Hizbullah’ın siyasi kanadı olan Hür Dava Partisi (Hüda Par) Cumhur İttifakı’na katıldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a, parlamento seçiminde ise AK Parti’ye oy vermesi karşılığında Hüda Par, TBMM’de temsil edilecek. Kimi Hüda Par’lılar AK Parti’nin güneydoğu listelerinden milletvekili yapılacak.
Türkiye çapında 150 bin-200 bin civarında oyu bulunan Hüda Par, ittifaka “Evet” deyince Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bir çırpıda yerli ve milli ilan edildi.
Oysa Hüda Par’ın dini rehber gördüğü, Hizbullah’ın da lideri olan Edip Gümüş, İran’da yaşıyor ve Türkiye tarafından Kırmızı Bültenle aranıyor. Hüda Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, İçişleri Bakanlığı ve MİT’in aksine Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmediğini belirtiyor.
Bu olgulara rağmen MHP lideri Bahçeli, önceki gün “Hizbullah terör örgütüyle Hür Dava Partisi arasında berrak bir ilişkiye, bu çerçevede ikna ve tevsik edici bir bilgiye bu zamana kadar tesadüf edilmemiştir” dedi, diyebildi.
Aslında İçişleri ve Adalet bakanlıklarının arşivi Bahçeli’ye ikna edici kanıtlar sunuyor. Gerçi Hüda Par’ın Hizbullah tarafından kurulduğunu bilmek için bir kaynağa ihtiyaç yok. Ve zaten Hüda Par, Hizbullah gibi “Allah'ın partisi” anlamına geliyor.
Hüda Par’lılar kendisini ‘Hizbullah Cemaati’nin üyesi’ görüyor. Beykoz’da, 2000’de polisle çatışarak ölen Hüseyin Velioğlu’nu şehit sayıyorlar. Hizbullah'ın şehit ettiği eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’a küfrediyorlar. Küfredenler ilkokul, ortaokul ve lise müdürü yapılıyor.
Bahçeli, bu gerçeği görmediği gibi, Hüda Par’ın ayrılıkçı talepler içeren programına da hiç değinmiyor.
Velev ki, Hizbullah ile bağı olmamış olsun.
Hüda Par programında, federasyonun, eyalet sisteminin ve özerliğin tartışılabileceğini…
“Ne mutlu Türküm diyene” sözünün silinmesini…
Şeyh Sait’in yakınlarından özür dilenmesini istiyor.
MHP’nin bu taleplere bir sözü yok mu?
Olmayacak mı?
HDP, “Türkiyelileşme” dediğinde hain-terörist…
Hüda Par, federasyon talep ettiğinde yerli ve milli mi oluyor?
MHP’nin Erdoğan’ı Beştepe’de tutmak dışında Kızılelma’sı kalmamış olmalı ki, bu uğurda Hüda Par’ı bile savunabiliyor.
Hüda Par lideri Yapıcıoğlu, Hizbullah’ın terör örgütü olmadığını iddia ederken, Bahçeli Hizbullah ile Hüda Par arasında berrak kanıt arıyor.
O kanıtı ben sunayım.
Hizbullah tarafından 1998’de kaçırılan ve Konya’da bir mezar evde 38 gün sorgulanıp domuz bağıyla öldürülen, kaybolduktan 555 gün sonra evin temeline gömülmüş halde bulunan İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’in işadamı ağabeyi Mehmet Genç’le konuştum.
Hüda Par’ın Cumhur İttifakı’na alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim kanımıza dokundu. Hüda Par’ın ne olduğunu biz aile olarak biliyoruz. Edip Gümüş, Cemal Tutar ve Hüseyin Velioğlu işin tepesiydi. Velioğlu’nu ölü ele geçirdiler, Gümüş ve Tutar’ı tutukladılar, 2011’de serbest bıraktılar. Davul zurnayla kaçtılar. Ondan sonra bu kişi (Gümüş) Hüda Par’ı kurdu. Hüda Par’ın bir katliam örgütü olduğunu biliyoruz. Bunların legal vaziyete geçmesi şartlar gerektirdiği için. Bunlarla ittifak yapmayı kanımız donarak izliyoruz, doğru bulmuyoruz.
Bahçeli, “Hüda Par’ın hiçbir terör örgütüyle hiçbir bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmıştır” diyor. Sizce de böyle midir?
Hayır, canım, buna çocuklar bile inanmaz. Mümkün mü? Türkiye’de buna kargalar güler. Ayıp bir şey. Aklımızla kimse alay etmesin. Toplumun bir vicdanı vardır. Bu vicdanda bu kişiler nasıl görülüyor, ona bakmak lazım. O öyle dedi diye öyle olmuyor.
Nasıl görülüyor?
Büyük katliam olarak görülüyor. Bakın, size bir şey anlatayım. Sene 1998. Konca Kuruş’i Konya’da bulduğumuzda teşhis yaptık. Baktık, kız kardeşim. Dişlerini yaptırmak için alınmış ölçü vardı. Onu Mersin’den getirdik. Damağına oturttuk. Çünkü yüzü erimişti, tanınmıyordu. Bir de ayak parmağından oğlu teşhis yaptı. İstanbul Terörle Mücadele Müdürü şunu dedi: “Konca hanımla beraber 3-4 erkek cesedi daha var.” Bakın, burası çok önemli. Kız kardeşim bir şeye inanmıştı. “İslami feministim” diyordu. İslam dünyasında ilk ve son feminist olsa gerek. Ama 3-4 erkek cesedi kim biliyor musunuz? Kanım dondu o zaman. Van’da çocuklar futbol oynuyor. Hizbullahçılar bunları uyarıyor. “Sakın top oynamayın, kötü olur.” Çocuk bunlar, 13-14 yaşında. 3-4’ünü kaçırıyor, Konya’da infaz ediyorlar. Ve buraya gömüyorlar. Sebebi futbol oynamaları. Ya kardeşim, toplumun vicdanı nerde? Filistin’de ölen çocuğu savunuyorsun, buradaki Kürt çocuğu niye unutuyorsun? Çocukların ailesi korkudan şikayetini yapamamış.
Kardeşinizi niye hedef seçtiler?
1996’da İran’da İslami kadınlar toplantısı yapıldı. Atladı, gitti. İran meclisinde Konca’nın söylediği şu: “ABD’ye karşı operasyon yapıyorsunuz. Ben Hazreti Muhammed’e baktığımda, Romalılarla İranlılar savaştığında kitap ehli diye Hristiyanları tutuyor. Siz ateist Rusya’yı tutuyorsunuz, niye Yahudi İsrail ve ABD ile barışı görüşmüyorsunuz. Müslüman kadınlar çocuklarını yitiriyor. Onları perişan ediyorsunuz.”
Bomba gibi patlıyor bu. Oradan başlıyor. Türkiye’ye döndüğünde sınıra gidiyor. “Abi” dedi bana, “Eğildim, toprağı öptüm. ‘Yaşasın Mustafa Kemal’ dedim. Ben Atatürk karşıtıydım. İran’ı görünce Atatürk’ün ne olduğunu aşağıdan gördüm.” Hizbullah ve arkasındaki güçler bu konuşmaların hesabını ona sordu.
Hüda Par Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Hizbullah’ı terör örgütü görmediğini söyledi. Bahçeli “Hizbullah terör örgütü ile Hüda Par arasındaki berrak bir ilişkiye ikna ve tevsik edici bir bilgiye bu zamana kadar tesadüf edilmemiştir” diyor. Gerçekten bilmiyor olabilir mi?
Bu söylediğine inanıyorsa vicdanı bunun hesabını kendisine sorar. Devlette adalet olmayınca bireylerin vicdanına sormaktan başka çare kalmıyor. Kendisi buna inanıyorsa şaşarım yani. Bu kadar berrak bir konu… Politikacıların bir kısmının karakteri maalesef hak üzere değil. Vicdanları elveriyor mu böyle laf etmeye?
İktidar yanlıları Hizbullah için “PKK’ya karşı kendisini savunan dindar Kürtler” diye aklamaya çalışıyor.
Yaptıkları iş o değil ki. Ne ilgisi var Konca Kuriş’in PKK ile? Bu kadın İslami kadınların haklarını savunuyor diye hedef alınmış. Kürtlerle ilgisi yok. Kuran’da kadını en fazla sorgulayan kişidir Konca. Böyle bakınca Hizbullah’ın “PKK’ya karşı savunma gösteren örgütüz” demesi palavradan başka bir şey değil.
Hüda Par, AK Parti listelerinde meclise girecek. Sizde nasıl bir his uyandırıyor?
Hayat diyalektiktir, hiçbir şey durmaz, mücadele devam eder. Birisi bir kale kazandı diye ülkeni teslim edemezsin. Biz Yörüğüz. Toros’un Yörükleri. Anneannem, babaannem… Bunlar beşi bir yerde kalpak vurup yedi kat etek giyen kadınlar. Mustafa Kemal’in sözü bizde sabittir. O da nedir? “Torosların Yörük çadırından duman tütüyorsa korkma, Türkiye’ye birşey olmaz.” Bugün o Yörükler nerede? Kentte. Umutsuz değilim. Kafamız, kalemimiz çalışır. Biz Allah'a sığınmışız. Vekilimiz Allah. Allah bildiği gibi yapsın.