M-ÇIÇEĞI HAKKINDA MERAK EDILENLER: PROF. DR. F. NUR BARAN AKSAKAL’DAN ÖNEMLI AÇIKLAMALAR
Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. F. Nur Baran Aksakal, M-Çiçeği virüsü hakkında bilinmesi gereken önemli bilgileri paylaştı. Aksakal, hastalığın tedavi süreçlerinden, bulaşma yollarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
M-ÇIÇEĞI VIRÜSÜNE KARŞI ÖZEL BIR TEDAVI BULUNMUYOR
Prof. Dr. Aksakal, M-Çiçeği virüsüne karşı henüz spesifik bir tedavi bulunmadığını belirterek, hastalığın çoğunlukla semptomların yönetimiyle kontrol altında tutulduğunu ifade etti. Suçiçeği ile benzerlikler gösterse de, M-Çiçeği'nin iyileşme sürecinin daha uzun olduğunu vurgulayan Aksakal, "Suçiçeği genellikle iki hafta içinde iyileşirken, M-Çiçeği'nin iyileşme süresi 2-4 hafta arasında değişiyor" dedi.
AFRIKA’DAN DÜNYAYA YAYILAN HASTALIKTA ARTIŞ YAŞANIYOR
Hastalık, enfekte hayvanlar veya insanlar yoluyla Afrika kıtasından diğer bölgelere yayılmış durumda. Bu yıl 2023'e göre bildirilen vaka sayısında önemli bir artış gözlendiğini belirten Aksakal, Afrika ülkelerinde bildirilen toplam vaka sayısının 14 bini aştığını ve bu vakalarla ilişkili 524 ölümün kaydedildiğini aktardı. 14 Ağustos'ta gerçekleştirilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Komitesi toplantısında, virüsün uluslararası bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğuna dair tavsiye kararı alındı.
ENFEKTE VAHŞI HAYVANLARLA TEMAS RISK TAŞIYOR
Prof. Dr. Aksakal, M-Çiçeği virüsünün bulaşma yollarına dikkat çekerek, enfekte vahşi hayvanlarla doğrudan temasın bulaşma riskini artırdığını ifade etti. Ayrıca, enfekte kişilerin kullandığı giysiler, yatak takımları ve havlular gibi eşyalarla temasın da hastalığın yayılmasına neden olabileceğini belirtti. Aksakal, endemik bölgelerde enfekte hayvanların avlanması, işlenmesi veya tüketilmesi sırasında da bulaşma riski olduğuna dikkat çekti.
BAĞIŞIKLIK SISTEMI ZAYIF OLANLARDA HASTALIK DAHA AĞIR SEYREDEBILIR
Hastalığın belirtileri hakkında da bilgi veren Aksakal, M-Çiçeği'nin ilk beş gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik gibi semptomların görülebileceğini söyledi. Bu semptomların genellikle 2-4 hafta sürdüğünü, ancak bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde bu sürenin daha uzun olabileceğini belirtti. Ayrıca, hastalığın ilerleyen aşamalarında ciltte döküntülerin ortaya çıkabileceğini, bu döküntülerin çoğunlukla yüz, kollar, bacaklar, avuç içleri, ayak tabanları, ağız içi, genital bölgeler ve gözlerde görüldüğünü ekledi. Aksakal, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde hastalığın daha ağır seyredebildiğini ve zatürre, sepsis, ensefalit veya görme kaybı gibi ciddi komplikasyonların gelişebileceğini vurguladı.
TEDAVI VE AŞILAMA
M-Çiçeği tedavisinde çiçek hastalığı için geliştirilen antiviral ilaçların semptomları hafifletmede bir seçenek olarak kullanılabileceğini belirten Aksakal, "M-Çiçeği virüsü için şu ana kadar özel bir tedavi bulunmamakta, hastalık çoğu zaman semptomatik tedavi ile yönetilmektedir" dedi. Ayrıca, cilt döküntülerinin bakımı için lezyonların kurumasını sağlamak veya gerektiğinde nemli pansumanlarla bölgeyi korumanın önemli olduğunu ifade etti. Bakteriyel enfeksiyonların gelişebileceği durumlarda uygun antibiyotik tedavisinin uygulanması gerektiğini söyledi.
AŞILAMANIN ÖNEMI
Aşılama konusuna da değinen Aksakal, geçmişte çiçek hastalığına karşı yapılan aşıların M-Çiçeği virüsüne karşı yüzde 85 oranında koruma sağladığını, ancak günümüzde modifiye edilmiş aşıların sınırlı miktarda olduğunu ve yalnızca risk altındaki kişilere uygulandığını belirtti. Aksakal, M-Çiçeği tedavisinde önleyici tedbirlerin ve destekleyici bakımın hastalığın seyrini iyileştirmek için en etkili yöntemler olduğunu vurguladı.