerine dair görüşler de dahil olmuş oldu. Hayat hikayelerine ve sorunlarına karşı ortaya çıkan üzülme ve acıma gibi tepkilerle yüzleştiler. Bu durum hem öyküsü anlatılan hem de benzer sorunları yaşayıp henüz yardım almamış evlerinde bu diziyi izleyen insanlar için yıkıcı etkilere neden olabilir. Bir uzmanın gözünden yapılan bu gözlemlerin, bu kişilere pek de pozitif duygular yaşatacağını düşünmüyorum. Sonuç olarak bunlar öncelikli olarak izlenme amacı güden işler. Temelinde ilgi çekici ve yer yer popülist olma zorunluluğu yatıyor. Dizide geçen, bir ruh sağlığı uzmanı için fazla iddialı olan 'Psikolojisi bozuk insanlar hasta insanlar değildir. Gerçekten hasta olanların hasta ettiği insanlardır' tarzı söylemler bu popülizmi kanıtlar nitelikle."