Komünist Başkan olarak da bilinen, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, Kısa Dalga dalga programında Kemal Göktaş'a konuğu oldu. Bireysel olarak Türkiye'yi yönetmek gibi bir amacının olmadığını belirten Maçoğlu, "Meseleyi arkadaşlarımız arasında konuşuyor" ifadelerini kullandı.
Ülke siyasetine ilişkin hedeflerini Kısa Dalga Programında Kemal Göktaş'a anlatan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu ülke siyasetinde bireysel olarak sivrilmek gibi bir niyetinin olmadığını ifade etti. Göktaş'ın "Parti kurma, ülke siyasetine girme gibi bir amacınız var mı?" sorusuna yanıt veren Maçoğlu, "Arkadaşlarımız kendi arasında konuşuyor. 'Oldu, olsun' gibi değil de bu konu üzerine temel tartışmalar başladı" dedi. Göktaş'ın "O halde yönetim anlayışınızı ülkenin geneline yaymak gibi bir amacınız var" sözleri üzerine Maçoğlu, "O bizim stratejimiz, değişmez bir durum. Biz bu ülkede yaşayanların eşit, adalet içerisinde, herkesin rahat yaşam sürdürdüğü, özgür olduğu, kadın erkek ayrımının olmadığı, herkesin söz sahibi olduğu bir ideolojik durumu örgütlüyoruz. Hedefimiz de bu" yanıtını verdi.
"Yaşama inat, yaşasın hayat"
Cinsiyet eşitliğiyle ilgili yaptığı çalışmalarla gündeme gelen 'LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokol Metni'ni imzalayan belediye başkanlarından biri olan Maçoğlu, "Bilimsel siyaset yürütenler, eşitliğe inanmak zorunda" dedi. Maçoğlu, "Yaşanmışlıkla program farklıdır. Bizim gibi toplumlarda devrimciler de ataerkil geriliği atamadı üzerinden. Dünya değişiyor, siyasetin kadroları alttan üste bütün kadroları alttan üste cinsiyet eşitliliğini tartışıyor" diye konuştu. Cinsiyet eşitliliğinin 'birlikte örgütlenmeyle' sağlanabileceğini ifade eden Maçoğlu, "Dünya değişimine dair söz söyleyenleri yalnızca bir cinsiyet üzerinden tanımlayamazsınız. Bir örgüt, erkek egemen ya da kadın egemen örgütü olmaz. Kadının ve erkeğin birlikte olduğu bir anlayış olması gerekiyor" yorumunu yaptı. Eşcinsel haklarının 90'lı yıllara göre farklı noktaya geldiğini belirten Maçoğlu, "'Yaşama inat, yaşasın hayat' diyoruz. Geçmişte bu konuda kültürel dokudan kaynaklı kaygılar taşınsa da bilimsel siyaset yürütenler bu değişime, dönüşüme, eşitliğe inanmak zorunda" dedi.