Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurul toplantıları çerçevesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York Türkevi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında Kıbrıs’taki yeni barış çalışmaları hakkında bilgi verdi. Tatar, Kıbrıs'ta iki devletin iyi komşuluk ilişkisi içinde sürdürülebilir bir çözüm bulması için gerçekçi bir pozisyon sunduğunu belirtti. "Adada iki devletin bir arada yaşaması ve ortak iş ilişkileri kurabilmesi için yeni bir yaklaşım geliştiriyoruz," dedi.
Tatar, Kıbrıs’ın geleceğine dair umutlu bir bakış açısına sahip olduklarını ve bu hedefe ulaşmanın yolunun geçerliliğini yitirmiş müzakerelerde ısrar etmekten vazgeçmek ve kalıpların dışına çıkmak olduğunu vurguladı. Ayrıca, hidrokarbon yatırımları ve su projeleri gibi ekonomik çalışmaların Rum kesimiyle ortaklaşa yapılabileceğini, göç sorununa karşı iki tarafın işbirliği yapabileceğini ifade etti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Tatar, müzakere edilmiş bir çözüme olan bağlılığını yineledi. İki tarafın eşitliği ve işbirliği potansiyeli üzerine görüşlerini sundu. Tatar, "egemen ve eşit bir platformda" Rum kesimiyle her zaman görüşmeye hazır olduğunu belirtti.
Tatar, Kıbrıs halkının temel insan haklarını geri kazanma mücadelesinde kararlı olduğunu ve bu konuda vazgeçmeyeceğini söyledi. Uluslararası topluma, Kıbrıs halkına yönelik insan hakları ihlallerine son verme çağrısında bulunarak, "Son 60 yıldır süregelen haksız izolasyonun kaldırılma zamanının geldiğine inanıyorum," dedi. Güney Kıbrıs mahkemelerinin, Türk tarafıyla iş yapan yabancı yatırımcılar hakkında tutuklama kararı almasını "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.
Ayrıca, Rum kesiminin turizm acentelerinin faaliyetlerini durdurma çabalarının, adadaki insanlar arası temasa zarar vermekle kalmayıp, sonuç odaklı bir diyalog için uygun bir atmosfer yaratma çabalarını da baltaladığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek, Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki Kıbrıs ile ilgili açıklamalarının KKTC için büyük önem taşıdığını vurguladı. "KKTC'nin tanınması gerektiğini ve uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkıyla ilişkilerini daha da yoğunlaştırması gerektiğini ifade etmesi, Kıbrıs Türkünü ihya etmiştir," dedi.
Tatar, federal çözümün artık mümkün olmadığını vurgulayarak, KKTC'nin fiilen 61 yıldır kendi kendini yönettiğine dikkat çekti. Türkiye’nin adadan çekilmesine yol açacak bir federal anlayışa karşı durmak gerektiğini savundu. Son olarak, Tatar, İsrail'in Lübnan'a saldırıları ve bölgedeki çatışmaların Kıbrıs’ı da hedef haline getirme ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Daha adil bir dünya kurulacaksa, KKTC’nin de bu dünyada söz hakkı olması gerektiğini ifade etti.