Gazete Duvar’a konuşan Binicioğlu şunları söyledi:
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde ‘Eşref’ karakteriyle oyunculuğa adım atmanız da bu dönemde mi gerçekleşti? Oyunculuk merakınız hep mi vardı yoksa ani bir karar mıydı?
Aslında benim oyunculuğa ilgim yoktu. O dönem Suriye-Irak bölgesine çok gidip geliyordum. Suriye iç savaşının başlamak üzere olduğu dönemler. Kurtlar Vadisi Pusu dizisi de o dönem güncel konuları işliyor. Bir gün dizinin yapımcısı ile karşılaştık ve bana Suriye ile ilgili bir bölüm çekmeyi teklif etti. Bir sahne çekildi ve sonrasında devam etti. Tam 4 sezon Eşref ve Sami Bey karakteri ile Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde oynadım. Daha sonra da 12 bölümlük bir Cesur Yürek dizisi deneyimi var. Oyunculuğu ve set ortamını çok sevdim.
Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde ‘Eşref’ karakteriyle oyunculuğa adım atmanız da bu dönemde mi gerçekleşti? Oyunculuk merakınız hep mi vardı yoksa ani bir karar mıydı?
AKP’de 5 yıl belediye başkanlığı yaptınız. Şu anda da Demokrat Parti’de Yerel Yönetimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısısınız. Az önce rant mekanizmasından bahsettiniz. Siyasi iktidar yerel yönetimleri nasıl kullanıyor. İhaleler nasıl dağıtılıyor?
Kendi belediyem özelinde ne ranta izin verdik ne de yolsuzluğa. Başkanlığım döneminde ihale komisyonlarına hiç girmedim. Her zaman basını davet ederek ihaleleri yaptık. Ben 2003 yılında imar rantlarının devlete kazandırılması konusunda bir kanun teklifi hazırlamıştım. O zaman anladım ki imar rantları, yolsuzluklar siyaseti finanse ediyor. Hatta o zaman birisi bana “Sen herhalde bir daha başkan olmak istemiyorsun” dedi. Yolsuzluk sadece belediyelerde değil, bizim bölgemizde yolsuzluk var.
AKP’de 20 yılda neler değişti. 20 yıl önceki AK Parti ile bugünkü AK Parti’yi karşılaştıracak olursanız neler dersiniz?
2002 yılında AK Parti’ye katılırken neysem bugün de aynı yerdeyim lakin bugün AK Parti orada değil. Ben AK Parti’ye karşı olan bir ittifakın içinde değil, Türkiye’nin geleceği için bir araya gelmiş altı partinin olduğu ittifakın içindeyim. Ben AK Parti’nin içindeyken en çok neye üzüldüm biliyor musunuz? İstanbul Teknik Üniversite’nde okurken 12 Eylül ihtilali olmamıştı henüz. Biz okula polis araması eşliğinde girerdik. Her yerde polisin olduğu, aramanın olduğu bir baskı döneminden geçtik. Bugüne geldiğimizde İstanbul’da başlayan Gezi olayları sırasında da ben o dönemleri gördüm. Demokrasi, özgürlük iddiaları Gezi olayları ile tükendi. AK Parti’nin bugünkü durumu yozlaşmadır. Şu anda AK Parti’de kalanların ya korkuları vardır ya maddi beklentileri. Ülke siyaseti kurumsal değilse çok fazla iktidarda kalınması, liderlerin koltuğu bırakmak istememesi o partiyi yozlaştırır. Çekilmeyi bilmek lazım.
Gezi Parkı’ndan bahsetmişken önceki gün Gezi Parkı davasında ağır cezalar verildi. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gezi Parkı davasında verilen cezalar bir korkunun tezahürü, doğru olmadı. Uluslararası arenada bu kararlar Türkiye’yi itibarsızlaştıracak.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP lideri Kılıçdaroğlu ve belediye başkanlarının adı geçiyor. Bu konuda ne tür ihtimaller konuşuluyor?
Kemal Kılıçdaroğlu insan olarak çok iyi bir insan. Eğer ittifak belirlerse Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından memnun oluruz. Tabi gönül ister ki Gültekin Uysal aday olsun lakin bu tamamen altılı masada belirlenecek bir konu.