Show TV'de yayınlanan Kızılcık Şerbet dizisine katılan ünlü oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, iBB Kültür ve Sanat tarafından düzenlenen "Görseli Düşünmek" temalı seminerde Taylan Aslı Atasoy'un sunduğu programda Leyla ile Mecnun ve Kızılcık Şerbeti dizileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Magazin News'in yayınladığı habere göre: Tiyatro projelerinde yer almak istemediğini açıklayarak hayranlarına kötü haberi verdi. Sahneye çıkmak istemediğini anlatan Taylan, "Artık bana bakmaya fırsatın olmuyor. Artık her gece sahneye çıkacak heyecanım ve enerjim kalmadı." Açıklama yaptı.
LEYLA İLE MECNUN NEDEN YAYINDAN KALDIRILDI?
TRT1 ekranlarında 2010-2013 yılları arasında izleyiciyle buluşan "Leyla İle Mecnun" dizisinde İskender Çınar karakterini canlandıran Ahmet Mümtaz Taylan, dizinin neden yayından kaldırıldığını ve neden TRT'den kovulduğunu açıkladı.
Dizinin yayından kaldırılmasıyla ilgili konuşan Ahmet Mümtaz Taylan, "TRT'den bu yüzden kovuldum. Gerçek finali bilmiyorum" dedi. Burak Aksak, pek de iyi gitmeyen o diziden sonra yaptığımız "Ben de Kaçırdım" dizisinde Leyla İle Mecnun'un olası finalinden bahsetti. İlginçti. O bir balıktı, diğeri ise bir ağacın gölgesiydi. Çok güzel bir hikayeydi. Bu kadar. Mutlu sonla biten dizi yoktur. Türkiye'nin bu haliyle 104 bölümü TRT'de kimseyi rahatsız etmeden istediğimiz gibi oynattık. Bunun için TRT'nin hakkını vermemiz lazım. Biz hep eleştiririz ama öte yandan bana sorarsanız özel bir kanalda Leyla ile Mecnun'un 10 haftadan fazla süreceğini kimse tahmin etmemişti. Ama TRT bekledi. Ayrıca 104 bölümün çekimlerine katıldı. "TRT Payı" bu dizide eleştiriler aldı. Neyi eleştiriyoruz? dedi.
"LEYLA VE MECNUN'UN GERİ GETİRİLMESİ HATA DEĞİLDİ"
"Leyla ve Mecnun'un Exxen'e gönderilmesini hata olarak mı görüyorsunuz?" sorusuna Taylan şu cevabı verdi: "Ben düşünmüyorum. Bunu bir hata olarak görmeyin. Hataları elbette olabilir. Aynı hissi vermeyebilir. 10 yıl sonra. Bunun nesi doğal değil? Biz aynı adamlar değiliz. Biz değiştik. Türkiye değişti. Tamamen farklı bir yere atıldı. Seyirci profili değişti. Eğitim ve hukuk değişti. Tamamen farklı bir yere dönüştü. Kayıplar oldu ama sonraki 40 bölümü iyi niyetimizle yaptık. Elimizden gelenin en iyisini yaptık. Pek çok insan bunu beğendi ve onu eleştiren ve tuhaf olduğunu düşünen insanlar da vardı. Olur böyle şeyler. Bizim işimizde eleştiri her halükarda gereklidir. Bunu bir hata olarak görmüyorum. "Görsem oynamam" dedi.
Eleştirmenlere yanıt Settar Tanrıöğen'in sağlık sorunu nedeniyle Kızılcık Şerbet'ten ayrılmasının ardından diziye "Abdullah Ünal" karakteriyle katılan oyuncu, diziye katılımıyla ilgili şunları söyledi: "Settar Tanrıöğen hastalandı ve çok zor ameliyatlar geçirdi. Öncelikle, umarım iyileşir. Harika bir oyuncu ve karakter. Tanrı onu korusun. Onun onayıyla bu çalışmaya devam edilecekti. Kızılcık şerbetinin geniş bir kitlesi var. Süitte onlarca çalışan çalışıyor ve hayatlarına devam ediyorlar. Yüzlerce kişinin ilgisini çeken projenin bir şekilde devam ettirilmesi gerekiyordu. Kamuoyuna en az yabancı gelecek şekilde gelişmek için çalışmalara başladık. Konu bununla ilgili. Gerisi izleyicinin eleştirisine bağlıdır. "Zaman gösterecek" dedi.
Taylan, diziye yönelik eleştirilere dizinin merdiven sahnesi hakkında şunları söyleyerek yanıt verdi: "Merdivenlerden ineyim. Bazıları öyle dedi aşağı inme merdiveni konusunda 'muhafazakâr' değildir. Muhafazakar kardeşlerimiz ve meslekten olmayanlar merdivenlerden iniyor. dedi.
EN AZ İKİ FİLM YÖNETMEK İSTİYORUM!
Hedefinin yönetmen olmak olduğunu gören Taylan, şunları söyledi: "Birkaç film yönetmek istiyorum. Ancak bunlar zaman ve mekan meselesidir. Sıkıcı problemler hakkında filmler yapmak istiyorum. Zor sorunları olan şeyler hakkında düşünüyorum. Bunlar aynı zamanda zaman, yer ve para gerektiren şeylerdir. Hiç durmadan, sapmadan en az 2-3 film çekebilirsem dünyanın en mutlu insanı olacağım. Ben bunu başaramasam da kızım bu konuda uzmanlaşıyor..
DAHA FAZLASINI İSTİYORSANIZ DAHA ÇOK ÇALIŞIRSINIZ
"Heyecanı sevmiyorum. Korkuyorum. Gerginliği sevmiyorum. Bu hoşuma gitmediğinden değil, sadece izlemiyorum. Bir aktör için tür diye bir şey yoktur. %49'dan fazla beceri ve %51'den fazla işçilikle başa çıkamazsınız. Daha fazlasını istiyorsanız daha çok çalışırsınız. Yeteneğinize değer veriyorsunuz. Bir asker ya da sporcu gibi yaşamalısınız. Değilse erkek ve kadın oyuncuların ne kadar yakışıklı olduğunu bilirsiniz. Bunu duymuşsundur. Yetenek hiçbir şeyi kurtarmaz, yalnız çalışmak anlamsızdır. "Makul oranda olmalılar."