Konkordato ve iflaslarda artış: Hazır giyim sektörü kriz ile karşı karşıya!

Hazır giyim sektörü, yüksek maliyetler, küresel ekonomik durgunluk ve jeopolitik gerilimler nedeniyle zorlu bir süreçten geçiyor. Haziran ayında ihracatta %21,3'lük bir düşüş yaşayan sektör, uzun süredir koruduğu üçüncülük pozisyonunu çelik sektörüne kaptırdı.

Türkiye'nin yüksek maliyetleri, küresel ekonomideki resesyon, hedef pazarlardaki seçim kampanyaları ve savaş ortamı gibi faktörler, hazır giyim sektörünün Haziran ayında ihracatında önemli düşüşlere neden oldu. Sektör, dış satışlarda %21,3'lük bir kayıp yaşarken, en çok ihracat yapan sektörler sıralamasında uzun süre üçüncü sırada yer alan hazır giyim sektörü, bu dönemde çelik sektörüne geçildi.

Sektör temsilcileri, fiyat farkları sebebiyle siparişlerin rakip ülkelere kaydığını ve döviz kurlarındaki baskının devam etmesiyle beklenen ihracat artışının gerçekleşmediğini vurguladı.

2 BİNDEN FAZLA ŞİRKET KAPANDI

Hazır giyim sektörü, tekstil sektörüyle birlikte yıllık 30 milyar doları aşan ihracatı ve dış ticaret fazlasıyla öne çıkan ender sektörlerden biridir. Ancak, sektörde uzun süredir devam eden zorluklar, konkordato ilan eden şirketlerin artışı ve kapanan işletmelerle daha da derinleşmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun Nisan 2024 verilerine göre, sektördeki şirket sayısı 42,434'ten 40,214'e düşerken, istihdam ise 673 binden 600 bine gerilemiştir. Tekstil sektörüyle birlikte toplam istihdam kaybı 200 binden fazla olup, 993 bin seviyesine ulaşmıştır.

Ekonomi Gazetesi'nde Yener Karadeniz'in aktardığına göre, Merkez Bankası ve İstanbul Sanayi Odası verilerine göre, ülke genelinde kapasite kullanım oranları ve yeni siparişlerde düşüşler gözlemlenmektedir. İkinci çeyreğin sonunda üretimde daralma yaşanırken, istihdam ve satın alma faaliyetlerinde de azalma görülmektedir. Sektör temsilcileri, kalıcı bir toparlanma için katma değerli üretimin önemine dikkat çekerken, Türk Lirası'nın aşırı değer kazanmasının süreci daha da zorlaştırdığını ifade etmişlerdir.

"ÜST SEGMENTE GEÇMELİYİZ"

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Türkiye'nin yüksek fiyat farkı nedeniyle rekabet gücünü kaybettiğini dile getirdi. Fayat, fiyat farkının Mısır ile %30, Bangladeş ile %50, Vietnam ile ise %60'a kadar çıktığını belirterek, son 12 ayda girdi maliyetlerinin enerji hariç %110-120 artmasına karşın döviz kurlarının sadece %27 yükseldiğini vurguladı. Bu durumun iş alamama ve zarar etme sorunlarına yol açtığını ifade eden Fayat, sektörün orta ve üst segmentte daha yüksek katma değerli ürünler üretmesi gerektiğini önemsedi.

15 ÜLKEYE İHRACATTA DÜŞÜŞ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, hazır giyim sektörü en büyük 20 pazarda 15 ülkede ihracat düşüşü yaşadı. İsrail'de %52'lik düşüş öne çıkarken, Rusya %42 ve Libya %40 düşüşle sıralamada yer aldı. En büyük ihracat artışı ise %46,6 ile Polonya'da gerçekleşti. Ayrıca, hazır giyim ihracatının kilogram başına değeri de düşüş göstererek 15,74 dolardan 15,31 dolara geriledi. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, bu düşüşün hammaddenin yüksek fiyatlarının doğrudan bir sonucu olduğunu belirtti.

"TÜRKİYE TEDARİK GÜVENLİĞİNDE ÖNE ÇIKIYOR"

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, ikinci yarıda sektörde toparlanma beklediklerini vurguladı. Kaya, Türkiye'nin ürün çeşitliliği, pazar çeşitliliği, Ar-Ge çalışmaları, tasarım ve dijital pazarlama gibi alanlarda gerçekleştirdiği çalışmaların önemine değindi. Ayrıca, sürdürülebilirlik alanında yaşanan değişimlerin ve AB'nin dijital ürün pasaportuna geçişinin Türkiye için avantajlar sağlayacağını belirtti. Kaya, jeopolitik risklerin azalması ve AB'deki enflasyonun normalleşmesiyle birlikte Türkiye'nin tedarik güvenliği konusunda avantajlı bir konumda olduğunu vurguladı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.