90'lı yıllarda kendisi ve birçok ismi şöhrete kavuşturan rahmetli yapımcı Hilmi Topaloğlu ve Prestij Müzik'in hikayesinin anlatıldığı film için yönetmen koltuğuna oturan Mahsun Kırmızıgül, Unkapanı'ndaki sahneleri çekerken çok etkilendiğini anlatıp şöyle konuştu:
"Beklentilerin daha üstünde bir film oldu bizim için. Ekip çok iyi. Bugüne kadar yapmış olduğum filmlerin içinde bu beni daha çok etkiliyor ve heyecanlandırıyor; çünkü geçmişim ve anılarım var bu filmde. Bir dönemin gerçek bir hikayesi, samimi bir insan hikayesi var, bir başarı hikayesi var. İnsanlar bu filmi bekliyor özellikle sinemacılar. Özellikle Hilmi Topaloğlu'nu oynayan Engin'i her sette gördüğümde bir anda o yıllara gidiyor, Hilmi abiyi görüyor gibi oluyorum. Gözlerim çok doluyor bu filmde. Bir taraftan beni canlandıran oğlum Mahmut kameranın karşısına Hilmi ile geçince benim için hayat o an duruyor. O yıllar çok değerliydi o yıllarda o dönemin Türkiyesi, sanayileşmenin başladığı dönem, müzik endüstrisinin en kalabalık olduğu yıllar, müzisyenlerin en çok ürettiği dönemlerdi o zamanlar. İster istemez Unkapanı'ndaki çekimlerde de çok etkilendim. Orada on gün sürdü çekimlerimiz. Bugüne kadar Unkapanı'nı birçok yönetmen çekti ama benim orada dokuz yılım geçti çok farklı bir Unkapanı göreceksiniz"
KİMSEYLE KÜSKÜNLÜĞÜM DARGINLIĞIM OLMAZ
Filmi bir başarı hikayesi olarak tarif eden Kırmızıgül "Aslında dört kuşağın filmi olacak bu film. Herkes kendinden bir şeyler bulacak, başarıya giden yol değişmez. Bu bir başarı hikayesi. Sevgili Haluk Levent'in, Özcan Deniz'in ve benim, Hilmi Topaloğlu ile tanışma hikayem ama çok büyük sürprizleri olan bir film" diye konuşurken, filmde Alişan'ın yer almaması nedeninin küskünlük ya da başka bir şey olmadığını şu sözlerle açıkladı: "Filmi izleyince siz de anlayacaksınız bekleyin ve görün. Benim hayatım boyunca kimseyle küskünlüğüm dargınlığım olamaz. Benim dertlerim prim yapmak, güzel şeyler üretmek yıllarca bu çizgide durduk. Bu saatten sonra kime neyi küseceğiz?"