Gazeteci Mehmet Ocaktan, bir iktidar partisinin, kendisini demokratik dünya nezdinde böylesine bir yalnızlığa mahkûm etmesinin siyaset tarihinde az rastlanır bir olay olduğunu belirterek, "10 büyükelçinin Osman Kavala’nın, Türkiye’nin de altına imza attığı AİHM kararları dikkate alınarak serbest bırakılması çağrısı sonrasında yaşananları ne yazık ki normal demokratik bir ülke mantığı ile açıklamak mümkün değil" diye yazdı.
İş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılmasını talep eden 10 ülkenin büyükelçilerinin, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "istenmeyen adam" ilan edilmesini talep etmesinin ardından yaşananları değerlendiren Ocaktan, "Herhalde bu ülkede yaşayan hiçbir bireyin, Türkiye’nin dünyada böyle bir negatif görüntüyle anılmasına gönlü razı olmayacaktır. Ülkenin sağlam bir demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve güçlü bir ekonomiye sahip olmasını umursamayanlar hariç…
Gerçekten de bu ülkede tıpkı Fetullah’ın fedailerini çağrıştıran bir kesim var ki onlar, kelimenin tam anlamıyla efsunlanmış bir şekilde “Dünyayı nasıl da dize getirdik, işte Türk’ün gücü bu…” havasındalar. Ülkede yaşanan ekonomik kriz, adaletsizlikler, hakka-hukuka riayetsizlikler onların umurlarında bile değil.
Her ne kadar elçileri kovma konusunda yüksek perdeden esip gürlediysek de sonunda pek çok meselede olduğu gibi başladığımız noktaya geri döndük, lakin vatan kurtuldu!" diye ifade etti.