Hafta sonuna geldik… Gündemin ana başlıklarından şöyle bir toparlama yapalım… En sıcağından başlayalım;
Altılı masaya şahsi siyasi ikbali için şartlar dayatan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin kendi ismi ve listeleri ile seçime gireceğini açıkladıktan sonra kapı arkalarında gizli kalan niyetlerini iyiden iyiye açık etmeye başladı. Habertürk’te altılı masanın ortak cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ile ilgili gelen sorulara cevap veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Ortak aday olmadığı anda DEVA Partisi’nin adayı Ali Babacan’dır. En son toplantımızda ortak adayın niteliklerini sıraladık. Henüz altılı masada telaffuz edilen tek bir isim yok. Altılı masada isim bazında görüşme yapılmadı, sadece nitelikler sayıldı” dedi.
Hemen araya gireyim; “Henüz altılı masada telaffuz edilen tek bir isim yok” derken Ali Babacan doğruyu söylemiyor. Gerçeği, azz sonra ortaya koyacağım!.. Devam edelim Babacan’ın sözlerine;
“Teoride ortak aday 6 kişiden birisi olabilir. Dışarıdan birisi de olabilir. Öncelikle kucaklayıcı oluşu, kutuplaştırıcı olmaması. 6 genel başkandan birisi olabilir, dediğim gibi dışarıdan da olabilir. 6’lı masada hiçbir zaman bir isim gündeme gelmedi. Bu masada tam tersine isim konuşmayalım, seçim yaklaşınca isimleri değerlendirelim diye öneri vardı. Partimizin içerisinde dahi somut isim bazında bir değerlendirme yapmadık. Bir anlaşma olmazsa partinin genel başkanı tabii ki cumhurbaşkanı adayıdır. İkili görüşmelerde bazen isimler gündeme geliyor. Diğer genel başkanların söylediği benim ifade etmem yanlış olur. Ama her gündeme geldiğinde daha çok erken, günü gelince bunları konuşuruz diyorum. Benim zikrettiğim herhangi bir isim yok. Bırakın 6’lı masayı, ikili görüşmelerde ve hatta partimizde bile isim zikretmedim. Günü gelince bunların hepsi konuşulur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna açıklamaları oldu. ‘6’lı mutabakat olursa aday olurum’ dedi. Sayın Akşener ‘ben aday değilim’ dedi. Onun dışında konuşmamız yanlış olur.”
Millet İttifakı kaynaklarından aldığım ama bugüne kadar yazmak için zamanını beklediğim elimde sağlam bir bilgi var. Şöyle;
SP lideri Temel Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç’ın cumhurbaşkanı adaylığı için 6’lı masa toplantılarında zemin yokladı. Karamollaoğlu’nun bu çabasının karşılık bulmadığını çok net ifade edebilirim. Hatırlarsınız; 2018 seçimlerinde Temel Karamollaoğlu, Abdullah Gül için çok uğraş veren isimlerin başındaydı. Haşim Kılıç ise Anayasa Mahkemesi başkanlığına veda ettikten sonra Abdullah Gül ve çevresi ile hareket ediyordu. Bir ara, DEVA Partisi’nin kuruluşu sırasında Ali Babacan ile aralarına küslük girmişti. (Son durumu bilmiyorum). Abdullah Gül, “ yine korkak kaldığı” gerekçesiyle kendisinden umut kesildi galiba. Ali Babacan’ın televizyon programından sonra attığı manidar twit’e de bir bakın,
“Bu konuda mütevazı olmayacağım: Şu andaki krizi bizden başka çözecek kimse yok. Kriz çözme tecrübesi ayrı bir şey. İki tane krizi çözmüş başka bir ekip varsa bulalım, gelsinler, çözsünler.”
Vay… Vay… Vay!..
Ali Babacan, yola koydu gidiyor galiba!..