Mart ayında Türkiye'de konut kredisi borçlanmaları geçen yıla kıyasla yüzde 14 artarak 444 milyar 533 milyon TL'ye ulaştı. Ancak, bu artışa rağmen ipotekli konut satışlarında belirgin bir düşüş yaşandı. Konut fiyatlarındaki yükseliş ise devam ediyor. Bu karışık tablo, ekonomistler tarafından titizlikle inceleniyor, tüketicilerin geleceğini etkileyebilecek potansiyel sonuçlar üzerine değerlendirmeler yapılıyor.
Encazip.com'un raporuna ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, mart ayında Türkiye'deki konut kredisi borçlanmaları geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 444 milyar 533 milyon TL'ye ulaştı. Bu artış, konut satışlarının azalmasına rağmen konut kredilerindeki talebin artmaya devam ettiğini gösteriyor.
BDDK'nın verilerine göre, bireysel konut kredisi borçlanmaları geçen yıla göre yüzde 13 artarak 444 milyar 533 milyon TL'ye çıktı. Ancak bu finansal genişleme, ipotekli konut satışlarında büyük bir düşüşle karşılandı. 2023 Mart ayında 58 bin 522 olan ipotekli konut satışları, bu yıl aynı dönemde yüzde 53'lük bir düşüşle 24 bin 622'ye geriledi.
Konut fiyatlarındaki yükseliş ise devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Şubat ayı 'Konut Fiyat Endeksi' raporuna göre, konut fiyatlarındaki nominal artış yüzde 58,3 olarak gerçekleşirken, gerçek olarak yüzde 5,1 azaldı. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde konut metrekare fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mart ayında Türkiye genelinde konut satışları bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 0,1 azalarak 105 bin 394 oldu. İstanbul 19 bin 40 konut satışı ile en fazla satışın yapıldığı kent olurken, Ankara 9 bin 523 ve İzmir 6 bin 413 konut satışı ile takip ediyor. Ocak-mart dönemi genelinde ise, konut satışları bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 1,3 azalışla 279 bin 604 olarak kaydedildi.
Bu veriler, Türkiye'de konut kredisi borçlanmalarının artmasına rağmen, ipotekli konut satışlarının azalması ve konut fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi gibi tutarsız trendleri bir araya getiriyor. Ekonomistler ve piyasa analistleri, bu durumun tüketiciler üzerindeki etkilerini ve uzun vadeli ekonomik sonuçlarını değerlendiriyor. Aynı zamanda, konut piyasasının geleceği üzerine yapılan tahminler de bu tür dengesizlikler ışığında şekilleniyor.