Sistematik şiddet gördüğü kocasını öldürdüğü gerekçesiyle 15 yıl hapis cezası alan ve cezası onanana kadar kefaletle serbest bırakılan Çilem Doğan, kızı Mira’ya her şeyi ilmek ilmek öğreteceğini söyleyerek, ''’Ona anlatacak çok güçlü şeyler biriktirdim. Onu da kendim yetiştirmeye, acıyla duvar örmeye çalışacağım. Ona her şeyi ilmek ilmek öğreteceğim’’ dedi.
Bu sevincin nedeni kadın dayanışması
BirGün'ün haberine göre, bir yıllık tutukluluk süresinin zor ama mücadele içinde geçtiğini ve bundan sonra da mücadeleye devam edeceğini söyleyen Doğan şunları söyledi:
“Cezaevi koşulları çok zordu. Fakat dayanışmanın ve birlikteliğin gücüyle bugün burada hep birlikte özgürlüğü doyumsamaktayız. Kadın mücadelesine de başladık. Bir yıl boyunca içerideyken, tutsakken, gerek mektuplarla gerek röportajlarla gerek mesajlarımızla mücadele ediyorduk. Bugün burada olmuş olmanın verdiği sevincin asıl nedeni kadın dayanışmasıydı. Bundan sonra da devam edeceğiz. Şiddete karşı bir önlem almak için, öldürmek zorunda kalan kadın arkadaşlarımız için mücadele söz konusu olacaktır.’’
Tahliye kararı sürpriz oldu
Tahliye olmayı beklemediğini ve karmaşık duygular içerisinde olduğunu belirten Doğan, ''’Çok farklı hissediyoruz, yan yana olduğumuza inanamıyoruz. Henüz kendimize gelemedik, ne olduğunu anlayamadık. Bugün özgürlüğün verdiği mutlulukla hâlâ şaşkınız. Henüz oturup konuşamadık ama birbirimizin gözlerine baktığımızda her şeyi ifade ediyorduk. Yargı süreci devam ederken, bu bize sürpriz oldu. Bir gün olacaktı bu, ama o günün bugün olduğunu düşünmedik. Bir sürecimiz vardı ve bizler onu bekliyorduk’’ dedi.
Çaresizliği iliklerimizekadar hissediyoruz
Ölmemek için öldürmenin son çare olduğunu ifade eden Doğan şu ifadeleri kullandı: “Karşı cinsin öldürmek için sebebi yokken, bizim öldürmemizin meşru sebepleri vardı. Bundan dolayı, meşru savunmanın bizlere uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Eğer bizlere böylesi dosyalarda uygulanmayacaksa meşru savunma başka hangi dosyalarda uygulanacak? Öldürmek son çare. Devlete sığınıyorsun çare yok. Babanın evine dönemiyorsun, çünkü babanın istemediği bir evlilik yapıyorsun. Tehdit ediliyorsun hem ailenle hem kendinle. Çaresizliği iliklerimize kadar hissediyoruz ve mecbur kalıyoruz. Kimse şuna inanmasın: Ben bir insan öldürmedim. Sadece olası bir saldırıyı bertaraf ettim.’’
Acının içinde hayatıyaşayarak öğrendik
Kızı Mira’ya kavuşmanın sevincini yaşadığını ve ona öğretecek çok şeyi olduğu vurgulayan Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Mira, ayda bir açık görüş ziyaretine geldiği için gideceğim korkusu taşıyor hâlâ. Ondan kalan hisle hiç peşimden ayrılmıyor. Uyumadan onu izledim. Yan yana uyudum. Şu anda da onu izliyorum, hep gözümün önünde. Biz, acının içinde hayatı yaşayarak öğrendik. Mira güçlü bir annenin evladı. ''Güçlü annenin güçlü evladı olur’ derler misali. Benim annem de bir kız çocuk dünyaya getirdi, ben de bir kız çocuk dünyaya getirdim. Ona anlatacak çok güçlü şeyler biriktirdim. Onu da kendim yetiştirmeye, acıyla duvar örmeye çalışacağım. Ona her şeyi ilmek ilmek öğreteceğim.’’