Hayatını kaybeden öğretmenin eşi, "Eşim hastaneye gitti, orada virüs kaptı. Eğer aşı yapsalardı kurtulurdu" dedi.
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde koronavirüs hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren öğretmenin eşi TELE1,'e eşinin hastalıklarını ve yaşadıklarını anlattı. Mesleğiyle ilgili olarak baskıya ve sıkıntıya uğramaktan çekindiği için isminin açıklanmasını istemeyen A., eşinin böbrekleriyle ilgili bir şikayeti üzerine gittikleri hastanede koronavirüse yakalandığını ve bir daha da hastahaneden çıkamadığını söyledi.
TELE1'den Rojda Altıntaş'ın haberine göre; eşinin aşıya erişemediği için hayatını kaybettiğini, vaktinde aşı olabilmiş olsaydı belki de şu an hayatta olacağını ifade eden A, "“Eşimin kronik hastalık olarak şeker hastalığı vardı, ayrıca whipple ve anevrizma ameliyatları geçirmişti. Buna rağmen hala aşıya erişememişti. Erkenden aşı olabilseydi, belki şu anda hayatta olacaktı; belki süreç ölümle sonuçlanmazdı ve hastalığı daha hafif atlatacaktı.”
"Testleri pozitif çıkan hemşireler çalıştırıldı"
A., hastahanede yatırılacak hastalara korona virüs testi uygulanırken onlarla beraber hastahane kalacak olan refakatçilere uygulanmadığını; dahası, testleri pozitif çıkan hemşirelerin bile çalıştırılmaya devam ettiğini söyleyerek hastahanede yaşanan ihmale ve özensiz düzene dikkat çekti. "Eşim hastaneye yatarken test yaptılar ama ben yanında refakatçi olarak kalmama rağmen bana yapmadılar" diyen A., şöyle devam etti: "Hastalara yapılıyor, ancak yine aynı ortamda kalacak olan refakatçilere yapılmıyor. Belki hasta Covid-19 olmayabilir ama yanındaki refakatçi olabilir. Nitekim bizim kaldığımız odadaki bir hastanın refakatçisinin Covid-19 olduğu ortaya çıktı daha sonradan. Başka hastalardan veya refakatçilerden mi geçti, hemşirelerden mi geçti bilemiyorum. O zamanlarki yoğunlukta, testleri pozitif çıkan hemşireleri bile çalıştırıyorlardı."
Koronadan ölen öğretmenin kaydına 'doğal ölüm' yazdılar
“Eşim vefat ettiğinde bize doğal ölüm dediler ve bu şekilde kayıtlara geçirdiler. Covid-19 nedeniyle ölenleri kayıtlara doğal ölüm olarak geçiriyorlar. Eşim ölmeden önce Ziraat Bankası’ndan kredi çekmişti. Koronavirüs nedeniyle ölenlerin kredi borçları siliniyor diye bir şey duydun. Eşimin ölüm belgesini gerçeğe uygun olmayan biçimde hazırladıkları için bu konuda da sıkıntı yaşadık. Borçlarımız silinmedi. Bu durumda olan bir sürü insan var. Ben defalarca CİMER’e de yazdım, sigorta şirketiyle de görüştüm ama para ödememek için kırk dereden su getirdiler. Aylar oldu ve hala eşimin kredi borcu ödenmeyi bekliyor. Ayrıca herhangi bir kusur bulabilirlerse ben onu faiziyle ödemek durumunda bırakılacağım. Sadece sağlık değil, maddi yönlerden de ciddi aksaklıklar var. Bizleri hem manevi hem de maddi yönden sarsıyorlar” diye konuştu.