Koronavirüsün hayvanlardan insanlara bulaşabileceği yönündeki bilgi kirliğinden meydana gelen korkularla evcil hayvanlar sokaklara terk edilmeye başlandı.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, “Maalesef bizlere fazlaca sayıda hayvanın terk edilmiş olduğu bildiriliyor. Kedilerin, köpeklerin, hatta papağanların ve kuşların bile bırakıldığına dair bilgiler var. Ancak kesinlikle evcil hayvanlardan, kedi ve köpekten insanlara henüz bu virüsün geçtiğine dair hiçbir bilgi yok" dedi.
CEZAİ YAPTIRIMI VAR
Avcılar'da oturan, labrodor cinsi 'filika' isimli 4 yaşlarında bir köpeği bulunan Prof. Dr Arslan "Ben hayvanseverlerin hep bu konuda belirli bir bilinç düzeyinde bulunduğunu düşünürdüm. Dolayısıyla araştırarak, kesinlikle yetkili kişilerin önerileriyle hareket etmelerini bekliyoruz" diye konuştu. Prof. Dr. Arslan, "Bu ülkede herkes istediği zaman sokağa hayvanını bırakamaz. Bunun cezai yaptırımları vardır. Belediyelerin, alakalı kurumların kesinlikle bu hayvanların kime ait bulunduğunu bularak, yaptırım uygulaması gerekiyor. Ben umuyorum ki süratli bir şekilde doğru bilgiyi alırlar, bundan vazgeçerler. Hatta bırakanlar hayvanlarını geri alabilirler." dedi.
“ÇOK SAYIDA HAYVANIN TERK EDİLDİĞİ BİLDİRİLİYOR"
Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılarak Türkiye'yi tesiri altına alan koronovirüs salgını, hayvanları da etkiledi. İstanbul'da bazı evcil hayvan sahipleri, koronavirüs bulaşmasından endişelenerek can dostlarını terk edip sokaklara bırakmaya başladı. Sokağa bırakılan hayvanlar ise alınan tedbirler kapsamında vatandaşlar sokağa çıkmayınca beslenemiyor. Kafe, pastane ve restoran şeklinde iş yerlerinin kapatılmasıyla sokak hayvanları yiyecek bulamamanın yanı sıra barınacak ve ısınacak yer de bulamıyor. İstanbul Veteriner Hekimler Odası ve hayvan dernekleri de sokağa bırakılan ve sokakta yaşayan hayvanları mümkün olduğu kadar toplayıp, barınaklara yerleştirmeye çalışıyor.
Koronavirüs sebebiyle fazlaca sayıda hayvanın sokağa terk edildiğini söyleyen İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, “Maalesef bizlere fazlaca sayıda hayvanın terk edilmiş olduğu bildiriliyor. Bilhassa son zamanlara değişik bölgelerde muayenesi olan meslektaşlarımız bu şekilde bildirimleri maalesef yapıyorlar. Kedilerin, köpeklerin, hatta papağanların ve kuşların bile bırakıldığına dair bilgiler var. Meslektaşlarımız onlara sahip çıkıyorlar, ancak tabii ki ev ortamına alışmış hayvanların dışarıda ya da başka ortamlarda tutunabilmesi oldukça problemli. Son zamanlarda bazı barınaklarla iletişime geçtik fakat doğal olarak bugüne dek evde yaşamış hayvanların barınak ortamında kalması onların sağlığı açısından problemler yaratıyor. Alışma devresi oldukça mühim. Bilhassa ruhsal olarak problemler yaşayacaklarını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
“HAYVANLARDAN İNSANLARA VİRÜSÜN GEÇTİĞİNE DAİR HİÇBİR BİLGİ YOK"
Prof. Dr. Arslan hayvanlardan insanlara virüs bulaşacağı konusunda bilgi kirliliği bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Aslında bir bilgi kirliliği var. Değişik bir sürü açıklama var. Konunun uzmanı olmayan insanlar açıklamalar yapıyorlar. Ancak tüm uzmanlar, tüm otoriteler, Dünya Sağlık Örgütü, bilim adamları, üniversiteler ve veteriner hekimleri olarak şunu söylüyoruz ve biliyoruz; kesinlikle evcil hayvanlardan, kedi ve köpekten insanlara henüz bu virüsün geçtiğine dair hiçbir bilgi yok. Meydana getirilen deneysel çalışmalar var ya da bazı olgular var. Mesela Hong Kong’da bir köpekte koronavirüs tespit edildi, bazı kedilerde tespit edildi. ABD’da bir hayvanat bahçesinde kaplanda tespit edildi. Fakat hepsinin ortak noktası şu; bunların hepsinin sahipleri korona pozitifti. Dolayısıyla mekanik olarak onlardan hayvanlara geçen bir durum söz konusu. Fazlaca sayıda hayvanın terk edilmiş olduğu gerçeği var ortada. Meslektaşlarımız bu tarz şeyleri değişik şehirlerden de bildiriyorlar. Sayı veremiyoruz fakat sadece İstanbul’da değil, Ankara’da ve öteki şehirlerde de benzeri haberler duyuyoruz. Maalesef bayağı fazla oranda var. Bu mevzuda da oldukça üzgünüz. Uzun süredir beraber yaşadığımız dostlarımızı bu şekilde bir söylenti, üstelik bilimsel olmayan bir söylentiyle sokağa bırakmak oldukça üzücü. Ben hayvanseverlerin hep bu konuda belirli bir bilinç düzeyinde bulunduğunu düşünürdüm. Dolayısıyla araştırarak, kesinlikle yetkili kişilerin önerileriyle hareket etmelerini bekliyoruz."
BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR
Evcil hayvanları olanların eskiden yaşadıkları şeklinde yaşamlarını sürdürebileceklerini belirten Prof. Dr. Murat Arslan, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Muayeneye getirilen kayıp hayvanlara bakar bakmaz veteriner hekimler bu hayvanların aslen ev hayvanı olduğunu anlıyor. Bu bakımdan onlara değişik bir yaklaşım göstermek gerekiyor. Sadece daha ilk anlarda bile aslında onların şokta olduğunu, ortama henüz alışık olmadığını, senelerce beraber olduğu insandan uzak olmanın psikolojisini yaşadığını görüyorlar. Tabii meslektaşlarımız fazlaca üzgün. Önlemler almaya çalışıyorlar. Bir de aslında bir yaptırım uygulanabilir. Bu ülkede herkes istediği zaman sokağa hayvanını bırakamaz. Bunun cezai yaptırımları vardır. Belediyelerin, alakalı kurumların kesinlikle bu hayvanların kime ait olduğunu bularak, yaptırım uygulaması gerekiyor. Ben umuyorum ki süratli bir şekilde doğru bilgiyi alırlar, bundan vazgeçerler. Hatta bırakanlar hayvanlarını geri alabilirler. Bence hiçbir sakıncası yok. Koronavirüsten ilkin hem yerel yönetimler hem de gönüllüler besleme yapıyorlardı. Hem de restoranlar, besin üreten iş bölgeleri atık ürünlerini hayvanlara vermek üzere gönüllülere veriyorlardı. Şimdi bu tip yerler çoğunlukla kapanmış olduğu için hayvanlar sokakta oldukça zor anlar yaşıyor. Bu bakımdan fazlaca mühim bir süreç. Gönüllüler şu sıralar dağıtım yapıyor fakat onu da dikkatli bir halde yapmaları gerekiyor. Sosyal mesafeye ve konulan kurallara dikkat ederek bu işi yapmamızda yarar var. Bir de sokağa çıkarmakla alakalı fazlaca soru geliyor. Aslına bakarsak biraz da ondan ürküyorlar. Asla çekinmeden sokağa çıkarabilirler. Evinin yakın bölgesinde tasmayla gezdirebilirler. Mühim olan öteki insanlarla ve hayvanlarla temas etmemesi. Egzersizini yaptıktan sonrasında eve geri alabilirler. Eve girerken ayaklarını sabunlu suyla temizlesinler. Bu kafi olur. Bir de ayrı bir tedbir almaya gerek yok. Eskiden nasıl yaşıyorlarsa, aynı tarzda yaşamlarına devam edebilirler. Şu anda onların refah kurallarını değiştirecek hiçbir gerekçe yok, bilimsel veri yok. Rahat olabilirler."