Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), araştırma şirketlerinin rastgele numara çevirme yöntemiyle gerçekleştirdiği telefon mülakatlarında, kişisel veri ihlali olup olmadığına dair bir açıklama yaptı. Kurumdan yapılan duyuruda, bu tür telefon aramalarında aydınlatma yapıldıktan sonra ilgili kişinin açık rızasının alınması durumunda, kişisel veri ihlalinin söz konusu olmayacağı açıklandı.
KVKK'nın açıklamasında, rastgele numara çevirme yöntemiyle meydana gelen telefon mülakatlarıyla ilgili kuruma ulaşan şikayetlerin incelendiği ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında, "Kişisel verilerin resmi istatistik, araştırma, planlama ve istatistik gibi amaçlarla anonim hale getirilerek işlenmesi durumunda kanun hükümlerinin uygulanmayacağı" hükmünün yer aldığına dikkat çekildi.
"VERİ İŞLEME ARAMA İLE BAŞLIYOR"
Açıklamada, yapılan araştırmalarda telefon numaralarının bir yerden elde edilmediği, türetilen numaraların görüşmeyi gerçekleştiren personel tarafınca görülmediği, ama kişisel veri işleme sürecinin ilgili kişinin aranmasıyla başladığı açıklandı.
AÇIK RIZA ŞARTI
KVKK, telefon mülakatlarında ilgili kişilerin aranma tarihi, süresi, "arayan numara ve aranan numara" şeklindeki trafik logunun tutulması, kişilerin yeniden aranmak istememeleri durumunda telefon numaralarının aranmayacaklar listesine eklenmesi ve görüşmenin ses kaydının alınması gibi işlemlerle ilgili detaylar sundu. Açıklamada, araştırmanın kalite kontrolü, araştırmacının yükümlülüklerini yerine getirmesi ve hukuki uyuşmazlık durumunda kanıt sunabilmesi amacıyla Kanun'un 5. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinde yer alan "ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin mecburi olması" ilkesine dayanarak bu tür veri işlemenin hukuka uygun kabul edilebileceği ifade edildi.
Son olarak, kişisel veri işleme faaliyetinin başlangıcında, aramanın kim tarafınca yapıldığı, hangi verilerin işlendiği, telefon numarasının rastgele çevirme yöntemiyle üretildiği ve işlemenin amacının açıkça belirtilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, aydınlatmanın peşinden ilgili kişilerin açık rızasının alınması halinde, telefon görüşmesine devam edilerek kişisel verilerin işlenebileceği mevzusunda kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi.