Maganda kurşunuyla hayatını kaybeden 10 yaşındaki Selin altı kişiye hayat verdi

Magandanın ateşiyle ölen 10 yaşındaki Selin’in organları 6 çocuğa hayat verdi. Acılı aile bireysel silahlanmaya isyan ederken, anne “

Magandanın ateşiyle ölen 10 yaşındaki Selin’in organları 6 çocuğa hayat verdi. Acılı aile bireysel silahlanmaya isyan ederken, anne “Selin organlarını bağışlamak istiyordu. Şimdi onun organlarıyla yaşayan 6 yavrumuz daha var” dedi.

Magandanın ateşiyle ölen 10 yaşındaki Selin’in organları 6 çocuğa hayat verdi. Acılı aile bireysel silahlanmaya isyan ederken, anne “Selin organlarını bağışlamak istiyordu. Şimdi onun organlarıyla yaşayan 6 yavrumuz daha var” dedi

Balıkesir Erdek’te 12 Ağustos 2019 gecesi yazlık bir eğlence mekânında çalışan Emrah Saltık ile müşterilerden Erdem Turan arasında tartışma çıkmış, olay yerinden ayrılan Erdem Turan geri dönüp pompalı tüfekle Emrah Saltık’a doğru ateş etmişti. Saçmaların isabet etmesiyle mekânda bulunan Selin Cebeci (10) ölmüş, Mehmet Solaklar (46) ise ağır yaralanmıştı. Saldırgan da tutuklanmıştı. Selin’in ailesi kızlarının organlarını bağışlamıştı. Küçük kızın kalbi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yatan 11 yaşındaki bir kız çocuğuna; karaciğeri, böbrekleri ve korneaları ise Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde organ bekleyen beş çocuğa nakledilmişti. Acılı aile yaşadıklarını Milliyet gazetesinden Ali Kavuklu’ya anlattı.

AMBULANS GELMEDİ

Anne Yasemin Sinem Cebeci (35) şunları söyledi: “Selin çok istediği için o mekâna gittik. Kızım babasıyla dans etti. Masaya oturduktan iki dakika sonra ise bir patlama duyduk. Ben önce bir balonun patladığını sandım sonra sırtımda bir ağrı hissettim ve eşime dönüp canımın çok yandığını söyledim. O sırada kızımızı yerde kanlar içinde gördük. Ben de sırtımdan vurulmuştum. O panikle insanlara yalvarmaya başladım, tek istediğim birinin kızımı hastaneye götürmesiydi. Ama bir Allah’ın kulu oralı olmadı. Eşim de birileri yardım etsin diye bir içeri bir dışarı koşuşturup duruyordu. O sırada biri ‘Ambulans gelir’, diğeri ise ‘Gelmez’ diyordu. En sonunda, ‘Bizim arabamız var, yalvarırım biri bizi hastaneye götürsün’ diye bağırdım. Bunun üzerine bir adam bizim araçla bizi alıp hastaneye götürdü. Ambulans çağırmamıza rağmen hâlâ gelmemişti. ‘Yolda ambulansla karşılaşırsak Selin’i veririz’ dedik, denk gelmedik. Hastaneye vardığımızda da ambulans hastane bahçesinde bekliyordu.”

SELİN İSTEMİŞTİ

“Selin ile bir gün akşam haberlerini izliyorduk. O sırada, bir hastanın 36 saat içinde acil böbrek nakli olmasını gerektiği haberi sunuluyordu. Selin bu haberden çok etkilenip ‘Ben organlarımı bağışlamak istiyorum anne’ demişti. Selin’in beyin ölümü gerçekleştiğinde doktorlar organ bağışı yapıp yapmayacağımızı sordu. Açıkçası aklımızda böyle bir şey yoktu. Sonra birden Selin’in bu sözleri aklıma geldi ve kızım istediği için organlarını bağışladık. Zaten Selin çok özel bir çocuktu. Yaşıtlarına göre çok fazla duyarlı ve merhametliydi. Kızımın bu halleri beni bile çok fazla şaşırtıyordu. Bu olgunluğun ve merhametin nereden geldiğini bilmiyordum. Bizim düşünmediğimiz şeyleri düşünüp bize söylerdi. Her şeyi irdelerdi.”

6 EVİN IŞIĞI YANDI

“Benim kızım yok yere öldü ama organları altı çocuğun yaşamasına vesile oldu. Çocukların kim olduğunu bilmiyorum. Sorgulamıyorum da. Benim için önemli olan o çocukların sağlığı. Biz Selin’in organlarını bağışlayacağımızı söylediğimizde hastanedekiler bize ‘Altı evin ışığını yaktınız’ dedi. Bunları duymak az da olsa beni rahatlattı. Çünkü kızımın isteği tam da buydu. Paylaşmayı çok seven bir çocuktu, gidişi de öyle oldu. Selin bana altı çocuk bıraktı, artık altı yavrum daha var. Kızımın kalbini taşıyan çocukla da ailesi isterse tanışmak ve Selin’in kalbini dinlemek istiyorum.”

ORMAN KANUNU UYGULUYORLAR

Selin’in babası Serkan Cebeci de şunları söyledi: “Biz meleğimizi kaybettik ve o altı çocuğa umut oldu. Selin’in ölümünün ardından bizim en başından beri en büyük tepkimiz ‘Bu insan pompalı tüfeği nasıl bulabiliyor’ oldu. Pompalı tüfeğin bu kadar kolay bulunmadığını sanıyorduk ama öyle değilmiş. Herkes eline aldığı silahla orman kanunu uyguluyor. Kızımı öldüren de adaletini bu şekilde aradı ama olan benim kızıma oldu. İlk günden beri tek isteğimiz, başka canlar yanmasın. Bireysel silahlanmanın da bu kadar basit olmaması ve kanunların da bu kadar yetersiz kalmaması gerekiyor. Devlet bu konuda daha hassas olmalı.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.