Türkiye'nin Gabon Büyükelçisi Nilüfer Kaygısız tarafından uğurlanan üç gemici, Türk Hava Yolları'nın Libreville-İstanbul seferini yapan tarifeli uçuşuyla saat 03.30 sıralarında İstanbul'a geldi. İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda giriş yapan gemiciler, çalıştıkları denizcilik şirketinin yetkilileri tarafından karşılandı.
Gemiciler, çıkışta kendilerini bekleyen basın mensuplarına olayı ve sonrasında yaşadıklarını anlattılar. Geminin 4'üncü kaptanlığını yapan Furkan Yaren, uydu telefonu sayesinde ilk andan itibaren kendileriyle iletişim halinde olan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'na teşekkür etti.
Yaren, "Uydu telefonuyla sürekli beni aradılar. Şirketimin kaptanlarına çok teşekkür ediyorum. Aileme şu an kavuşacağım inşallah. Türkiye'ye ayak bastım. Türk bayrağını gördüm. Çok mutluyum. İnşallah diğer arkadaşlar da en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar" dedi.
"GEMİYİ EN YAKIN YERE EMNİYETLİ BİR ŞEKİLDE GETİRMEYE ÇALIŞTIK"
Korsanların saldırısı sırasında neler yaşandığına ilişkin bir soru üzerine Yaren, "Bizim önceden yapılmış talimlerimiz oluyor. Prosedürlerimiz var. İlk alarm geldiğinde, bunun talim olmadığıydı. Hepimiz apar topar emniyetli bölgeye inmeye başladık. O anda yanımıza ne alabiliyorsak almaya başladık. Emniyet kapılarımızı, balistik kapılarımız kapattık. Orada yardım beklemeye başladık" ifadelerini kullandı.
Korsanların kaç kişi olduklarına dair bir rakam veremeyeceğini aktaran Yaren, gemiden korsanların ayrılmasının ardından bulundukları yerden çıkarak emniyetli bir şekilde gemiyi en yakın yere getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Geminin sistemlerine zarar verildiğini aktaran Furkan Yaren, gemiye varan destek ekibinin hasarları gidermeye başladığını belirtti. Gemide bir meslektaşlarının hayatını kaybetmesiyle ilgili çok üzgün olduklarını söyleyen Yaren şöyle devam etti:
"Olayın sıcaklığıyla pek fazla bir şey de hatırlamıyorum. Yetkili makamlara gerekli bilgiyi verdim. Çok acı bir şey. Burada bir şey anlatmak istemiyorum. İnşallah hayırlısıyla aileme kavuşacağım. Hafif yaralanmam var. Onun dışında pek fazla bir şeyim yok. Sağlığım yerinde çok şükür."
"TARADILAR, ATEŞ ETTİLER, KORKU FİLMİ GİBİYDİ.."
Geminin Başmühendisi Süha Tatlıgül ise saldırının başlamasının ardından "tam yol" verdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Tam yol vermemize rağmen 15 dakika sonra yakaladılar. Sürat botları sanırım 26-27 knot... İskele tarafından yakaladılar. Merdiveni güverteye attılar. Yükseklik 10-15 metre. Ondan sonra aşağı indi süvari kaptan. Hemen dümen dairesine kendimizi kilitledik. Korku filmi gibi ateş ettiler devamlı. Taradılar. Balyozlarla saatlerce vurdular. 7 saat böyle inledi içerisi. En sonunda taş motoruyla kesmeye başladılar. Bilinçsizce ateş ettiler. Herkes bir tarafa kaçışırken, Allah rahmet eylesin 2'nci mühendisimiz öldü. Baktık içeriye iyice giriyorlar. Halatlarla yukarıya çıkmaya çalışırken orada iki metrelik bir boşluk vardı. Oradan aşağı düştüm ve öyle kurtuldum. Diğer arkadaşları alıp götürdüler. Onlar gittikten yarım saat sonra ben çıktım."
"Sizi bilerek mi gemide bıraktılar" şeklindeki soruyu Süha Tatlıgül, "Yok. Bulamadıkları için. Sormuşlar. Tekrar aramışlar. İki kişi bırakmışlar, onlar da yaralıydı" diyerek yanıtladı.
"15 ARKADAŞIMIZ ESİR"
Yağcı olarak görev yapan Bahadır Yeşilalan da, "Hükümetime çok teşekkür ederim. Cumhurbaşkanıma, Dışişleri Bakanımıza, Gabon'daki büyükelçimize ayrıca teşekkür ederim. Bizim sürekli yanımızdaydı. Çok da konuşulacak bir şey yok. 15 arkadaşımız esir. Fazla konuşunca aslında onların ailelerin acılarına iğne batırmış oluyoruz" şeklinde konuştu. 3 gemici açıklama sonrası şirket yetkililerinin araçlarına binerek aileleriyle buluşmak üzere havalimanından ayrıldı.
NE OLMUŞTU?
Batı Afrika ülkesi Nijerya açıklarında Gine Körfezi'nde seyir halindeki "Mozart" adlı Türk konteyner gemisi, geçen pazar günü korsanlar tarafından kaçırılmıştı. Geminin İstanbul merkezli Boden Denizcilik şirketine ait olduğu ve Nijerya'nın Lagos kentinden Güney Afrika'nın Cape Town kentine seyir halinde olduğu bildirilmişti. Korsanların saldırısında gemideki mürettebatın 15'i kaçırılmış, Azerbaycan vatandaşı bir gemici ise korsanların ateş açması sonucu hayatını kaybetmişti.