”Korkunç bir borçlanma yükü, AKP tarafından gizlenmeye çalışılıyor”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, geçtiğimiz günlerde açıklanan Sayıştay raporlarında, kamu kurumlarındaki usulsüzlük ve ihlallerinin gözler önüne serildiğini belirterek, “Hemen her kurumda...

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, geçtiğimiz günlerde açıklanan Sayıştay raporlarında, kamu kurumlarındaki usulsüzlük ve ihlallerinin gözler önüne serildiğini belirterek, “Hemen her kurumda usulsüzlük tespit edilmiş, ancak Sayıştay görevini tam yapmadığı için usulsüzlükler tepitten öteye gitmiyor. Sayıştay bu usülsüzlüklerle ilgili olarak soruşturma açılmasını sağlamakla da görevli” dedi.

Erdoğdu son günlerde açıklanan ve kamuoyunda tepkiyle karşılanan Sayıştay’ın yaptığı usulsüzlük tespitlerine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Suç teşkil eden fiiller” başlıklı 78’inci maddesinde, “suç teşkil eden bir fiile rastlandığı takdirde gereği yerine getirilmek üzere, dosyanın Cumhuriyet savcılığına gönderilmesi için Sayıştay Başsavcılığı’na verilmesi” gerektiğini hatırlattı.

Raporlar incelendiğinde, hemen hemen her kurumda mevzuatı açıkça ihlal durumunun tespit edildiğini ve bazı yerlerde bu ihlallerin inanılmaz boyutlara vardığının belirtildiğini ifade eden Erdoğdu, Sayıştay’ın kamu kaynaklarının amaç dışı kullanılarak açıkça yağmalandığı bu süreçle ilgili tespitlerin ötesine geçmeyen tavrının da görevi ihmal olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:

“2018 yılı denetim raporlarında aynı zamanda Anayasa’yı ve Sayıştay Kanunu’nu ihlal edecek şekilde bilgi gizleme girişimlerinin bulunduğu da belirtiliyor. Açık mevzuat hükümlerine rağmen, birçok kamu kurumunun Sayıştay’a istenilen bilgi ve belgeleri vermedikleri veya Sayıştay’ın bu bilgileri yayımlamaları gerektiğini belirtmesine rağmen yayımlamadıkları görülüyor. Sayıştay’ın talebine karşın bilgi vermeyen kurumlar içinde Sağlık Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı önde geliyor.”

ŞEHİR HASTANELERİ İHALE VE SÖZLEŞMELERİ SIR

Sağlık Bakanlığı’nın Sayıştay’ın talebine karşın şehir hastanelerinin ihale dokümanı ile yatırım ve işletme dönemine ait sözleşme ve eklerini Sayıştay’a teslim etmediğini kaydeden Erdoğdu şu bilgileri verdi:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı Borç Üstlenim Anlaşmalarında bilgilerin açık olmaması uyarısına karşın kısmi üstlenim taahhütlerini, türev maliyetlerini ve kredi anlaşmaları kapsamında yapılan kullanım, iptal ve geri ödeme bilgilerini ticari gizlilik gerekçesiyle Sayıştay’a vermiyor. İçişleri Bakanlığı ise, yardım yapılan 350 derneğin faaliyetlerine ilişkin bilgilere idare faaliyet raporunda yer vermiyor.”

Sayıştay’a bilgi ve belge temin edilmemesi ve kamu idaresi tarafından bilgilerin gizlenmesinin, TBMM adına yapılacak denetimlerin sağlıklı seyretmesini engellediğini vurgulayan Erdoğdu, “Bu durumda kamuda hesap verme sorumluluğu ve mali saydamlık ilkeleri zedelemekte ve hukuk çiğnenmektedir” diye konuştu.

KREDİTÖR MENFAATİ, KAMU MENFAATİNİN ÖNÜNDE

Sayıştay raporlarında sözkonusu üç bakanlık ile ilgili ihlallere de değinen Erdoğdu, Sağlık Bakanlığı ile ilgili raporda, şehir hastanelerine ilişkin çarpıcı bulgulara yer verildiğine işaret ederek şunları söyledi:

“En çarpıcı noktalardan birisi, şehir hastanelerinin ihale dokümanı ile yatırım ve işletme dönemine ait sözleşme ve ekleri (müşavirlik hizmetleri alımları dâhil) yazılı ve sözlü olarak Sağlık Bakanlığı’ndan talep edilmiş olmasına rağmen temin edilememiş olması. Ayrıca idarenin, yetkisi olmadığı halde, fiilen borç üstlenimi taahhüdünde bulunduğu, bu taahhüde ilişkin hükümlerin yetkili olmayan makamlarca imza altına alındığı belirtiliyor. Söz konusu taahhüt işlemlerine ait muhasebe kayıtları da yok. Kamu idaresi; ‘İlgili madde hükümlerine göre borç üstlenim süreci idarenin inisiyatifine bırakılmıştır’cevabını vermiş ancak hukuki bir gerekçe gösterememiş. Bu şekilde gerçekleşen borç üstlenim taahhütleri ile finansal riskler kamu üzerinde yoğunlaşır. Yani, şehir hastaneleri sözleşmelerini inceleyen Sayıştay denetmenlerinin kendi ifadeleriyle “kreditörlerin menfaati kamunun menfaatinin önüne” konmuştur. İdare kendi kusurundan kaynaklanmayan ve dahli olmayan riskleri de üstlenmiş bulunuyor.”

HAZİNE, BORÇ YÜKÜNÜ GİZLİYOR

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın taraf olduğu Borç Üstlenim Anlaşmalarına ilişkin bilgilerin, yeterli, açık ve kapsayıcı olmadığının Sayıştay tarafından ifade edildiğini anlatan Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:

“Bakanlık açısından oluşacak şarta bağlı yükümlülüklerin kapsam ve içeriğini ortaya koyacak olan kısmi üstlenim taahhütlerinin, türev maliyetlerinin ve kredi anlaşmaları kapsamında yapılan kullanım, iptal ve geri ödeme bilgilerinin Kamu Borç Yönetim Raporunda yer almadığı tespit edilmiş. Daha açık ifadeyle, kamu üzerine gelecek on yıllara yayılan korkunç bir borçlanma yükünün AKP tarafından gizlenmeye çalışıldığı anlaşılıyor. Yasadaki mali saydamlık ve hesap verebilirlik ilkeleri gereği ve en önemlisi tüm vatandaşlarımızın omzuna binen bu büyük yükün net bir şekilde görülebilmesi ve bu durumu bertaraf edecek çözümlerin geliştirilebilmesi için Sayıştay raporunda belirtilen tüm bilgilerin ivedilikle kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor.”

HASTALIKLI HAYVAN İTHAL EDİLMİŞ

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın raporunda 2018 yılına ilişkin geçerli finansal raporlama kapsamındaki bilgi ve tablolarının doğru ve güvenilir bilgi içermediği kanaatine varıldığının belirtildiğini bildiren Erdoğdu, “2016-2017 ve 2018 yılında uygulanan Genç Çiftçi Projesi’ndeki usulsüzlükler projenin bir hayvan ithalatına dayalı rant tezgahına dönüşmüş olduğu yönünde. Rapora göre, Bakanlık genç çiftçilere damızlık vasfı olmayan, ithalatına izin verilmeyen hayvan ırklarını ve hastalıklı hayvanları ithal ederek genç çiftçilere teslim etmiş” diye konuştu.

İLGİLİ YASALAR BAKANLIK ELİYLE ÇİĞNENİYOR

İçişleri Bakanlığı’nın faaliyetlerine ilişkin raporda da yardım yapılan kuruluşların bilgilerinin Sayıştay’a verilmediğinin belirtildiğini kaydeden Erdoğdu, “İçişleri Bakanlığı kamu kaynaklarını kullanarak bazı derneklere yardım yapmasına karşın, bu derneklerin faaliyetlerine ilişkin bilgilere kendi raporlarında yer vermemiş, Sayıştay tarafından sorulan soruya da cevap verilmemiş. Bu açıkca ilgili yasaların Bakanlık eliyle çiğnenmesidir. Sayıştay şimdi tüm bu bulgularla ilgili olarak soruşturma açılmasını sağlamak ve usülsüzlük yapanların cezalandırılması yolunu açmakla mükelleftir. Sayıştay’ı görevini tam olarak yapmaya çağırıyoruz” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.