"Kitabevi olarak tanıtılan yerde, babaları IŞİD saflarında ölmüş çocuklara dini eğitim veriliyor" id

Ankara’da bir binanın bodrum katında, yaşları 6 ila 16 arasında değişen okula gitmeyen erkek çocuklara dini eğitim verildiği belirtildi.

Çocukların büyük bölümünün babalarının Suriye’de IŞİD saflarında çatışmada ölmüş ya da tutuklu teröristler olduğu kaybedildi. Dışardan gelenlere “kitabevi” olarak tanıtılan mekâna "İslam devletinin sınır karakolu" anlamında "ribat" deniliyor.

Kısa Dalga’dan Hale Gönültaş’ın haberine göre,  IŞİD’den dönen tutuklanıp etkin pişmanlıktan yararlanıp tahliye olanların yanı sıra cihatçı selefilerin yoğun olarak yaşadığı Ankara’nın Altındağ ve Pursaklar ilçelerine bağlı, Örnek, Karapürçek, Hüseyin Gazi ve Başpınar mahallelerinde, temel eğitim çağındaki çocuklar, minibüslerle dini eğitim için “kadın evleri” ve “medreselere” götürülüyor. 

Babaları Suriye’de IŞİD saflarında çatışmada ölmüş ya da Suriye’nin kuzeyindeki kamplarda esir olan çocuklara, Başpınar Mahallesi’nde dışardan gelenlere “kitabevi” olarak tanıtılan bir mekânın bodrum katında dini eğitim veriliyor.  

Gönültaş gittiği adresteki izlenimlerini özetle şöyle aktardı:

Sabah 08:40 civarı. Ulaştığım adres, Hüseyin Gazi, Başpınar Mahallesi 1131’inci Sokak 47 numaralı binayı uzaktan gören bir noktada aracın içinde oturuyorum. Minibüsler yaklaşıyor, yaşları 6 ila 15 arasında değişen erkek çocukları araçlardan inip, beş katlı bir binanın dışardan işyeri olarak algılanan, camları kalın perdelerle kapalı mekanının kapısından giriyor. Araçla getirilen çocukların yanı sıra mekâna tek başlarına ya da ebeveynleri ile gelen çocuklar da var. En fazla altı-yedi yaşlarındaki çocukları söz konusu yere getiren çarşaflı, siyah eldivenli iki kadın, mekâna 150 -200 metre kala çocuklarını uğurluyor. Zaman geçtikte mekâna gelen şahısların sayısı artıyor. 

Erkeklerin tamamı şalvarlı. Telefonları bir sosyal medya uygulaması üzerinden çalıyor ve konuştukları kişilere “ribattayız” yanıtını veriyorlar. Yakınını aramaya gelen kadını pek de dikkate almadıkları için sanırım “ribat” ifadesini kullanmaktan çekinmiyorlar. Arapça kökenli “ribat” kavramı “İslam devletinin önemli noktalarından birinin sınır karakolu” anlamına geliyor.

Hemen ardından da 55-60 yaşlarında, üzerinde gri entarili bir şahıs çıkıyor. Yere bakarak (göz teması kurmuyorlar) “Aşağıdaki çocukların Müslümanlığın gereği olan Kur’an-ı Kerim eğitimi aldığını, kiminin yetim, kiminin öksüz olduğunu, eğer istersem, içim rahatlayacaksa İslam yolunda kaybolan gencin (yakınım) aşağıda olup olmadığını görmek için bodrum kata bakabileceğimi” söylüyor. “Peki” diyorum. Telefonum cebimde fakat, çıkarma imkanı bulamıyorum. Merdivenlerin sonuna kadar inmekten imtina ediyorum. Aşağıda sayısını tam olarak kestiremeyeceğim, en azından 70’a yakın 6 ila 15-16 yaş aralığında çocuk var. Halıların üzerinde oturuyorlar. Hızlı adımlarla merdivenlerden geri çıkıyorum. Çocuklara eğitim veren şahıs benim için bir sandalye çıkarttırıyor kapının önüne.

Esnaf: Biz korkuyoruz

Çevrede bulunan esnaf ile konuşmak için dört işyerine giriyorum. İşletmeci kadınlardan biri “Biz korkuyoruz onlardan. Asla, hiçbir şey bilmiyoruz. Tek kelime etmem” diyor. Diğer üç esnaf da “’Kuran Kursu’ diyelim. Başka da bir şey demeyelim” yanıtını veriyor. Takip edilmediğimden emin olduktan sonra araca binerek mahalleden ayrılıyorum."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.