Konut piyasası senenin ikinci yarısında canlanmaya başladı. Uygulanan kampanya ve indirimler yardımıyla satışlar yükseldi. Fiyatların düştüğünü gören tüketiciler, bu fırsatı değerlendirerek farklı yatırım araçlarından vazgeçerek gayrimenkule yöneldi. Temmuz'da başlayan ve ağustos ile eylülde devam eden talep ile birlikte, 9 aylık konut satışları geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 5.2 artarak 947 bin adedi aştı.
ARTAN TALEP STOKLARI ERİTİYOR
Artan talep, satılık konut arzında bir düşüşe yol açtı. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ile emlak ilan sitesi sahibinden.com’un ekim ayı raporu bu durumu net bir şekilde ortaya koydu. Rapora göre; eylülde satılık konut ilan sayısı ülke genelinde ve üç büyük şehirde azaldı.
Ülke genelinde satılık konut arzı geçen aya göre yüzde 5.1 (860.009'dan 815.839'a), İstanbul’da yüzde 4.5 (207.533'ten 198.119'a), Ankara’da yüzde 5.6 (88.634'ten 83.639'a), İzmir’de ise yüzde 5 (62.352'den 59.237’ye) oranında gerileme yaşandı.
Ancak aynı kaynağa göre, ağustosta ülke genelinde satılık konut arzı bir önceki aya göre yalnız yüzde 0.1 azalmışken, temmuzda ülke genelinde ve üç büyük şehirde artış gözlemlenmişti. Bu durum, artan talep ile birlikte stoklardaki erimenin hızlandığını gösteriyor.
İHTİYACIN GERİSİNDE KALDI
Satışlardaki artış, daha fazla kişinin ev sahibi olması açısından olumlu bir gelişme olsa da üretimdeki düşüş, arz açısından endişe verici bir durumu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülke genelinde ikinci çeyrekte yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 22,7, daire sayısı yüzde 28,9 ve yüzölçümü yüzde 30,9 oranında azaldı. İkinci çeyrekte inşası için ruhsat verilen bina sayısı 24 bin 82, daire sayısı ise 137 bin 210 olarak belirlendi. Böylece, pandemi etkisindeki 2019 hariç tutulduğunda, 2009'dan sonraki en düşük ikinci çeyrek verisi kaydedilmiş oldu.
Sektör uzmanları, Türkiye’de her yıl 800-850 bin yeni konuta gereksinim olduğunu vurguluyor. Ancak bu senenin ilk yarısında alınan ruhsat sayısı ortalama 314 bin civarında kaldı. Ayrıca, ruhsat alınması inşaatın hemen başlayacağı anlamına gelmiyor; inşaat süreci başlasa bile tamamlanması için ortalama 1,5-2 yıl beklemek gerekiyor. Geçen yıl üretimde bir toparlanma yaşanmış olsa da, 2018’den bu yana alınan ruhsatlar ihtiyaçların arkasında kalmış durumda, bu da arz açığının giderek büyümesine neden oluyor.
İKİNCİ EL STOKLARI DA ZAYIFLADI
Sektör uzmanları, arzdaki azalmanın kiralar ve fiyatlar üzerinde baskı oluşturacağını, bunun da 2025 senesinde daha belirgin hale geleceğini ifade ediyor. Yeni konut üretimindeki düşüş, bir süre ikinci el satışlarıyla telafi edilse de, artık ikinci el stoklarının da zayıfladığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, üretimi hızlandırmak için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Sektör temsilcileri, konut üretiminin temel ham maddesinin arsa olduğunu ama yüksek arsa maliyetleri sebebiyle ihtiyacı olan kesime yeterli üretim yapılamadığını belirtiyor. Bu nedenle, kamuya ait arsalarda kamu-özel sektör ortaklık ile erişilebilir konut üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Böylece uygun fiyatlı konutlar, sosyal kiralık konutlar ve dönüşüme girecek evler için rezerv konut inşa edilebileceği ifade ediliyor. Son iki senedir gündemde olan bu teklif için sektör dernekleri ile kamu yetkilileri arasındaki görüşmeler devam ediyor.