Kanser, kalp-damar, diyabet, böbrek yetersizliği, akciğer hastalıkları gibi kronik hastalığı olanlar ile gebeler kontrol ve tedavi için sağlık kuruluşlarına erişmekte zorluk çekiyor.
Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, “Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu, kronik hastalıklar ve Covid-19 dışı hastalıklar için harekete geçmeli” çağrısı yaptı.
Demir ve Kılıç, “Salgın sürecinde, diğer sağlık sorunlarının göz ardı edilmeden toplumun gereksinim duyduğu sağlık hizmetlerinin sunulması ve ulaşılabilir olmasının sağlanması, sağlık hizmetlerinin planlanması Sağlık Bakanlığı’nın yükümlülüğündedir. Kronik hastalığı olanların evde yaşamlarını yitirmemeleri için, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kronik hastaların sağlık kuruluşlarına erişimini sağlamak için planlama yapmalıdır” dediler.
TEDAVİ GECİKİYOR
“Hastanelerden virüs kapma korkusu, riskli hastalıkların tedavi süreçlerini olumsuz etkilemektedir” diyen Demir ve Kılıç, Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetep'ye özetle şunları kaydetti: “Salgın nedeniyle yüksek risk grubunda yer alan hastalar sağlık kuruluşlarına erişimde sıkıntı yaşamaktadırlar. Hastanelere tedavi için başvuranların sayısında büyük düşüş gözlemlenmektedir. Bu durum tedavi süreçlerini olumsuz etkilemektedir. Müdahale edilemeyen hastalar evde yaşamını yitirmekte veya sağlık kuruluşuna müracaat ettiğinde çok gecikmiş olmaktadırlar. Bu bağlamda karar vericilere önerimizdir. Tanı almış hastaların tedavilerinin aksamaması, yakınmaları olan hastaların ise erken tanı alabilmeleri için, fiziksel mesafeyi koruyarak sağlık hizmetlerine erişim sağlanmalıdır. Ayrıca bağışıklama, bebek-çocuk ve gebe izlemlerinin aksamasına izin verilmemelidir.”
PROF. DR. ALPAY AZAP: ‘TEST KAÇAĞI’ GRUP VAR
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye’de kamuoyuyla paylaşılan koronavirüs vakalarının yalnızca PCR testi pozitif çıkan hastalar olduğunu belirterek mevcut vaka kadar daha koronavirüs hastası olabileceğini söyledi.
Medyascope’a açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Azap, Türkiye’de koronavirüs testi negatif çıksa da klinik bulguları koronavirüse işaret eden hastaların kayıtlarının tutulduğunu, söz konusu hastalara da koronavirüs hastası gibi yaklaşıldığını söyledi. Hastalığın tanısında kullanılan PCR testlerinin çok duyarlı olmadığını anımsatan Prof. Azap, hastanın öyküsündeki ipuçları ve klinik bulguları göz önünde bulundurularak tedaviye başlandığını da sözlerine ekledi. Olası vakaların sonradan da toplam rakama dahil edilebileceğini ifade eden Prof. Azap, kamuoyuyla paylaşılan rakamların yalnızca PCR testi pozitif çıkmış kişilerden oluştuğunu söyleyerek “Testin yakalayamadığı bu grup toplam sayıyı en fazla bir kat artırır” dedi.