İzmir'de KHK ile ihraç edildiği için aynı zamanda öğrencilik hakkı elinden alınan Özer Yersüren için mahkeme kararını verdi. İzmir 5'nci Bölge İdare Mahkemesi, 'kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ hükmüne yer vererek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hatırlattı. Mahkeme, “Her ne kadar davacı terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşan gruplara üyeliği suretiyle kamu görevinden çıkarılmış ise de yüksek lisans eğitimi ile ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayacağı açıktır” hükmüne yer verdi.
Olağanüstü hal döneminde çıkartılan KHK nedeniyle kamu görevinden ihraç edildiği için yüksek lisans eğitimine de son verilen Özer Yersüren hukuk mücadelesini kazandı. İzmir 5’nci Bölge İdare Mahkemesi, ‘öğrenciliğin sonlandırılmasının telafisi güç ve imkansız zararların olacağı açıktır’ diyerek yürütmeyi durdurma kararı verdi. Avukat Nedim Değirmenci, “Önemli olan bu hukuki kırıntıları biriktirerek büyütmek” dedi.
HANGİ DURUMLARDA YÜRÜTME DURDURULUR?
Özer Yersüren, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans yaparken 701 sayılı KHK ile üniversitedeki kamu görevinden ihraç edildi. İhracın ardından Yersüren’in öğrenciliği de sonlandırıldı. Yersüren öğrenciliğine son verildikten sonra İzmir 4’ncü İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için başvurdu. Fakat mahkeme bu talebe ‘ret’ kararı verdi.
Bu gelişmenin üzerine Yersüren, Eğitim Sen avukatı Nedim Değirmenci ile birlikte İzmir 4’ncü İdare Mahkemesi’nin verdiği ‘ret’ kararının durdurulması istemiyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Bölge İdare Mahkemesi, alt mahkemenin verdiği ‘ret’ kararını görüştü. Mahkeme, hangi durumlarda yürütmenin durdurulacağına ilişkin verdiği kararda yargılama usulüne yer verdi: Telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda davalı idarenin (Dokuz Eylül Üniversitesi) savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur.
‘KİMSE EĞİTİM HAKKINDA YOKSUN BIRAKILAMAZ…’
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre; mahkeme ‘kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz’ hükmüne yer vererek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hatırlattı. Mahkeme, “Her ne kadar davacı terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşan gruplara üyeliği suretiyle kamu görevinden çıkarılmış ise de yüksek lisans eğitimi ile ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayacağı açıktır” hükmüne yer verdi.
Yersüren’in yüksek lisanstaki kaydının silinmesinin hukuka aykırı olduğu mahkeme tarafından oy birliği ile kabul edildi. Mahkeme kararında, “Davacının öğrenciliğinin sonlandırılmasının davacı açısından telafisi güç ve imkansız zararların oluşacağı açıktır” diyerek şöyle devam edildi: “Bu durumda eğitim hakkının T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınması ve davacının araştırma görevlisi kadrosu ile ilişiğinin kesilmiş olmasının yüksek lisans eğitimi ile de ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğurmayacağı göz önünde bulundurulduğunda Dokuz Eylül Üniversitesi’nden kaydının silinmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmaktadır.”
Mahkeme bu açıklamalarla birlikte İzmir 4’ncü İdare Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve yürütmenin durdurulmasına karar verdi.
‘MAHKEME HAKKIMIZI TESLİM ETTİ’
Eğitim Sen avukatı Nedim Değirmenci, söz konusu karar için ihraç edilenlerin eğitim hakkından yoksun bırakılmayacağı yönünde önemli bir karar verildiğini söyleyerek şunları belirtti: “Eğitim Sen bölge avukatları olarak baştan beri üyemiz olsun olmasın ihraç edilenlere hukuki destek sunuyoruz. Haklarında herhangi bir ispat vesikası olmadan sadece soyut sebeplerle ve gerekçesiz görevden alınmaları yetmemiş gibi bu kişilerle ilgili hukuki bir delil olmaksızın eğitim öğretim haklarından yoksun kılınmalarının açıklanabilir hukuki bir yanı yok. Mahkeme de bu anlamda hakkımızı teslim etti. Bu kararı önemsiyorum. Önemli olan bu hukuki kırıntıları biriktirerek büyütmek. Şu an için hakkımızı, hukukumuzu yargıya taşıyarak sonuna kadar bu yolu tüketmek gerekiyor. Hukuki çareleri inatla sürdürüp mücadele etmeye devam etmek lazım. Hukuk bugün bize lazım yarın başkalarına lazım olacak. Önemli olan hukuki yolları tüketmek.”