Kriz devam ederken tutuklanan izinci muhalifler

Mehmet Tanlı Almanya ile AKP Hükümeti arasındaki Kriz Ankaranın daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğanın yaklaşan Almanya seçimlerinde burada yaşayan Türkiyeli seçmenlere boykot çağrısıyla yeni bir boyut kazandı.Bu Boykot çağrısına...

Mehmet Tanlı 

Almanya ile AKP Hükümeti arasındaki Kriz Ankaranın daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğanın yaklaşan Almanya seçimlerinde burada yaşayan Türkiyeli seçmenlere boykot çağrısıyla yeni bir boyut kazandı.
Bu Boykot çağrısına tepki gösteren Alman hükümet yetkilileri ve politikacılar CB Erdoğanı direkt içişlerine karışmakla suçladılar ve Erdoğana yoğun tepki gösterdiler.
Herkes artık şunu bilmelidirki Ankaradan Almanyaya her tahrik, hakaret ve kışkırtma buradaki Türklere uzun vadede zarar verecek, ortak yaşamı, buradaki komşuluk ve ikili ilişkileri gerecektir. 
Ayrıca birde işin ekonomik, psikolojik boyutu var. Burda müşterileri Almanda olan Türk kökenlilerin işlettiği onca işletme, dükkan, firma var. 
Bunların yanısıra bu gerilim politikası değişmezse sokaktaki Almanların bize bakış açısı tamamen değişecektir.
Belkide  devlet dairelerindeki muamele yavaşlayacak ve hayatın  bir çok alanını ne yazıkki hep negatif etkileyecektir. 
T.C Cumhurbaşkanı Erdoğan bu boykot çağrısında biliyorsunuz SPD, CDU ve Yeşillere oy vermeyin onlar Türkiye düşmanı demişti. Diğer kalan Partileri ne kadar tanıyor acaba CB erdoğan?. Ne yapsın şimdi vatandaş Almanya için Alternatif yani AfD ye, Sol Parti yada zenginlerin partisi FDP yemi versin?.
Bence bunların arasında isteyen Sol Partiye oy verilebilir ama diğer ikisi bize uymaz.
Ama bunu bilse sayın CB onada şiddetle karşı çıkacaktır.
Suçlamaların odağında olan, hakaret edilip,  yaşı sorulan Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriele gelecek olursak. Biri Ahlende diğeride Berlinde Bundestagta ( Alman Federal Parlamento Binası) olmak üzere iki toplantıda kendisini SPD li Hamm-Heessen Bld. Mecl. Üyesi olarak yakından tanıma ve konuşma fırsatını buldum.
Sigmar Gabriel kesinlikle ne Türk nede Türkiye düşmanı. Adamda sıfır kibir sıfır kompleks var. Bizim SPD de yani Alman Sosyal demokrat Partisinde bir gelenek olduğu için bu toplantılarda birbirimize sen diye hitap ettik.
Türkiye ve Türkiyelilere  sempatiyle bakan Almanya gibi güçlü bir ülkenin Dışişleri Bakanına bu suçlamaları getirmek mantıksız bir şey. Burda dört milyona yakın insan yaşıyor hemde dört kuşaktır . 60 yıl olmuş buraya Türkiyeden göç başlayalı. Bu insanlar buralı artık Türkiyeden duygusal olarak kopmasalar bile.
Biraz empati lütfen. 
Bu insanlar rahat bırakılmalı onlar ne yapacaklarını, hangi partiyi seçeceklerini bilirler. Biz çocuk değiliz. 
CB Erdoğanın seçimleri boykot çağrısına uyacak olan insanlar yaşadıkları, refahını paylaştıkları, insan muamelesi gördükleri bu ülkeye büyük haksızlık etmiş olurlar ve toplumun dışında kalırlar.
Çünkü realite çok farklı. Sorunların çözümü politikadan geçer. Bu nedenle ve ciddiye alınmak istiyorlarsa buradaki her seçmen mutlaka sandığa gitmeli, siyasi yaşama ağırlığını koymalı, Adaylarla tanışmalı onlara sorunlarını, sıkıntılarını aktarmalı, çözüm önerilerini sunmalılar.
Almanyada Türkiyedeki AKP Hükümetinden ve CB Erdoğandan gelen suçlamalara karşın şu açıklama yapılıyor: Biz ne Türklere nede Türkiyeye karşıyız. Karşı olduğumuz sadece Erdoğanın baskıcı, insan haklarını, basın özgürlüğünü hiçe sayıp kendi ve bizim suçsuz vatandaşlarımızı hapise tıkayan politikalarıdır. Hakarete uğrayan biziz ve kendimizi savunuyoruz diyor Alman tarafı. 
Tüm bu Kriz devam ederken Almanya yada Avrupadan Türkiyeye izine giden bir çok ( muhalif) insanın özelliklede çifte ve Türk pasaportluların Gümrük kapılarından , hava limanlarından pasaportlarına ''’ Kamu düzenini bozar, sakıncalı şahıs ''’ muamelesi yapılarak giremez mührü vurulup ya geri çevrildiği yada hapise tıkıldığıdır. 
Bu kabul edilemez bir şey. Bu konudada AKP Hükümeti uluslara arası Platformda çok zorlanacaktır. Ülkenin İmajı içinde iyi bir şey değil küçük sebeplerden insanların özgürlüğünü gaspetmek. 
Bu konuda ARD,ZDF,WDR, RTL, SAT 1  gibi önemli Alman TV Kanallarında ve yazılı medyada sayısız haber çıktı. En son Wuppertaldan bir T.C vatandaşı Sosyal Medyadaki Paylaşımı nedeniyle Türkiyede  tutuklanmıştı.
Bir çok aile bu nedenle madur ve tereddğtlğ burdan izine gitmede. İnsanlar endişeli . Alman Dışişlerinin açıklamasına göre bu güne kadar yüzün üzerinde bu muameleye maruz kalan muhalif insan varmış.
Yazık değilmi bu insanlara?
Bunları Uluslararası Hukuk insan hakları ve seyahat özgürlüğünü kısıtlama olarak görüyor ve madur kişilerin hepsi, akrabaları aracılığıyla  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde dava açmaya hazırlanıyorlar.
Yine Federal ve Eyaletlerin İşişleri Bakanlarına bu konuda Almanyadaki Türk muhbirlerin, ispiyoncuların ve Ajanların yakalanıp oturumlarının iptali için bir çok Federal ve Eyalet Milletvekilinden yapılan ciddi çağrılar ve bu konuda yapılan hazırlıklar var.
Bunlara Alman İnsan Hakları savunucularının, Gazeteci Deniz Yücelin, Çevirmen Meşale Tolununda tutukluluk halinin hala devam ettiğini eklersek Almanya ile Erdoğanlı AKP Hükümeti arasındaki ilişkileri zorlu bir gelecek beklediğini söyleyebiliriz.
Ülke nereden nereye geldi dostlar. Dehşet gelişmeler yaşıyoruz şu günlerde. Takışmadık komşu ülke kalmadı bitti ve şimdi sırada Almanya var. 
Aşk ile dostça selamlar
Günün sözü: Cahillik aklın gecesidir, ama aysız ve yıldızsız bir gece. (Konfüçyüs )
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri

Gazze'de İsrail'in Refah Kentine Yönelik Mahalle Boşaltma Operasyonu Endişe Yaratıyor
Rio Grande do Sul'da Şiddetli Seller: Ölü Sayısı 76'ya Yükseldi
Fransa'da Liselerden Gazze'ye Destek: Protestolar Genişliyor
ABD Üniversitelerinde Filistin Yanlısı Protestolar Gerginliği Artırıyor
Hamas: Ateşkes ve Esir Takası Görüşmeleri Tamamlandı!