Yıllarca babasının ve engelli abisinin cinsel istismarına uğrayan çocuk, annenin tüm çabalarına rağmen polis zoruyla baba ile görüştürülüyor.
İstanbul Çatalca'da C.B. isimli çocuk babasının ve engelli abisinin cinsel istismarına uğradı. Olayı öğrenen anne G.A. dava açıtı. Ancak annenin çabaları sonuçsuz kaldı ve başsavcılık dört kez 'kovuşturmaya yer yok' kararı verdi. Furkan Albay'ın Oda TV'de aktardığı haber şöyle: ''Anlatacağımız çocuk istismarı, İstanbul Çatalca’da yaşandı. Anne G.A. ve küçük kızın beyanlarına göre, E. B. isimli şahıs, 5 yaşındaki kendi öz kızını yıllarca istismar etti. Anne G. A.’nın tüm çabalarına rağmen çocuk, istismarcı babayla görüştürülmeye devam edildi. 2015 yılında anne ile baba boşanmaya karar verdi. 5 yaşındaki kız çocuğu C. B.’nin, velayeti annesine verildi. Fiziksel ve zihinsel engelli olan ağabeyinin velayetini ise baba E. B. aldı. C. B.’nin babası tarafından yıllarca istismar edilmesi de boşanmanın ardından başladı. Adli makamlara da yansıyan olayda, anlatılanlara göre; küçük kız Çatalca’da, engelli oğluyla yaşayan baba E. B. ile mahkeme kararıyla kaldığı zamanlarda istismara uğradı. Küçük kız, o günlerde ağabeyinin “özel bölgesi” hakkında konuştuğunu annesine söyledi. Baba E. B. ise bu duruma göz yumdu. Küçük kızın ifadelerine göre ise baba istismardan haberdardı. Ve ortaya çıktı ki baba da defalarca kızını istismar etti.
ANNE DAVA AÇTI
Küçük kız devam eden süreçte engelli ağabeyinin kendisini istismar ettiğini annesine anlattı. Anne, çocuğunun baba ile görüşmesini engellemek için dava açtı. Ancak annenin çabaları sonuçsuz kaldı ve küçük kız zaman zaman babasıyla kalmaya devam ettirildi. Odatv’ye konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Sanem Oğuz, annenin istismarı öğrendikten sonra kızını psikoloğa götürdüğünü söyledi. Çabaların sonuçsuz kalmasının ardından küçük kızın yıllarca istismara maruz kaldığı ileri sürüldü.
İSTİSMARCI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Küçük kız, istismarı, okulda rehberlik hocasına da anlattı. Küçük kızın beyanları sonucu okul ve anne istismarcı baba aleyhinde Aile ve Sosyal Çalışma Bakanlığına suç duyurusunda bulundu. Ardından küçük kızın ifadesi alındı. Küçük kız Çocuk İzlem Merkezi’nde (ÇİM) yaşananları anlattı ve babasının kendisini sürekli istismar ettiğini söyledi. 2019 yılı mayıs ayında küçük kız, baba E. B’nin kendisini istismar ettiğini annesine anlatırken, istismarcı babayla duşa girdiğini söyledi. İstismarcı babanın özel bölgelerine dokunmasını istediğini, bunları yaparken “yap kızım rahatlarsın” dediğini kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu belirtti. Anne, kızının beyanları üzerine istismarcı E. B. hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Odatv’ye konuşan anne A. G., bu kararın okula ve küçük kızı okula götüren okul servisine bildirilmesine rağmen, servis şoförünün küçük kızı istismarcı babayla telefonla görüştürdüğünü söyledi. Anne, küçük kızın baba tarafından defalarca tehdit edildiğini söyledi. Avukat Sanem Oğuz da baba E. B.’nin küçük kızı defalarca silah ve ölümle tehdit ettiğini söyledi. Oğuz, annenin bu yaşananlar sırasında çocuklarının velayet davalarının devam ettiğini, istismar dosyalarıyla boğuştuğunu ve CİMER’e başvurduğunu belirtti. Fakat… Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı, küçük kızın ÇİM’de yaşadığı istismarı detaylıca anlatmasına rağmen çocuğun beyanını esas almadı. Çünkü baba, kızının kendisini sevdiğini söylediği bir videoyu savcılığa sunmuştu. Bunun üzerine ikinci kez küçük kızın ifadesinin alınmasına karar verildi. İddiaya göre küçük kız, annesine ve kendisine zarar gelmesinde korktuğu için ifadesinden vazgeçti. Babasının kendisine bir şey yapmadığını söyledi.
BAŞSAVCILIK “KOVUŞTURMAYA YER YOK” KARARI VERDİ
Odatv’ye konuyu açıklayan Avukat Oğuz, Başsavcılığı küçük kızın videoda masumca babasını ne kadar sevdiğini söylemesini küçük kızın yaşadığı istismarları aslında yaşamamış olduğuna bir delil olarak algıladığını belirtti. Bunun üzerine savcılığın kararına itiraz edildi. Küçük kız, üçüncü ÇİM ifadesinde ise babasının kendisini defalarca istismar ettiğini, silahla tehdit ettiğini, annesini öldürmesinden korktuğunu söyledi. Ayrıca, küçük kızın beden muayenesinde “Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi gerektiği” sonucu çıktı. Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı ise üçüncü ÇİM raporunu beklemeden yeniden “kovuşturmaya yer yok kararı” verdi. Yani, 4 defa Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “Kovuşturmaya Yer Yok” kararı verildi. Bu kararların birine karşı Silivri Sulh Ceza Hakimliği’nce yapılan itiraz kabul edildi ve “kovuşturulsun” denildi. Ancak çocuğun beyanlarına rağmen yine Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “kovuşturmaya Yer Yok” kararı verildi.
İSTİSMARCIYLA HALA GÖRÜŞÜYOR
Avukat Sanem Oğuz, kararların kabul edilemez olduğunu söyleyip şu açıklamaları yaptı: “Bütün bu haksız ve hukuka aykırı soruşturma devam ederken bir yandan da Küçük C.B., Aile Mahkemesi’nin ‘kabul edilemez kararı’ ve iki haftada bir istismarcı baba ile görüş kararı sebebiyle aynı travmaları yaşıyor. Beş yaşından dokuz yaşına kadar istismara uğrayan küçük C.B. şu an hala velayet davasında verilmiş olan kişisel ilişki tesisi sebebi ile iki haftada bir polis zoruyla kapısına gelen istismarcı E.B. ile karşılaşıyor. Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş olan bu kovuşturmaya yer olamadığına dair kararın kabulü mümkün değildir. Küçük C.B.’nin beyanının esas alınması gerekmekteyken, baba hala dışarıda serbestçe dolaşıyor. Yanında olan oğlunu istismar etmeye devam etmekte ve iki haftada bir anne ile yaşamakta olan kızını da polis zoru ile görmeye çalışarak psikolojik tacizini sürdürmektedir. Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmeyen üçüncü ÇİM raporu ve Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesinin gerektiği sonucuna varılan fiziksel muayene raporuna binaen yeniden hukuki süreç başlatılacak. Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş bu ‘Kovuşturmaya Yer Olmadığına’ dair akıl almaz kararın değişmesi adına elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
“BU SKANDAL BİZ ÖLDÜKTEN SONRA MI DUYULACAK”
Odatv’ye konuşan anne G. A. kızının yaşadıklarına karşı herhangi bir koruma alınmadığını ve en ufak bir adım atılmadığını söyledi. Anne G.A., “Kızım çok yıprandı. Kızımı nasıl bu öz babadan koruyacağım? Bir baba evladına bunları yapabiliyorsa her şeyi yapar… Çocuklarımı ve kendimi nasıl koruyacağım? Bizi öldürürse sevdiklerimizin canı yandığında ne olacak? Bu skandal biz öldükten sonra mı duyulacak” dedi.
“BEN ÖLÜRSEM BİLE LÜTFEN KIZIMI…”
Yetkililere seslenen anne, şu ifadeleri kullandı: “Kızıma, 2015 yılından bu yana öz babası E.B tarafından yeri geldiğinde silahını sıkarak yeri geldiğinde ‘seni öldürürüm’ diye tehdit edip korkuttu. Yeri geldiğinde öz çocuğunu kandırıp onda yatılı olarak kaldığı görüş günlerinde gece gündüz her fırsatta yıllarca tecavüz etti. 2015 yılından bu yana boşandığım eski eşim E.B., kızıma onda yatılı olarak kaldığı günlerde yıllarca tecavüz etti. Silahla korkuttu, ‘seni öldürürüm’ diye tehdit etti. Şu ana kadar tam 8 yerde konuşan ve dilinin döndüğünce utanarak öz babasının kendisini istismar ettiğini anlatan minik bir kız çocuğu daha ne yapsın. Daha ne kadar ifade versin? Daha ne kadar yıpransın? Daha ne kadar acı çeksin? Daha ne kadar korksun? Daha ne kadar utansın? Kızım çok yıprandı. Kızımı nasıl bu öz babadan koruyacağım? Bir baba evladına bunları yapabiliyorsa her şeyi yapar… Çocuklarımı ve kendimi nasıl koruyacağım? Bizi öldürürse sevdiklerimizin canı yandığında ne olacak? Bu skandal biz öldükten sonra mı duyulacak? Ben ölürsem bile lütfen kızımı öz babasının tecavüzlerinden koruyun. O daha 10 yaşında bir kız çocuğu. Kendini koruyamaz, kendini savunamaz. Artık bu babanın yasattığı kabuslar bitsin. 5 yıldır öz babasının sürekli istismarlarına uğramasına ve bunla mücadele ederken yaşadığı tüm acılara zorluklara rağmen kızımın hale geleceğe umutla bakmak isteyen duyguları var.”