Günümüzün yoğun iş temposunda çok sayıda kişi kronik yorgunlukla mücadele ediyor. Yaşam şartlarının zorlaşması, psikolojik baskı ve kalabalık kent yaşamı, psikolojik anlamda sağlığımızı tehlikeye sokan etkenler arasında.
Uzman Dr. Yıldıray Tanrıver, kronik yorgunluk hastalığının en yaygın emarelerini uzun süreli bitkinlik, enerji eksikliği ve hiçbir aktiviteyi gerçekleştirecek gücünün olmaması şeklinde sıraladı. Kronik yorgunluğun gelecekte potansiyel sağlık sorunlarının işareti olabileceğini belirten Tanrıver, "Yaşadığınız yorgunluk, stres, kansızlık veya başka fizyolojik sorunlarla bağlantılı olabilir" dedi.
'PSİKOLOJİK İZLER BIRAKABİLİR'
Kronik yorgunluğun yaşam dengesini altüst edebileceğinden söz eden Tanrıver “Kronik yorgunluk başka hastalıkların sinyali olarak yaşam kalitenizi en çok etkileyen rahatsızlıkların başlangıcında gelir. Uzun süre devam edip tedbir alınmadığında ise devamlı hale gelmiş olarak psikolojik izler bırakabilir. Günlük aktivitelere karşı isteksizlik, uyku bozuklukları ve sosyal hayattan uzaklaşma, mutsuzluk gibi emarelerle kendini gösteren kronik yorgunluk özellikle 20-40 yaş arası kadınlarda daha sık görülür. Ayrıca stresli iş hayatına sahip bireyler, sınavlara hazırlanan öğrenciler ve uzun mesailer yapan çalışanlarda da sık rastlanır.“ dedi.
'6 AYDAN FAZLA SÜRÜYORSA DOKTORA BAŞVURULMALI'
6 aydan fazla süren kronik yorgunluk durumunda kesinlikle bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Yıldıray Tanrıver, “Kronik yorgunluk semptomlarını yaşayan kişilerde yapılacak muayene ve tanı testleri sonucunda olası rahatsızlıklar, kolayca teşhis edilebilir ve gereken önlemler alınabilir. Hastanın detaylı anemnezinin alınmasıyla başlayan süreçte, yorgunluk belirtilerinin azalmasına ve olası bir rahatsızlık emaresi olup olmadığına yönelik uygulamalar yapılır. Yorgunluğun farklı bir hastalıktan kaynaklı olup olmadığını araştırmak için kan tahlilleri ve görüntüleme teknikleri kullanılır. Ayrıca psikiyatrist ve psikologlar tarafınca yapılacak olan muayene de tanı aşamasında bir değerlendirme kriteridir.” diye konuştu.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Kronik yorgunluğun etkilerini domine ederek yaşam kalitesini artırmaya yönelik yenilikçi tıbbi uygulamalar gerçekleştirdiklerinden bahseden Tanrıver “Kronik yorgunluktan şikayet eden hastalarımızın kendilerini daha iyi hissetmesi ve olası hastalıklara karşı dirençlerini artırabilmesi amacıyla son derece yenilikçi uygulamalar sunuyoruz. Damar yolu ile vücudun gereksinim duyduğu vitamin, mineral, aminoasit ve mikro besin gibi önemli bileşenleri takviye ediyoruz.
Anti-inflamatuar etkileri bulunan hidrojen inhalasyon tedavisiyle, oksidatif stresi azaltmaya yardımcı oluyoruz. Ayrıca dolaşım sistemleri düzenleyici tedavilerle, toksinlerin vücuttan atılmasına katkıda bulunuyoruz. Tüm bu yöntemlerde önemli olan, her hastanın ayrı gereksinimleri olduğu bilinciyle kişiye özel uygulamalar yapabilmek. Vücuda gerekli olan uygulamaları yaparak etkin bir tedavi yapılır ve kronik yorgunluk emareleri en aza indirilerek olası hastalıklara karşı da direnç oluşturulabilir” dedi.