Koronavirüsü yenen İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesi eczacı Bilge Çalışkan, yaşadıklarını, "Sanki birileri bir cam parçasını ciğerime batırmış gibiydi. O kadar şiddetliydi ki koronavirüs olduğumu anladım" sözleriyle anlattı.
Koronavirüsü yenen İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesi 38 yaşındaki eczacı Bilge Çalışkan yaşadıklarını Hürriyet'ten İdris Emen'e anlattı. Koronavirüse karşı eczacıların yapması gerekenleri anlatmak için dışarda olduğu dönemde virüsü kaptığını düşünen Çalışkan, şunları söyledi:
'SANKİ BİRİLERİ CAM PARÇASINI CİĞERİME SAPLAMIŞ GİBİYDİ'
"İlk başlarda iki günlük halsizlik hissettim. Başka şikâyetim yoktu. 25 Mart gecesi uyurken göğsümde şiddetli bir ağrıyla uyandım. Sanki birileri cam parçasını ciğerime saplamış gibiydi. O kadar şiddetli bir ağrıydı ki koronavirüs olduğumu anladım. Ertesi gün hastanede Covid-19 uyumlu pnömoni olduğumu söylediler. Evde tedavi görüyordum. Hiç çıkmadım. Çocuğumla hiç temasım olmadı. 7. gün göğüs ağrısı tekrar başladı. Ateşim düşmeyince tekrar hastaneye gittim. Virüsün ciğerlerime yayıldığı tespit edildi. 2 Nisan’da hastaneye yatırıldım. Bir hafta hastanede tedavi gördüm. İyileştikten 48 saat sonra beni taburcu ettiler."
'İYİLEŞİRKEN MORAL ÇOK ÖNEMLİ'
"Evde kaldığım dönemde koronavirüsten dolayı insanların hayatını kaybettiğini anlatan haberler moralimi bozuyordu. İnsanlara tavsiyem, eğer hastalanırlarsa bu tarz haberler izlemesinler. Çünkü iyileşirken moral çok önemli. Kendinizi korumak istiyorsanız herkesin hasta olduğunu varsayın. Bir de kendimizin de hasta olduğunu düşünmemiz lazım. Temastan kaçının. Sosyal mesafe kuralına uyup ellerinizi sık sık yıkayın. Eczaneye gidecek vatandaşlar mutlaka maske taksın. İçeride birileri varsa onun çıkmasını beklesin.”