Küçükarmutlu’da polis tarafından katledilen Yılmaz Öztürk, toprağa verildi. Görgü tanıkları, polisin iddia ettiği gibi Öztürk’ün karakola yapılan saldırıyla ilgisi olmadığını belirtti, olayın infaz olduğunu söyledi. Avukatlar, tanıklarla birlikte savcılığa suç duyurusunda bulunacak.
Armutlu’daki Cemevi’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Öztürk’ün tabutu önce vurulduğu yere ardından da evinin önüne götürüldü.
Cenazeye polis tarafından evine yapılan baskında katledilen Dilek Doğan’ın ailesi de katıldı.
Öztürk’ün annesi Gülnaz Öztürk oğlunun tabutuna sarılarak ağladı. Öztürk, Ayazağa Mezarlığı’na götürülerek defnedildi.
Polis katliamının ardından olay yerinde inceleme yaptıklarını aktaran ailenin avukatı Cemal Yüce, “Olay hiçbir şekilde polisin anlattığı gibi değildir. Polis, güya Yılmaz karakola bomba atmış, ardından da öldürülmüş gibi bir senaryo yazıp geceden beri kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Böyle bir şey kesinlikle yoktur. Olay yeriyle karakol arasında 700-800 metre mesafe var. Bu çocuğun karakolla bir ilgisi yok. Ayrıca böyle bir eylemi yapacak karakola bomba atacak bir çocuk ta değildir'' dedi.
Avukat Yüce, tanıklarla birlikte adliyeye giderek, ifade vereceklerini bildirdi.
Yılmaz Öztürk’ün vurulduğu sokakta oturan Salih Taşdemir, Öztürk’ün olaydan kısa süre önce bir arkadaşıyla, kendisinin bulunduğu birahanede oturduğunu, çıktıktan kısa bir süre sonra öldürüldüğünü söyledi.
Taşdemir, “Bizden biraz erken kalktı. Daha sonra evden aradılar, ''sokakta olay var, gelmeyin’ diye. Sokağa geldiğimde polisler vardı. Bizi içeriye almadılar. Daha sonra evim burada olduğu için olay yerine geldim. Burada yerde yatıyordu. Ayağının altına taş koymuşlardı. Karakolun olduğu yer buradan çok uzakta. Oradan çocuğun buraya gelmesi, kaçması gibi bir durum söz konusu değil'' dedi.
Taşdemir, olay yerinde bulunanların Yılmaz Öztürk’ün ölmeden önce kendisini vuran polise, “Abi ne yaptın. Ben sadece işimden geliyordum'' dediğini de aktardı.